Bu bölümde analizler sonucunda elde edilen bulgular
verilmiştir.
Bulgular akademisyenlerin;
• Yurt dışı burs ve destek programlarını tercih nedenleri,
• Yurt dışı burs ve destek programlarına katılma amaçları, bu
amaçları gerçekleştirme durumları ve programın sağladığı
yararlar,
• ABD'yi tercih nedenleri, kalma süresinin uygunluğu ve bu
süreyi etkileyen faktörler ile ilgili düşünceleri,
• Süreç boyunca karşılaştıkları sorunlar, sorun yaşamadıkları
durumlar ve kurumlara ve akademisyenlere öneriler başlıkları
altında sunulmuştur.
Akademisyenlerin Yurt Dışı Burs ve Destek Programlarını
Tercih Nedenleri
Bu kısımda akademisyenlerin yurt dışı burs ve destek programlarından
hangisini tercih ettikleri ve tercihlerini etkileyen
nedenler sunulmuştur. Bu nedenlere ilişkin bulgular Tablo 2'de
verilmiştir.
Tablo 2'den de görüldüğü gibi akademisyenlerin yurt dışı burs
ve destek programlarını tercihlerini sürece, zamana ve maddi
olanaklara bağlı nedenler etkilemektedir. Akademisyenlerin
YÖK bursunu tercih etmelerinde prosedürün az olması ve başvuruların
kolay kabul edilmesi gibi etkenler ön plana çıkmaktadır.
Araştırmacıların tercih nedenleri ile ilgili düşüncelerini
yansıtan bazı ifadeler şunlardır:
Y2: “Prosedürleri çok az. Yani birkaç prosedürle bunu tamamlıyorsunuz.”
Y1: “Hemen hemen benim başvurduğum sırada başvuran herkese
burs temin edildiği için başvurdum.”
Y6: “Çünkü yapmış olduğumuz projenin başlama tarihi Eylül ayı
idi. Ben kabul yazısını Şubat ayının sonunda aldım. TÜBİTAK'a
müracaat 26 Şubat'ta sondu. Tek bir gün ile müracaat edemiyordum.
Evrakları yetiştiremedim. Dolayısıyla yapabileceğim
müracaat yeri sadece YÖK'tü.”
T1: “Aslında YÖK ile gelmeyi planlıyordum. Fakat YÖK üç aylık
destek veriyordu. Üniversitenin BAP'ını da kullanamadım. Çünkü
ben Yeni Zelanda'ya giderken BAP'ı kullanmıştım. Bir defa
kullanabiliyorsunuz. Öyle olunca altı ay kullanma esnekliğini
verdiği için TÜBİTAK'ı tercih ettim.”
T4: “TÜBİTAK bursu, YÖK bursundan haberdar değildim işin
doğrusu.”
Akademisyenlerin Yurt Dışı Burs ve Destek Programlarına
Katılma Amaçları, Bu Amaçları Gerçekleştirme Durumları ve
Yararlar
Bu kısımda akademisyenlerin yurt dışı burs ve destek programlarına
katılma amaçları, amaçlarını gerçekleştirme durumları ve
programın sağladığı yararlar sunulmuştur. Bu durumlara ilişkin
bulgular Tablo 3 ve Tablo 4'de verilmiştir.
Tablo 3'deki bulgulara göre, akademisyenler yurt dışı burs ve
destek programlarına akademik, sosyal-kültürel ve dil gelişimi
amaçları için katılmaktadırlar. Araştırmacılar akademik
amaçlarını yeni araştırma alanlarına girme, bilgi paylaşımı ve
ikili ilişkiler kurma, akademik yaşamı görme; sosyal ve kültürel
amaçlarını farklı kültürleri bir arada görme, Amerikan kültürünü
tanıma ve ABD'deki sosyal yaşamı görme şeklinde ifade
etmişlerdir. İngilizce'yi geliştirme de akademisyenler tarafından
önemli bir amaç olarak belirtilmektedir. Akademisyenlerin yurt
dışı burs ve destek programlarına katılma amaçları ile ilgili düşüncelerini
içeren bazı ifadeler şunlardır:
T3: “Yeni bir konuya girmek. Ben çalışmalarımı şu anda özellikle
yoğunlaştırdığım konu yurt dışında çalıştığım konu doğal ürün
kimyası; yani çalışma alanımı genişletmiş oldum.”
T1: “Başka amacım; aslında yeni irtibatlar kurabilirim ümidiyle
gelmiştim.”
Y3: “Farklı kültürleri görüp, kendi hayatımda bundan faydalanmak.”
Y4: “Bunların dışında en önemli amaç dil gelişimi. Türkiye'de
insanlar sınavdan yüksek puan alabiliyor. Fakat bir uluslararası
sempozyumda ya da kongrede konuşma konusunda sıkıntı yaşıyorlar. En iyi öğrenme o dilin konuşulduğu yerde yaşamakla
oluyor.”
Bütün katılımcılar amaçlarını önemli oranda gerçekleştirdiklerini
ifade etmişlerdir. Bununla birlikte katılımcılardan bazıları
bir kısım amaçlarını gerçekleştiremediklerini söylemişlerdir;
katılımcıların ulaşamadıkları amaçlar şunlardır:
Katılımcılardan Y1 ve T3 dil becerisinin gelişimi için daha fazla
zamana ihtiyaç olduğunu vurgulamışlardır. Ayrıca katılımcı Y1
bulunduğu üniversitede kendi çalışma alanıyla ilgili akademisyen
olmaması sebebiyle akademik anlamda herhangi bir
şey yapamadığını dile getirmiştir. Katılımcılardan Y2 ABD'deki
bilim insanlarının kendi işlerine odaklanmaları sebebiyle bölümdeki
hocalarla yeterince bir araya gelip fikir alış verişinde
bulunamadığını, katılımcı T1 ortak çalışmalar planlama amacını
gerçekleştiremediğini belirtmiştir. Katılımcılardan Y3 ve T4
amaçlarının her birinin kendi içerisinde daha iyi olabileceğini,
katılımcı Y6 Türkiye ile ABD arasında ortak bir proje yapmak
istediğini buna karşın zaman ve maddi destek yetersizliğinden
dolayı bu amacına ulaşamadığını ifade etmiştir. Akademisyenlerin
amaçlarına ulaşma durumları ile ilgili görüşlerini yansıtan
bazı ifadeler şunlardır:
Y1: “Bilgisayar destekli kimya eğitimi ile ilgili burada çok fazla
muhatap bulamadım. Bunu gerçekleştiremedim maalesef; yani
kendi çalıştığım alanlardan bir tanesi de buydu, bununla ilgili
herhangi bir şey yapamadım.”
Y2: “Burada bölümde bulunduğum kişilerle daha fazla bir
araya gelme, toplantılar yapma ve tartışma ortamı olmasını
beklerdim; bu olmadı.”
Y6: “Amaçlarımı gerçekleştirdim; iki tane makale yaptım orada.
Birisi etki faktörü 4.5 olan bir dergide yayınlandı. Bir tane de
sempozyuma katıldık ve çalışmam en iyi poster oldu. Türkiye
ile ABD arasında ortak bir proje yapmayı düşünüyordum. Fakat
süremiz yeterli olmadı; artı ben o projeyi yaptığım zaman oranın da desteğinin alınması gerekiyor. Bu tür organizasyonlar
için de belirli bir süreye ihtiyacınız var.”
T1: “Yeni ilişkiler kurma ile ilgili amacımı gerçekleştiremedim;
fakat uygulama yapmayı planlıyordum; uygulamayı zaten tamamladım.”
Akademisyenlerin yurt dışı burs ve destek programlarının sağladığı
yararlara ilişkin görüşleri Tablo 4'de verilmiştir.
Tablo 4'de görüldüğü gibi akademisyenlerin önemli bir kısmı
programın farklı bir bakış açısı kazanma, mesai saatlerinin verimli
kullanılmasını tecrübe etme ve kütüphane hizmetlerinden
yararlanma gibi yararlar sağladığını dile getirmişlerdir. Ayrıca
akademisyenler çocuklarının İngilizce öğrenmelerini programın
sağladığı diğer yararlar arasında ifade etmişlerdir. Akademisyenlerin
yurt dışı burs ve destek programlarının sağladığı yararlar
hakkındaki düşünceleri ile ilgili bazı ifadeler şunlardır:
Y5: “Aslında vizyon işte burada. Çalıştığınız laboratuvarın nasıl
olması gerektiğinden tutun da bir başka bilim insanı bir deneysel
prosedürü nasıl yürütüyor; onu bile görmek, farklı deneysel
teknikler görmek, farklı bilimsel yaklaşımlar görmek insanın
vizyonunu ciddi manada genişletiyor. Bunlar ancak görerek
öğrenebileceğiniz şeyler. Hiç kimse bilime ya da bilimsel bir
çalışmaya yaklaşımını bir makalede yazmaz; ancak görerek
öğrenebilirsiniz.”
Y1: “Burada çevrimiçi ve kütüphane hizmetlerinden ciddi şekilde
faydalandım; çünkü gerçekten çok ulaşılabilir ve bütün
kaynaklara ulaşım açısından çok rahat.”
T3: “Özellikle mesai saatini verimli kullanıyorlar. Mesela benim
orada gördüğüm güzel bir şey, benim çalıştığım hocanın küçük
bir odası ve orada sadece iki tane sandalyesi vardı. O sandalyelerin
üzeri hep dosyalarla dolu olurdu. Kim gelirse gelsin ayakta
söyleyeceğini söyler, hocadan ayakta cevabını alıp giderdi. Eğer
hoca uzun konuşacaksa o dosyaları kaldırır, kendisi kenara koyar,
bir saat konuşurdu.”
T2: “Büyük oğlum da okulda İngilizcesini öğrendi, aynı zamanda.”
Akademisyenlerin ABD'yi Tercih Nedenleri, Kalma Süresinin
Yeterliliği ve Bu Süreyi Etkileyen Faktörler
Bu kısımda akademisyenlerin ABD'yi tercih nedenleri, kalma
süresinin uygunluğu ve bu süreyi etkileyen faktörlere ilişkin
bulgular sunulmuştur. Bu durumlara ilişkin bulgular Tablo 5 ve
Tablo 6'da verilmiştir.
Tablo 5'deki bulgulara göre akademisyenlerin ABD'yi tercih
nedenleri arasında bu ülkede bilimin ileri olduğu düşüncesi ve
arkadaş tavsiyesi yer almaktadır. Çalışma alanıyla ilgili akademisyenin
bu ülkede bulunması, konuşma dilinin İngilizce olması
ve ABD'lilerin hoşgörülü olması da diğer bazı sebeplerdir. Akademisyenlerin
ABD'yi tercih etme sebepleri ile ilgili düşüncelerini
yansıtan bazı ifadeler şunlardır:
T2: “Elektrikli araçlar noktasından çok ileri noktada olduğunu
bildiğim için burada araştırma yapmak istedim. O anlamda
ABD'yi tercih etmiş olduk.”
Y1: “Bilimsel çalışmaların en önde giden ülkelerinden birisi olması.
Çünkü akademik hayatın ABD'de iyi olduğu ile ilgili çok
ciddi bilgilerim vardı zaten; takip ediyordum, Amerika'yı. Yeni
yapılan çalışmalarda ABD'nin özellikle ilk yüzde çok fazla sayıda
üniversitesinin olması bu kanaatimi iyice pekiştirmişti.”
Y3: “En kaliteli üniversiteler burada, çalışma alanımla ilgili buradaki
hoca iyi bir hocaydı.”
Y4: “Burada doktora yapan arkadaşlarımızın tavsiyeleri;
buradaki üniversitelerin daha uluslararası anlayışa sahip oldukları,
yurt dışından gelenlere daha anlayışlı ve yardımsever
bir biçimde yaklaştıkları ve buradaki sosyal hayatın da rahat,
özgür, kimsenin kimseye karışmadığı, rahat bir ortam olduğu
konusunda tavsiyeler bunda etkili oldu.”
Akademisyenlerin araştırma sürecini etkileyen faktörlere ilişkin
görüşleri Tablo 6'da verilmiştir.
Tablo 6 incelendiğinde akademisyenler, altı ay ile bir yıl arasındaki
bir zaman dilimini yapılacak araştırma için yeterli görmektedirler.
Araştırmacılar bu sürenin dil becerisine, araştırma
alanına, çalışılan konuya ve yapılacak projeye göre değişebileceğini
vurgulamışlardır. Akademisyenlerin, araştırma süresinin
yeterliliğini ve bu durumu etkileyen faktörlere ilişkin görüşlerini
yansıtan bazı ifadeler şunlardır:
Y2: “Yani bir kişi ABD'de yeterli bir şekilde araştırma yapmak istiyorsa,
bir makaleyi baştan alıp sona kadar götürmek istiyorsa,
bir yıllık süreye ihtiyacı olduğunu burada rahatlıkla söyleyebilirim.”
Y4: “Özellikle konuşma ve yazma konusunda yeterli değilseniz,
diğer üç-beş ayda bunu sağlamakla geçiyor. Sekiz-dokuz ayın
sonunda bir şeyler yavaş yavaş oluşmaya başlıyor.”
Y6: “Dil becerisine bağlı olarak zaman daha kısa olabilirdi. Yani
benim orada bir yıl sürdü bir makale çıkarmam. Onu sekiz aya
indirebilirdim.”
Y3: “Mesela benim branşım olan matematikte bir yerden sonra
sayıların dili kullanılıyor. Bir şekilde metne bakarak, yapılan
işleme bakarak anlayabiliyorsunuz. O yönüyle bende konuşma
ve anlama etkisi belki biraz daha azalıyor. Branş itibarı ile konuşmaya
çok ihtiyaç olan bir bölümde iseniz, çok sıkıntı çekebilirsiniz
diye düşünüyorum.”
T2: “Seçtiğiniz konuya da bağlı bu, ama benim konum için bir yıl
yeterliydi. Biz hazır geldiğimiz için hiç dil problemi yaşamadık.
O anlamda sıkıntımız yoktu. Gelen arkadaşların dili zayıf olursa,
zaten bu sürenin belli bir kısmı özellikle ben abartmadan
söylemek istiyorum en az altı ayı ancak topluma uyum ve İngilizcesini
işte çat pat belli bir noktaya getirmeyle geçebiliyordu.”
Akademisyenlerin Süreç Boyunca Karşılaştıkları Sorunlar ile
Kurumlara ve Akademisyenlere Öneriler
Bu kısımda akademisyenlerin süreç boyunca karşılaştıkları sorunlar
ve sorun yaşamadıkları durumlar ile ilgili kurumlara ve
akademisyenlere önerilerine ilişkin bulgular sunulmuştur. Bu
durumlara ilişkin bulgular Tablo 7 ve Tablo 8'de verilmiştir.
Tablo 7 incelendiğinde akademisyenlerin vize sürecinin uzun
olmasını, sağlık sigortasının yapılmamasını, vize ücretinin
ödenmemesini, dil yetersizliğini ve ilk birkaç ayın ABD'ye uyum
sağlama ile geçmesini önemli sorunlar olarak ifade ettikleri
görülmektedir. Desteğin hesaba Türk lirası olarak yatırılması
YÖK bursiyerleri tarafından bir diğer sorun olarak belirtilmektedir.
Akademisyenler kabul yazısı almada, ABD'deki akademik
ortama uyum sağlamada ve Türkiye'deki kurumlar arası yazışmalarda
sorun yaşamadıklarını ifade etmişlerdir. Y1, Y2, Y4, T1
ve T3 katılımcıları tanıdıkları hocadan kabul yazısı aldıklarını,
Y5 ve T2 katılımcıları ileti gönderdikleri birinci hocadan olumlu
yanıt aldıklarını, Y3 katılımcısı iletişime geçtiği üçüncü hocadan
cevap aldığını, katılımcı Y6 40 hoca ile yazışıp dört hocadan
dönüt aldığını, katılımcı T4 arkadaşları aracılığı ile kabul yazısı
aldığını dile getirmişlerdir. Akademisyenlerin sorun yaşadıkları
ve yaşamadıkları durumlar hakkındaki düşüncelerini içeren
bazı ifadeler şunlardır:
T2: “ABD'ye gelene kadar hiçbir sorunla karşılaşmadık; ama vize
alınması kendi başlı başına bir problem; yani bu vize işi ABD ile
nasıl aşılır bilmiyorum. Gidiyorsunuz Ankara ya da İstanbul'da
oralarda birkaç gününüz geçiyor.”
Y2: “Bir sorun da parasal desteğin Türk lirası olarak verilmesiydi;
bizde ciddi bir sorun oldu. Çünkü dolar üzerinden para
hesaplanıyor; ama size Türk lirası veriliyor. Siz de bunu dolara
çevirmek zorunda kalıyorsunuz. Burada maddi bir kayıp yaşıyorsunuz.”
Y3: “Dil açısından ilk önce problem yaşıyorsunuz; geldiğinizde
programa başvurabilmek için UDS ya da KPDS'den geçip geliyorsunuz.
Konuşma ve dinleme yok; öyle olunca geldiğinizde
iletişim kurmakta, dersleri takip etmekte, hocayla konuşmakta
zorlanıyorsunuz. Birçok insanın bunu yaşadığı kanaatindeyim.”
Y6: “Oraya yerleşme süreniz oluyor. Bazen on beş yirmi gün de
sürebiliyor. Çünkü kiralık daire bulmak eğer buradan gitmeden
evvel kiralamadıysanız daha pahalıya mal olabiliyor. Uygun bir
yer bulmak için ikinci hafta uğraşıp duruyorsunuz. Yani bir aylık
bir süre işlerinizi halledip laboratuvarda projenize başlamanız
için yeterli oluyor. Ondan sonra herhangi bir sıkıntı olmuyor.”
T1: “Bir sorun yaşamadım. Çünkü ABD'li hoca zaten Türkiye'ye
gelmişti. Benim de misafirim olmuştu. Ona gelmek istiyorum
demiştim. Talebimi gönderdiğim gün kabul yazısını aldım. Hiç
bir sıkıntı olmadı.”
Y4: “Aslında ben çok ciddi bir sorunla karşılaştığımı söyleyemem;
sadece vize alma süreci biraz yorucu ve masraflıydı.
Onun dışında gerek bölümüm, gerek üniversitem, gerekse
YÖK'ten yana sıkıntı yaşamadım.”
Y6: “Orada benim hocam olan kişi ile birlikte gittik. Kayıt işlemlerini
birlikte yaptık. Bana çok ilgi gösterdi. Kendisine çok
teşekkür ediyorum buradan. Öğrenci işlerindeki kişiler çok
yardımcı oldu; artı okulun başlangıcında tüm laboratuvarları
açan anahtarlardan bir tane veriyorlar. Karşılıklı laboratuvarda
çalışan arkadaşlarınız ile diyalog içerisinde oluyorsunuz. Birlikte
yemeğe gidebiliyorsunuz. Sosyal imkânlar sağlanıyor. O sosyal
imkânlardan yararlanabiliyorsunuz.”
T3: “ABD'deki üniversitelerde sorun olmuyor. Çünkü adamların
“ICC” diye bir merkezleri var. Oradaki insanlar sürekli olarak
yeni gelenlerle uğraşıyorlar. Onlar da işi özümsemiş.”
T4: “TÜBİTAK'da bir sorun yaşamadım. Oradaki programdan
sorumlu prosedürü gayet iyi bilen, hızlı cevap veren bir bayan;
bir sıkıntı yaşamadım.”
Akademisyenlerin yurt dışı burs ve destek programlarının
işlevselliğinin artırılmasına ilişkin önerileri Tablo 8'de verilmiştir.
Akademisyenlerin çoğu (Y1, Y2, Y3, Y5, Y6, T1, T2, T4)
programların işlevselliğinin artırılmasıyla ilgili önerilerinden
önce uygulamayla ilgili memnuniyetlerini dile getirmişlerdir.
Akademisyenlerin yurt dışı burs ve destek programları ile ilgili
memnuniyetlerini gösteren bazı ifadeler şunlardır:
Y1: “YÖK, bence çok güzel bir uygulama yapıyor.”
Y5: “Bu program Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bana harcadığı
en verimli paraydı. Ben bu kadar olacağını düşünmüyordum
açıkçası.”
T1: “Bu maddi destek olmasaydı, ben gelip burada kolay kolay
ders anlatamazdım.”
Tablo 8'deki bulgulara göre akademisyenler sağlık sigortasının
yapılması ile yurt dışı burs ve desteklerden daha fazla akademisyenin
yararlanmasının sağlanması gerektiğini vurgulamaktadırlar.
Programlardan yararlanan akademisyenlerin deneyimlerini
diğer araştırmacılarla paylaşma olanağı oluşturulması ve destek
miktarının artırılabileceği de katılımcılar tarafından ifade edilen
diğer önemli noktalardan bazılarıdır. Akademisyenler, araştırmacılara
gelmeden önce yapılacak araştırmanın netleştirilmesi
ve İngilizce konuşma ve dinleme pratiği yapılması önerisinde
bulunmuşlardır. Ayrıca Türkiye'yi tanıyan akademisyenlerden
kabul yazısı alınabileceği de araştırmacılar tarafından önerilmektedir.
Araştırmacıların yurt dışı burs ve destek programlarının
işlevselliğinin artırılmasına ilişkin düşüncelerini yansıtan
bazı ifadeler şunlardır:
T1: “Belki de en çok sigorta olayının yapılması gerekiyor. Çünkü
yurt dışı sigortasını kendi cebimizden yaptırmamız gerekiyor.
Eğer çok ucuz bir şey yaptırayım derseniz, çoğu şeyi kapsamıyor.
Öyle olunca da biraz sıkıntı oluyor.”
Y5: “Akademik unvanı olan herkesin bu programdan faydalanması
lazım. İster üç ay ister bir ay; ben şunun bile faydalı olacağını düşünüyorum: Yani buradan kalkıp oraya gidip merhaba
ben geldim deyip dönmesi bir hafta bile sürse bu gerçekten
insana çok şey katıyor.”
Y6: “Gitmeden önce özellikle konuşmaya dayalı İngilizce öğrenmelerini
tavsiye ediyorum. Pratik çok önemli, pratik İngilizce
öğrenmelerini kişisel olarak tavsiye ediyorum.”
T2: “ABD'de bulunanlar ve Avrupa'da bulunanlar için tartışma
ortamının oluşabileceği bir web sitesi oluşturulabilirse, insanlar
oraya gitmeden önce de oralara girip bu üniversitede durum
nedir, bu hocayla çalışmak istiyorum, daha önce çalıştınız mı
gibi geri beslemeler alabileceği bir ortam oluşturmak lazım.
Her ne kadar bazen hocaların yayınlarını filan görüyorsunuz;
işte son zamanlardaki çalışmaları odur gibi gelse de, bazen
insanlar çalışma alanlarını değiştirmiş oluyor. O yayınları iki yıl
önce göndermiş oluyor. Artık başka bir alana girmiş oluyor.”
T3: “Altı yıl şartı bir problem, altı yıl üniversitede çalışıyor olması
şartı anlamsız. Mantıklı olmayan bir şey, ben gittiğimde
doçent olmuştum. Kadromu da almıştım; ama üniversitedeki
geçmişim üç yıldı. En azından şöyle bir şey olabilir bu şart;
yardımcı doçent doktor olarak atanmış, ya da doçent olarak
atanmış kimseler için bu şart kesinlikle uygulanmayabilir.”
Y4: “İnsanların biraz motive edilmesi lazım; çok büyük kaygılar
yaşıyorlar. Şöyle ki yurt dışına çıkma bizde büyük bir şey olarak
algılanıyor. Özellikle Anadolu üniversitelerinde bu düşüncenin
daha yaygın olduğunu düşünüyorum.”
T3: “Gitmeden önce İngilizce anlamında ne kadar hazır olurlarsa,
o kadar rahat ederler. Özellikle konuşma noktasında.”
T4: “Özellikle şehirden şehire maliyetler çok değişebiliyor.
Boston ile kontak kurup, Boston'a gitsek diye düşündük. Fakat
araştırdık ki, apartman kiraları falan 2000 dolardan başlıyor;
yani gidilecek yerin ekonomik şartları da önemli.”