|
2017, Cilt 7, Sayı 3, Sayfa(lar) 515-522 |
|
DOI: 10.5961/jhes.2017.228 |
Öğrencilerin Cinsel Eğitimine İlişkin Öğretmen Algısı |
Mehmet Şirin AKÇA, Melek ŞAHİN, Duygu ARSLAN |
Milli Eğitim Bakanlığı, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık, Mardin, Türkiye |
Anahtar Kelimeler: Cinsel eğitim, Cinsellik, Öğretmen algısı |
|
Cinsel eğitim, çocuk ve ergenlerin cinsiyet rollerini kabul etmesine, her iki cinsiyetin özellikleriyle bir bütün içinde yaşamasına yardımcı
olmak amacıyla yapılan bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmalarıdır. Bu araştırmanın temel amacı, öğretmenlerin cinsel eğitim ile ilgili
düşüncelerini belirlemektir. Çalışma grubunu 244 öğretmen ve yönetici oluşturmaktadır. Veriler, araştırmacılar tarafından hazırlanan “Cinsel
Eğitim Formu” ile toplanmıştır. Verilerin analizinde SPSS 15.0 istatistik programı ile sayı, yüzdelik değerleri ve farkın incelenmesinde x²
testi kullanılmıştır. Öğretmenlerin, %59’unun cinsel eğitim almadığı; %46.3’ünün cinsel bilgilerini iletişim araçlarından aldığı; %88.5’inin
okullarda cinsel eğitim verilmesini; %52.5’inin cinsel eğitimin sağlık çalışanları tarafından verilmesini istedikleri; %45.5’inin cinsel eğitimin
ortaokulda verilmesi gerektiğini; %79.5’inin öğretmenlere de cinsel eğitim verilmesi gerektiğini; %69.3’ünün cinsel eğitim ile ilgili bir
eğitim olursa katılmak istediklerini belirtmişlerdir. Öğretmenlerin %45’i evlilik öncesi çiftlerin eğitim görmelerinden yana olduklarını ve
cinsel eğitim olursa katılmak istediklerini ifade etmişlerdir. Araştırma bulgularına göre öğretmenlerin çoğunluğu öğrencilere cinsel eğitim
verilmesi gerektiğini, hatta öğretmenlere de bu konuda eğitimler düzenlenmesi ihtiyacının olduğunu düşünmektedirler. |
Başa Dön
Öz
Giriş
Materyal ve Metod
Bulgular
Tartışma
Sonuç
Kaynaklar
|
|
Cinsellik, doğum öncesinden başlayıp ömür boyu devam eden,
insanların değerleri, inanışları, duyguları, kişilikleri, tutumları,
davranışları, fiziksel görünümleri ve içinde yaşadığı topluma
göre şekillenen bir kavramdır. Cinselliğin tanım ve algılanmasında
farklılıklar olsa da çağlar boyu önemini kaybetmemiştir.
Cinsellik ve cinsel konuların konuşulması, çoğu insan için konuşulması
zor, kaçınılan, utanılan bir konu, adeta bir tabu olmasının
yanında cinsel düşüncelere çoğu kez korku, kaygı, suçluluk
gibi duygular eşlik etmektedir (Özgüven, 1997).
Cinsel eğitim, ilkokul öncesi ailede başlayan, sonra ilkokul ve
lisede çocukların ileriki yaşamları için gerekli olan cinsellikle
ilgili konuların anlatılmasıdır (Şentürk, 2006). Cinsel eğitimin
amacı cinselliği kişiliğin bir parçası haline getirerek bireyin,
özel yaşantısında olduğu kadar aile ve toplum yaşantısında
da mutlu olmasıdır (Bulut et al., 2006). Çocuğun cinsel eğitimi
konusu özellikle ülkemizde yeterince ele alınmamış, kaçınılan
ve konuşulmayan bir konudur (Çalışandemir, Bencik, & Artan,
2008; Aydoğmuş, 2001).
Pek çok kişi, eğer çocuk ve gençlere cinsel eğitim verilirse,
onların cinsel bir yaşama başlayacaklarını ve cinsel eğitimin
çocukların masumiyetini bozacağını düşünmektedir (Noonan,
1999). Cinselliği yok sayarak çocuk ve gençleri ondan uzak tutmak
mümkün değildir. Görsel ve basılı medyada, ilan panolarında,
satın aldığımız pek çok ürünün üzerinde cinsel uyarıcılar
ile karşılaşmak mümkündür (Strong, DeValut, & Sayad, 1996).
Günümüzde erken yaşlardaki cinsel eğitimin, yetişkinlikte daha
sağlıklı bir cinsel yaşamın oluşmasına katkıda bulunacağı, araştırmacılar
tarafından kabul edilmektedir (Yelken, 1996).
Ancak uygulamalara bakıldığında cinsel eğitimin, eğitim sistemi
içinde yer almadığı gibi, diğer ders konularında da cinselliğe çok
sınırlı yer verildiği görülmektedir (Çok & Kutlu, 2010). Çocukların
ve gençlerin diğer konularda olduğu gibi cinsellik konusunda
istendik davranışlar geliştirmesi ve birçok riskli durumdan korunabilmesi
için de bilgi sahibi olmaları gerekmektedir. Bireylerin
bu konularda bilgilendirilmeleri ve eğitilmeleri yaşlarına uygun
olarak erken çocuklukta başlar ve hayatın her aşamasında
devam eder. Bu eğitim, cinsel gelişim, üreme sağlığı, kişilerarası
ilişkiler, şefkat, yakınlık, vücut imajı, toplumsal cinsiyet rolleri
gibi konuları içeren biyolojik, sosyokültürel, psikolojik boyutları
kapsar ve bilgi, beceri ve tutum kazandırmayı hedefler (Bulut
et al., 2006). Öğretmenlerin, öğrencilerini akademik olarak
yetiştirmenin yanı sıra, onlara gelişimsel birçok konuda rehber
olma, iyi şekilde hayata hazırlanmalarında temel kaynak olma
sorumlulukları da vardır. Bu nedenlerle, öğretmen yetiştirme
programlarında öğretmen adaylarının kendilerini cinsellik eğitiminde
yeterli ve rahat hissetmeleri için fırsatlar yaratılması ve
yeterli bilgiye sahip olmaları gerektiği birçok çalışmada vurgulanmaktadır
(Deniz, Tüfekçi, & Önder, 2013).
Araştırmanın Amacı
Bu araştırma Mardin İli Dargeçit İlçesi Milli Eğitim Bakanlığı
(MEB)’na bağlı eğitim kurumlarında çalışan öğretmenlerin
cinsel eğitim hakkındaki düşüncelerini incelemek amacıyla
yapılmıştır.
Araştırmanın Önemi
Cinsel eğitim konusu üzerinde yeterli çalışma yapılmayan,
eğitim sisteminde uygulamaları çok eksik olan bir çalışma
alanıdır. Sürekli öğrencilerle bir arada olan öğretmenlerin bu
konulardaki algısının incelenmeye değer bir konu olduğu ve bu
çalışmanın bir eksiği dolduracağı düşünülmektedir.
|
Başa Dön
Öz
Giriş
Materyal ve Metod
Bulgular
Tartışma
Sonuç
Kaynaklar
|
|
Evren ve Örneklem
Araştırma evreni Mardin İli Dargeçit İlçesi’nde MEB’de görev
yapan toplam 521 personelden oluşmaktadır. İlçede bulunan
39 okula ulaşılarak araştırmanın amacı açıklanmış ve gönüllü
olan 244 öğretmen ve yönetici basit rastgele örnekleme
(“simple random sampling”) yöntemiyle araştırmanın örneklemini
oluşturmuştur.
Veri Toplama Aracı
Bu araştırmada öğretmenlerin demografik özelliklerini ve cinsel
eğitim ile ilgili düşüncelerini belirlemek amacıyla araştırmacılar
tarafından hazırlanan “cinsel eğitim formu” veri toplama
aracı olarak kullanılmıştır. Cinsel eğitim formu geliştirilirken
ilgili literatür taraması yapılmış ve bu araştırmanın amacıyla
örtüşen çalışmalarda kullanılan veri toplama araçları da dikkate
alınmıştır (Bulut et al., 2006; Deniz, Tüfekçi, & Önder, 2013;
Eliküçük, & Sönmez, 2011; Şentürk, 2006; Kaya, Serin, & Genç,
2007). Cinsel eğitim formu, MEB’de görev yapan sekiz psikolojik
danışman ve rehber öğretmen tarafından incelenerek son
şekli verilmiştir.
Araştırma Süreci
Bu çalışma Şubat- Mart 2015 tarihlerinde, Mardin İli Dargeçit
İlçesi’nde çalışan 244 öğretmen ile gerçekleştirilmiştir.
Araştırmanın Etik Yönü
Araştırma için İlçe Millî Eğitim Müdürlüğünden gerekli resmî
izin alınarak çalışma gerçekleştirildi.
Araştırmanın Uygulanması
Araştırmacılar tarafından İlçede bulunan okullara gidilerek
araştırmanın amacı açıklandıktan sonra çalışmaya katılmaya
gönüllü olan öğretmen ve yöneticilere ölçme aracı uygulanmıştır.
Verilerin Değerlendirilmesi
Öğretmenlerin cinsel eğitim ile ilgili düşüncelerinin araştırıldığı
bu çalışmada elde edilen verilerin analizinde SPSS 15.0
istatistik paket programı ile sayı ve yüzdelik değerleri ile farkın
incelenmesinde x² testi kullanılmıştır.
|
Başa Dön
Öz
Giriş
Materyal ve Metod
Bulgular
Tartışma
Sonuç
Kaynaklar
|
|
Tablo 1’de araştırma kapsamında öğretmenlerin medeni
durumu, hizmet yılı, cinsiyeti, çalıştıkları kurum, anne eğitim
ve baba eğitim durumları yer almaktadır. Tablo incelendiğinde
öğretmenlerin çoğunluğunun bekâr ve görevde (daha ilk beş
yılında) olduğu görülmektedir.
Tablo 2’de araştırma kapsamındaki öğretmenlerin cinsel eğitim
ve cinsel konular ile ilgili bilgileri incelendiğinde; öğretmenlerin
%59’unun cinsel eğitim almadığı, %46.3’ünün cinsel bilgilerini
iletişim araçlarından aldığı, %88.5’inin okullarda cinsel eğitim
verilmesi gerektiğini, %52.5’inin cinsel eğitimin sağlık çalışanları
tarafından verilmesi gerektiğini, %45.5’inin cinsel eğitimin
ortaokulda verilmesi gerektiğini belirtmişlerdir. Ayrıca öğretmenlerin %61.1’inin cinsel eğitim ile ilgili bilgi düzeyini yeterli
bulduğu, %79.5’inin öğretmenlere de cinsel eğitim verilmesi
gerektiğini, %69.3’ünün cinsel eğitim konusunda bir eğitim
olursa katılmak istediğini, %45.1’inin çiftlerin evlilik öncesi
cinsel eğitim-aile eğitimi gibi çalışmalara katılmasının yararlı
olacağını belirttiği görülmektedir.
Tablo 3’te araştırma kapsamındaki öğretmenlerin eğitim kademesine
göre cinsel eğitim ve cinsel konular ile ilgili bilgiler yer
almaktadır. Öğretmenlerin çalıştıkları eğitim kademesi ile cinsel
eğitim konusunda bilgi düzeylerini yeterli bulmaları, okullarda
cinsel eğitim verilip verilmemesi, öğretmenlere de cinsel eğitim
verilip verilmemesi ve cinsel eğitim konusunda bir eğitim
olursa katılmak isteyip istememeleri arasındaki fark anlamlı
bulunmamışken (p>0.05), öğretmenlerin çalıştıkları eğitim
kademesi ile okullarda cinsel eğitimin ne zaman verilmeye başlanması
arasındaki fark anlamlı bulunmuştur (p<0.05).
Tüm eğitim kademelerinde çalışan öğretmenlerin yaklaşık yarısı
çiftlerin evlilik öncesi cinsel eğitim-aile eğitimi gibi çalışmalara
katılmasının kesinlikle yararlı olacağını, tüm kademelerde
çalışan öğretmenlerin yarısından fazlasının da cinsel eğitimin
sağlık çalışanları tarafından verilmesi gerektiğini belirttikleri
görülmektedir.
Tablo 4’te görüldüğü gibi öğrencilere cinsel eğitim verilmesi
ile öğretmenlere de cinsel eğitim verilmesi ve cinsel eğitim
konusunda bir eğitim olursa öğretmenlerin katılmak istemeleri
arasındaki fark anlamlı bulunmuştur (p<0.00).
 Büyütmek İçin Tıklayın |
Tablo 4: Öğrencilere Cinsel Eğitim Verilmesi ile Cinsel Eğitim ve Cinsel Konular ile İlgili Bilgilerin Karşılaştırılması |
Ayrıca öğrencilere cinsel eğitim verilsin diyen öğretmenlerin
%49.3’ü cinsel eğitimin ortaokulda verilmeye başlanması
gerektiğini belirtirken; cinsel eğitim mutlaka verilecekse de
lise (öğrencilere cinsel eğitim verilmesin diyenlerin %36.4’ü) ya da üniversitede (öğrencilere cinsel eğitim verilmesin diyenlerin
%31.8’i) verilmesi gerektiği belirtilmiştir. “Cinsel eğitim
kim tarafından verilmeli?” sorusuna öğrencilere cinsel eğitim
verilsin diyenlerin %51.2’sinin sağlık çalışanları, cinsel eğitim
verilmesin diyenlerin %76’sının sağlık çalışanları, olarak cevaplandırdığı
görülmektedir.
Tablo 5’te görüldüğü gibi öğretmenlerin cinsel eğitim ile ilgili
bilgi düzeylerini yeterli bulma durumları ile öğretmenlere de
cinsel eğitim verilmesi arasında anlamlı bir farklılık bulunmuşken
(p<0.05); cinsel eğitim ile ilgili bir eğitim olursa katılmak
ister misiniz arasındaki fark anlamlı bulunmamıştır (p>0.05).
Ayrıca cinsel eğitim konusunda bilgilerini yeterli bulanların
%44.9’unun, cinsel eğitim konusunda bilgilerini yetersiz bulanların
%50’sinin çiftlerin evlilik öncesi cinsel eğitim-aile eğitimi
gibi çalışmalara katılmasının kesinlikle yararlı olacağını belirttikleri
gözlenmiştir.
 Büyütmek İçin Tıklayın |
Tablo 5: Öğretmenlerin Cinsel Eğitim ile İlgili Bilgi Düzeylerini Yeterli Bulma Durumları ile Cinsel Eğitim ve Cinsel Konular ile İlgili Bilgilerinin
Karşılaştırılması |
Tablo 6’da görüldüğü gibi öğretmenlere de cinsel eğitim verilme
durumu ile öğretmenlerin cinsel eğitim konusunda bir eğitime
katılma istekleri arasında (p<0.00) düzeyinde anlamlı bir farklılık
bulunmuştur. Öğretmenlere de cinsel eğitim verilmeli diyen
öğretmenlerin %83’ü cinsel eğitim ile ilgili bir eğitim olursa
katılmak istediğini, öğretmenlere cinsel eğitim verilmesin diyen
öğretmenlerin de %87.2’sinin cinsel eğitim ile ilgili bir eğitim
olursa katılmak istemediğini belirttiği görülmektedir.
 Büyütmek İçin Tıklayın |
Tablo 6: Öğretmenlere de Cinsel Eğitim Verilme Durumu ile Cinsel Eğitim Konusunda Bir Eğitime Katılma İsteklerinin Karşılaştırılması |
Tablo 7’de öğretmenlerin “çiftlerin evlilik öncesi cinsel eğitim,
aile eğitimi gibi çalışmalara katılması yararlı olur mu?” sorusunu
cinsel eğitime katılmak isteyenlerin %53.8’inin “kesinlikle
yararlı olur” diye cevaplandırdığı, cinsel eğitime katılmak istemeyenlerin
%47.9’unun ise “yararlı olur” diye cevaplandırdığı
görülmektedir.
 Büyütmek İçin Tıklayın |
Tablo 7: Öğretmenlerin Cinsel Eğitim ile İlgili Bir Eğitime Katılma İstekleri ile Çiftlerin Evlilik Öncesi Cinsel Eğitim, Aile Eğitimi gibi Çalışmalara
Katılmasının Yararlılığının Karşılaştırılması |
|
Başa Dön
Öz
Giriş
Materyal ve Metod
Bulgular
Tartışma
Sonuç
Kaynaklar
|
|
Araştırmaya katılan kişilerin büyük bir çoğunluğun çok genç
olduğu, cinsel eğitime dair bilgi almak istedikleri ve cinsel
eğitim konusunda bir eğitim olursa katılmak istedikleri dikkate
alındığında, birer anne baba veya anne-baba olma adayı olan
öğretmenlerin de cinsel eğitim konusunda ne kadar eksik hissettikleri
görülmektedir. Cinsel eğitim konusunda yetersiz hisseden
bir öğretmen veya anne babanın öğrenci ya da çocuğuna
bu konuda nasıl eğitim vereceği eğitim sisteminin önemli bir
eksiği olduğu düşünülmektedir.
Ülkemizde yapılan birçok çalışmada cinsel sağlık eğitiminin
ortaokul yıllarında verilmesinin istendiği görülmekte (Özgüven,
2001; Çok ve ark., 2003) ve araştırma bulgularımızı desteklemektedir.
Yetkin (1998), bazı öğretmenler çocuklarına bu
tür bir eğitimin ana-babaları tarafından verilmesi gerektiğini
düşündükleri, bazı ana-babalar ise cinsel eğitimin öğretmenler
tarafından verilmesi gerektiğini belirttiklerini ifade etmiştir. Bu
araştırmaya katılan öğretmenlerin yarısından fazlası cinsel eğitimin
sağlık çalışanları tarafından verilmesi gerektiğini belirtti.
Araştırmamızdaki katılımcıların cinsel eğitimin sağlık çalışanları
tarafından verilmesi gerektiğini belirtmelerini sağlık çalışanlarının
cinsel eğitimi daha doğru ve daha düzgün vereceklerine
inandıklarına ve kendilerini bu konuda eksik hissetmelerine
bağlayabiliriz. Maalesef Türkiye’de ergen cinselliği konusunda
destek verebilecek özel bir eğitim geçmişi bulunan profesyonel
bir grup bulunmamaktadır. Yapılan çalışmalar bu hizmeti
verecek kişilerin de kendi bilgilerini “yeterli bulmadıklarını”
göstermektedir (Set, Dağdeviren, & Aktürk, 2006). Hardoff,
Tamir ve Palti (1999)’ nin hekimlerin ergen sağlığıyla ilgili tutum
ve davranışlarını inceledikleri araştırmalarına göre, hekimlerin
bu alanda yeterli deneyimleri olmadıklarını ve kendilerini ergen
sağlığına yönelik hizmet sunmak için yeterli beceriye sahip görmediklerini
görülmüştür. “Sexuality Information and Education
Council of the United States (SIECUS)” (2001) tarafından cinsel
sağlık eğitim programlarını uygulayacak eğiticilerin programa
yönelik inancı yüksek uzmanlar arasından seçilmesinin ve
uygulayıcılara gerekli eğitimin verilmesinin önemli olduğu
belirtilmektedir. Ayrıca uygulayıcıların insan cinselliği konusunda,
cinsel eğitimin felsefesini ve metodolojisini de kapsayacak
şekilde eğitim almaları gerektiği vurgulanmaktadır.
Araştırmaya katılan öğretmenlerin yaklaşık yarısı cinselliğe
dair bilgilerini iletişim araçlarından, kalan önemli bir grup da
bu konudaki bilgilerini arkadaşlarından aldıklarını belirtmişlerdir.
Bulut ve Ortaylı (2004), bireylerin cinsellik konusundaki
merakları aile tarafından ya da örgün eğitim sürecinde
karşılanmadığında ilk bilgi kaynağı olarak arkadaş çevresi ve
erotik-pornografik materyaller olduğu araştırma bulgumuzu
desteklemektedir.
Araştırmada cinsel eğitim ve cinsel konular ile ilgili sorduğumuz
sorulara eğitim kademesine göre öğretmenlerin verdikleri
cevapların benzer olduğu görülmüştür. Ancak ilkokul-ortaokulda
çalışan eğitimci grubu lisede çalışanlara göre daha fazla yüzdelik
oranı ile cinsel eğitimin ortaokulda verilmesi gerektiğini
ifade etmektedir. Lisede çalışan eğitim personelinin %39’unun
cinsel eğitimin ortaokulda, %24’ünün de cinsel eğitimin lisede
verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu bulguyu ortaokulda
öğrencilerle bir arada olan eğitimciler cinsel eğitim konusunda
problemlerle karşılaştığından dolayı cinsel eğitimin ortaokulda
verilmesi gerektiğini belirttikleri ile açıklayabiliriz. Şentürk
(2006)’ün yaptığı araştırmada da öğretmen ve yöneticilerin
görev yaptıkları lise türüne göre CBİF-E puan ortalamaları arasında
anlamlı bir fark çıkmaması araştırma bulgumuzu desteklemektedir.
Bu sonuçlar, eğitimci özelliklerinin öğretmenlerin
çalıştığı okul türü ve kademesine göre değişmemesi gerekliliği
koşulunu destekler niteliktedir. Cinsel eğitim verilmeli sorusuna
evet diyen öğretmenlerin, öğretmenlere de cinsel eğitim
verilmesine ve böyle bir eğitime katılmaya daha sıcak baktıklarını
belirtmişlerdir. Ayrıca öğretmenlerin büyük çoğunluğu
hem öğrenciler hem de öğretmenlere cinsel eğitim verilmesi
gerektiğini, bu konuda bilgi düzeylerini hem yeterli bulan hem
de yeterli bulmayan öğretmenlerin de böyle bir eğitime katılmak
istediklerini ve bu eğitimlerin yararlı olacağını belirttikleri
gözlenmiştir.
|
Başa Dön
Öz
Giriş
Materyal ve Metod
Bulgular
Tartışma
Sonuç
Kaynaklar
|
|
Araştırma bulguları incelendiğinde cinsel eğitim konusunda
öğretmen ve yöneticilerin de kendilerini eksik hissettiğini, bu
konuda yapılacak olan eğitimlere katılmak istediklerini, öğrencilere
de ergenlik dönemi öncesinde olmak üzere konunun
uzmanları tarafından mutlaka cinsel eğitimin verilmesi gerektiğini
düşündükleri görülmektedir.
Biz eğitim sistemi içerisinde cinsel eğitim konusunda gerekli
eğitimi öğrencilere vermediğimiz takdirde, ailesinden de destek
alamayan çocuklar ya kendileri gibi bu konuda eksik ve yanlış
bilgisi olan arkadaşlarından ya da çeşitli iletişim araçlarından
bilgi alacaklardır. Ancak bu bilgilerin ne kadarının doğru ne
kadarının eksik olduğu büyük bir soru işaretidir. Cinsel eğitim
eksikliği ile beraber yetişkinlik döneminde cinsel problemlerin
ortaya çıkması söz konusu olabilir. Öğrenci ve çocuklarımıza
zamanında cinsel eğitim konusunda eğitim almış ya da uzman
kişiler tarafından verilen cinsel bilgilendirme ve eğitim sayesinde
yetişkinlik dönemi içinde çıkabilecek cinsel problemlerin de
azalması sağlanabilir.
ÖNERİLER
Araştırma sonucunda uygulamaya ve yapılacak araştırmalara
dönük şu önerilerde bulunulabilir:
• Okullarda her eğitim kademesinde yaş düzeyine uygun olarak
öğrencilere cinsel eğitim verilmelidir.
• Okullarda cinsel eğitim öncelikle konunun uzmanları ya da
bu konuda eğitim almış kişiler tarafından verilmelidir.
• Hizmet içi eğitim kapsamında öğretmenlere de cinsel eğitim
verilmeli, öğrencilere cinsel eğitim konusunda nasıl
yardımcı olunacağı öğretilmelidir.
• Özellikle okulların rehberlik servislerinde çalışan eğitim
personeli eğitilmelidir; gerektiğinde cinsel eğitim ile ilgili bir
konuda müdahale edebilecek bilgi ve beceriye sahip olmalıdır.
• Ailelere çocuklarına cinsel eğitim konusunda yardımcı olmaları
için gerek okullarda gerekirse de diğer kamu kurumları
tarafından seminer, toplantı vb. şekillerde bilgi verilmelidir.
• Cinsel eğitim konusunda yaş gruplarına göre uyarlanmış
eğitim programları oluşturularak örgün ve yaygın eğitimlerde
kullanılmalıdır.
• Cinsel eğitime gereken önem verilmeli ve öncelikli olarak
ergenlerde cinsellik konusunda daha geniş çaplı ve yeterli
sayıda araştırma yapılarak mevcut durum tespit edilmelidir.
|
Başa Dön
Öz
Giriş
Materyal ve Metod
Bulgular
Tartışma
Sonuç
Kaynaklar
|
|
1) Aydoğmuş, K. (2001). Ana-baba okulu (9. baskı). İstanbul: Remzi
Kitabevi.
2) Bulut, A., Çokar, M., Eylen, B., Akalın, A., Gürşimşek, I., Hamurcu
H., Nalbant, H. Oksal, A., & Ortaylı, N. (2006). Öğretmen ve
öğretmen adayları için cinsel sağlık eğitimi. (4. baskı). İstanbul:
Uygun Matbaası. Retrieved from http://www.ikgv.org/pdf/
saglik_kitabi1.pdf
3) Bulut A., & Ortaylı N. Bir araştırmanın düşündürdükleri: Cinsel
sağlık ama nasıl? STED 2004, 13(1), 60-63.
4) Çalışandemir, F., Bencik, S., & Artan, İ. (2008). Çocukların cinsel
eğitimi: Geçmişten günümüze bir bakış. Eğitim ve Bilim, 33(2),
150.
5) Çok F., Aras Z., Ayas M., Bayram Z., Bent D., Çıtak P., Daşdelen A.,
Karakaya B., & Solmaz S. (2003). HIV/AIDS' in önlenmesinde
akran eğitimi izlenimleri. HIV/AIDS Dergisi 6(1), 24-6. Retrieved
from http://www.hatam.hacettepe.edu.tr/hatam031.shtml#4
6) Çok, F., & Kutlu, Ö. (2010). Ergenlerin cinsel eğitimi bir program
denemesi. Ankara: Pegem Yayınevi.
7) Deniz, Ü., Tüfekçi, A., & Önder, Ö. R. (2013). Öğretmen adaylarının
cinsellik konusundaki tutumlarının cinsiyet ve cinsel
deneyimlerine göre incelenmesi. Karadeniz Sosyal Bilimler
Dergisi, 5(9), 295-306.
8) Eliküçük, A., & Sönmez, S. (2011). Altı yaş çocuklarının cinsel
gelişim ve eğitimiyle ilgili ebeveyn görüşlerinin incelenmesi.
Aile ve Toplum Eğitim Kültür ve Araştırma Dergisi, 7(1), 45-62.
9) Hardoff D, Tamir A., & Palti H. (1999). Attitudes and practices of
Israeli physicians toward adolescent health care: a national
survey. Journal of Adolescent Health, 25(1), 35-9.
10) Kaya, F., Serin, Ö., & Genç, A. (2007). Eğitim fakültesi birinci
sınıf öğrencilerinin cinsel yaşamlarına ilişkin yaklaşımlarının
belirlenmesi. TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni, 6(6), 441-448.
11) Noonan, R. J. (1999). Assessing right-wing opposition to sex
education. IV. World Congress of Sexology in the Plenary
Session.
12) Özgüven, İ. E., (1997). Cinsellik ve cinsel yaşam. Ankara: PDREM
Yayınları.
<13> Özgüven İ. E. (2001). Ailede iletişim ve yaşam. Ankara: PDREM
Yayınları.
14) Set, T., Dağdeviren, N., & Aktürk, Z. (2006). Ergenlerde cinsellik.
Genel Tıp Dergisi, 16(3), 137-141. Retrieved from http://www.
geneltip.org/upload/sayi/49/GTD-00372.pdf
15) Sexuality Information and Education Council of the United States
(SIECUS). (2001). Sexuality education in the schools: Issues and
Answers. SIECUS Report, 29(6).
16) Strong, B., DeValut, C., & Sayad, B. W. (1996). Core concepts
in human sexuality. Mountain View: Mayfield Publishing
Company.
17) Şentürk, G. E. (2006). Ortaöğretim kurumlarına devam eden
öğrenciler ile bu kurumda çalışan öğretmenler ve yöneticilerin
cinsellikle ilgili yanlış inanışla bilgi ve inanışlarının belirlenmesi
ve bir uygulama. (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Marmara
Üniversitesi, İstanbul.
18) Yelken, Z. (1996). Anne ve babaların 3-6 yaş dönemindeki çocuğun
cinsel gelişim ve cinsel eğitim konusundaki bilgi düzeyleri.
(Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Hacettepe Üniversitesi,
Ankara.
19) Yetkin, N. (1998) Cinsel öykü alma ve cinsel işlevin değerlendirilmesi.
Cinsel İşlev Bozuklukları Monograf Serisi 1(1), 27-29.
|
Başa Dön
Öz
Giriş
Materyal ve Metod
Bulgular
Tartışma
Sonuç
Kaynaklar
|
|
|
|