|
2014, Cilt 4, Sayı 1, Sayfa(lar) 001-017 |
|
DOI: 10.5961/jhes.2014.084 |
Türkiye'de Yükseköğretimin Gündemi için Politika Önerisi |
Armağan ERDOĞAN |
Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi, Ankara, Türkiye |
Anahtar Kelimeler: YÖK, Yükseköğretim, Yükseköğretimde Temel Göstergeler, Avrupa Yükseköğretim Alanı, 2023 Vizyonu ve Yükseköğretim |
Yükseköğretim alanı gerek Türkiye'de gerek dünyada teknoloji, ekonomi, iletişim, nüfus ve toplumsal yapıdaki değişikliklere paralel
olarak önemli ve hızlı bir değişim geçiriyor. Bu değişim birtakım kavramları ve değerleri hiç olmadığı kadar ön plana getiriyor. Son
yıllarda yükseköğretim ile şeffaflık, çeşitlilik, kalite, işbirliği ve rekabet kavramları bir arada kullanılıyor. Yükseköğretim sistemleri de bu
değişikliklerle uyumlu bir şekilde yeniden inşa ediliyor. Bilgi toplumu çerçevesi içinde değerlendirilmeye başlanan yükseköğretim alanı,
işgücü piyasası ve istihdam politikaları ve inovasyon boyutlarıyla da ekonominin temel dinamikleriyle doğrudan ilişkilendiriliyor. Bu
durum ülkelerin daha çok ikili ve bölgesel işbirlikleri oluşturma ihtiyacı doğrultusunda uluslararasılaşmayı gerekli kılıyor. Bu makalenin
amacı Türkiye'de dinamik bir süreç içinde devam eden yükseköğretimdeki gelişmelerin temel göstergelerinden yola çıkarak bir durum
tespiti yapmak, bu göstergeler ve uluslararası eğilimlerden hareketle Türkiye'de yükseköğretim alanında olası fırsatları ve sorun alanlarını
işaret etmek, öngörü ve politika önerisinde bulunmaktır. Türkiye'nin özellikle ekonomik göstergeleri bakımından dünyada yükselen bir
güç olduğu birçok uluslararası platformda kabul görmektedir. Ne var ki, yükseköğretimin ekonomik sektörlerin gerekleri doğrultusunda
tasarımının sistematik bir yaklaşımla ele alındığını söylemek güçtür. Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşmasında yükseköğretimin lokomotif
bir güç olarak değerlendirilmesi, orta ve uzun vadeli planlarda ve politikalarda uluslararası eğilimleri de dikkate alarak yükseköğretimin
yasal ve yapısal olarak yeniden yapılandırılması, kapasite geliştirmede kalite güvencesi oluşturulması, insan kaynaklarının nitelik ve
nicelik olarak artırılması, iyi tanımlanmış yeterlilikler çerçevesi oluşturulması ve kurumlar arasında eşgüdüm sağlanması, uluslararasılaşma
stratejisinin bu paradigmalar kapsamında değerlendirilmesi gereği ortaya çıkmaktadır.
|
|
|
|