|
2017, Cilt 7, Sayı 3, Sayfa(lar) 657-668 |
|
DOI: 10.5961/jhes.2017.242 |
Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleğine Yönelik Kariyer Uyumları |
Seher Merve ERUS, Şerife Gonca ZEREN |
Yıldız Teknik Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü, İstanbul, Türkiye |
Anahtar Kelimeler: Öğretmen adayları, Kariyer uyumu, Kariyer planı, Pedagojik formasyon eğitimi |
|
Bu araştırmanın amacı “pedagojik formasyon eğitimi” kurslarına katılan öğretmen adaylarının kariyer uyumlarını demografik değişkenlere
göre incelemektir. Ayrıca araştırmanın diğer bir amacı kariyer uyum puanı yüksek ve düşük olan öğretmen adaylarının kariyer uyumlarına
yönelik görüşlerini incelemektir. Araştırmanın modeli karma yönteme dayanmaktadır. Bu kapsamda araştırmanın ilk aşamasında 192
kadın, 68 erkek olmak üzere toplam 260 öğretmen adayına ulaşılmıştır. Nicel verilerin toplanmasında ‘Kariyer Uyumu ve İyimserliği
Ölçeği’ ve Kişisel Bilgi Formu kullanılmıştır. Veriler, bağımsız gruplar için t- testi ve tek yönlü varyans analizi- ANOVA ile analiz edilmiştir.
Bulgulara göre öğretmen adaylarının kariyer uyumlarında; cinsiyet, medeni durum, mezun olunan bölüm değişkenlerine göre anlamlı
farklılık bulunmamaktadır. Ölçüt örnekleme yöntemi ile ‘Kariyer Uyumu ve İyimserliği Ölçeği’nden en yüksek puan alan 10 öğretmen
adayı ve en düşük puan alan 10 öğretmen adayı araştırmanın ikinci aşamasına katılmıştır. Verilerin toplanması için araştırmacılar tarafından
oluşturulan yarı yapılandırılmış soru formu kullanılmıştır. Veriler, içerik analizi yöntemi ile analiz edilmiştir. Bulgulara göre, kariyer uyum
puanı yüksek olan öğretmen adayları meslek seçimini bilinçli ve isteyerek yapmışken, kariyer uyum puanı düşük olan öğretmen adaylarının
çoğunun üniversiteye giriş sırasında aldıkları puana bağlı olarak mesleklerini tercih ettikleri anlaşılmıştır. Her iki grup için “pedagojik
formasyon eğitimi” kursuna katılma sebebi, öğretmenlik mesleğini sevme ve gelecekte “pedagojik formasyon eğitimi” belgesine ihtiyaç
duyabilmeleridir. Öğretmen adaylarının neredeyse tamamı gelecekte öğretmen olmayı planlamakta, devlet okuluna atanmayı ve maddi
sıkıntıları ise kariyer engelleri olarak görmektedirler. Ayrıca öğretmen adayları için en önemli destek kaynağı aileleridir. |
Başa Dön
Öz
Giriş
Materyal ve Metod
Bulgular
Tartışma
Kaynaklar
|
|
Meslek seçimi, bir insanın hayatında yaptığı en önemli seçimlerden
birisidir. Türkiye’de gereksinim duyulan iş gücü ile
yükseköğretim programlarının tür ve kapasiteleri arasındaki
dengesizlik, gençlerin meslek seçimini ve kariyer gelişimini
zorlaştırabilmektedir (Yazıcı, 2009). Bazı öğrenciler istihdam
koşulları ve maaş garantisi ihtiyacı ile kariyerlerini planlarken,
bazıları da bilgi eksiklikleri nedeniyle sahip oldukları alternatiflerin
farkında olmayabilmektedir. Çevrelerindeki kariyer olanaklarını
araştırmak ve öğrenmek bireylerin kariyer planlarını
farklı bir gözle değerlendirmelerini ve bu konudaki tutumlarını
değiştirmelerini sağlayabilir. Yavuz Konokman ve Alıcı (2014)
da öğretmen adaylarının lisansüstü eğitime yönelik bilgi düzeylerindeki
artışın, lisansüstü eğitime ilişkin tutumlarını olumlu
yönde etkilediğini ifade etmektedir. Dolayısıyla farklı kariyer
olanakları hakkında bilgi sahibi olmak, kariyer planlamasını
etkileyebilmektedir.
Türkiye’de öğretmen olabilmek için adayların eğitim fakültelerinden
mezun olmaları, bu fakülteler dışında bir lisans
programını tamamlayanların da eğitim fakülteleri tarafından
verilen ‘pedagojik formasyon eğitimi’ (PFE) kursunu başarıyla
bitirmeleri gerekmektedir. Öğretmen olmak için başvuran
adaylar, ‘kamu personeli seçme sınavı’ (KPSS) puanlarına göre
devlet okullarına atanabilmekte ya da sözleşmeli olarak devlet
okullarında ve özel okullarda görev yapılabilmektedirler.
Bu sınav dışında Türkiye’de hizmet öncesinde ve hizmet içi
koşullarda, öğretmen adaylarının mesleğe karşı duyduğu ilgi,
mesleğe yatkınlığı ya da mesleğin gerektirdiği iletişim becerileri
gibi becerilere sahip olup olmadığı ölçülmemektedir. PFE
kurslarının amacı, öğretmenlik için gereken bilgi ve becerilerin
adaylara kazandırılmasıdır. Ancak PFE kurslarına katılan adayların
bir kısmının kariyer planlamasında ilk hedefi öğretmenlik
mesleği olmayabilir.
Kariyer planlaması, kariyer uyumunun önemli bir boyutu olup
(Creed, Fallon ve Hood, 2009); Savickas (2005)’ın ‘kariyer
yapılandırma’ kuramının temel kavramıdır (Savickas & Porfelli,
2011). Kariyer uyumu, bireyin yaşadığı (veya yaşayacağı) mesleki
gelişim görevlerini yerine getirme, mesleğiyle ilgili yaşadığı
sorunlar, kariyer geçişi, kariyer değişikliği, kişisel krizler ve iş
travmaları gibi durumlarla başa çıkmasını sağlayan çok boyutlu
yapıdır (Savickas, 1997; 2005; Savickas & Porfelli, 2011). Bir
diğer deyişle kariyer uyumu, bireyin gelişim görevlerini sağlıklı
bir şekilde başarmasını ve gelecekte karşılaşılabileceği engellere
hazır olmasını ifade etmektedir. Bu yönüyle kariyer uyumu,
bireyin hem içsel hem de sosyal süreçlerini içerir. Çünkü bireysel
ve toplumsal yaşantıları, onun mesleki gelişim görevlerine
nasıl tepki vereceğinin belirleyicisidir (Savickas, 2005).
Kariyer uyumu dört boyut ile açıklanmaktadır (Savickas, 2005);
ilgili olma (“concern”), kontrol (“control”), merak (“curiosity”)
ve güven (“confidence”). İlgili olmak, geleceği yönlendirmek
ve yarına hazırlanmak anlamındadır; bunların yanında bireyin
mesleki görevler/geçişler ile karşılacağının farkında olması ve
geleceği için seçim ve plan yapabilmesidir. Kontrol, bireyde
kariyerinde karar verme ve kararlılık gösterme sorumluluğunun
olmasıdır. Merak, bireyin kariyeri için çevresi, iş dünyası ve kendisi
ile ilgili bilgi edinmesi; güven ise bireyin karşılaşabileceği
karmaşık problemleri çözebilmede başarılı olacağına yönelik
inancıdır.
Kariyer uyumu ile ilgili yapılan araştırmalara bakıldığında
kariyer uyumunun birçok değişken ile ilişki olduğu ortaya
konmuştur. Kariyer uyumu, bireyin kendi kariyer başarısını
değerlendirmesiyle (Zacher, 2014a), yaşam doyumuyla (Büyükgöze,
Kavas, Duffy ve Douglass, 2015; Ginevra ve ark., 2017;
Santilli ve ark., 2017; Soresi, Nota ve Ferrari 2012), iyi oluş ve
iş stresiyle (Maggiori ve ark., 2013; Johnston ve ark., 2013), öz
yeterlikle (McLennan, McIlveen ve Perera, 2017; Öncel, 2014)
geleceği yönlendirme ve gelecek zaman algısıyla (McLennan ve
ark., 2017; Öncel, 2014; Santilli ve ark., 2017; Zacher, 2014b) iş
doyumuyla (Zacher ve Grifin, 2015) öz saygı ve kendini değerlendirmeyle
(Öncel, 2014) ve kişilik özellikleriyle (Eryılmaz ve
Kara, 2017; Öncel, 2014) ilişkili bulunmuştur.
Türkiye’de PFE kurslarına katılan öğretmen adaylarının öğretmenlik
mesleğine yönelik tutumlarının incelendiği birçok
araştırmaya ulaşmak mümkündür. Örneğin Altınkurt, Yılmaz
ve Erol (2014), Gülşen ve Seyratlı (2014), Kartal ve Afacan
(2012) ile Özkan (2012) PFE kurslarına katılan öğretmen adaylarının
öğretmenlik mesleğine yönelik tutumlarının olumlu
olduğu sonucuna ulaşmışlardır. Eğitim Fakültesi öğrencileri
ile PFE kursuna katılan öğretmen adaylarının karşılaştırıldığı
çalışmalarda ise Dadandı, Kalyan ve Yazıcı (2016) eğitim fakültesi
öğrencilerinin mesleki kaygılarının, PFE kurslarına katılan
öğretmen adaylarından daha yüksek olduğu; öğretmen adaylarının
mesleki öz-yeterlik inançları ve öğretmenliğe yönelik
tutumları açısından iki grup arasında anlamlı bir fark olmadığı
sonucuna ulaşmıştır. Buna karşın Polat (2013), PFE kurslarına
katılan öğretmen adaylarının öğretmenlik mesleğine yönelik
tutumlarının Eğitim Fakültesi öğrencilerinden anlamlı olarak
daha yüksek olduğunu bulmuştur. Yalçın İncik ve Akay (2015)
ise eğitim fakültesi öğretmen adaylarının kendilerini en çok
öğrencilere değer verme ve saygı göstermede yeterli gördüklerini,
PFE kursuna katılan öğretmen adaylarının ise öğrencilere
değer verme ve ulusal ve evrensel değerlerde kendilerini yetkin
gördüklerini sonucuna ulaşmışlardır. Yukarıda sözü edilen araştırmalara
ek olarak, PFE kursuna katılan öğretmen adaylarının
tükenmişlik ve yılmazlık düzeylerini (Büyükşahin Çevik, Doğan ve Yıldız, 2016), öğretmenlik mesleğine ve öğretmenlik uygulamasına
yönelik görüşlerini (Gülşen ve Gündüz, 2016), öğretmenlik
mesleği yeterliklerine yönelik görüşlerini (Yalçın İncik ve
Akay, 2015), öğretmen mesleğine yönelik yeterlik düzeylerini
(Süral ve Sarıtaş, 2015), öğretmenlik mesleğine yönelik motivasyonlarını
(Altınkurt ve ark., 2014) inceleyen araştırmalar
da yürütülmüştür. Ancak Türkiye’de kariyer uyumu konusunda
tek bir araştırmaya ulaşılmıştır. Eğitim fakültesinde okuyan
öğretmen adayları ve öğretmenlerin kariyer uyum puanlarının
karşılaştırıldığı araştırmanın (Eryılmaz ve Kara, 2017) sonucunda
öğretmenlerin kariyer uyumu puanlarının öğretmen
adaylarına göre anlamlı düzeyde yüksek olduğu bulunmuştur.
Kariyer uyumu, öğretmenlerin kariyerlerini düzenlemelerine
katkı sağlayan içsel bir süreçtir (McLennan ve ark., 2017).
Bundan dolayı bu araştırma kapsamında PFE kurslarına katılan
öğretmen adaylarının kariyer uyumlarının nasıl olduğu, onların
geleceklerini etkili bir şekilde planlamaları açısından da önemli
bulunmaktadır.
Bu araştırmada, PFE kurslarına katılan öğretmen adaylarının
kariyer uyum puanlarının cinsiyet, medeni durum ve mezun
olunan bölüme göre değişip değişmediği incelenmiştir.
Türkiye’de yapılan araştırmalara bakıldığında bu demografik
bilgiler üzerinde kariyer uyumunun araştırıldığı bir araştırmaya
rastlanmamıştır. PFE kursundaki öğretmen adaylarının öğretmenlik
mesleğine yönelik tutumlarında cinsiyete göre incelemelerin
yapıldığı (Eraslan ve Çakıcı, 2011; Özkan, 2012; Polat,
2013; Yılmaz ve Yetim, 2016) ve mezun olunan bölüme göre
incelemelerin yapıldığı (Eraslan ve Çakıcı, 2011; Özkan, 2012;
Polat, 2013; Süral ve Sarıtaş, 2015; Yılmaz ve Yetim, 2016)
görülmektedir. Bu bağlamda kariyer uyumunun demografik
bilgiler ile ilişkisinin incelenmesi önemli görülmüştür.
Kaliteli eğitim için kaliteli öğretmen zorunlu bir koşul olarak
düşünülebilir. Bu açıdan bakıldığında, öğretmenlerin, kendilerinden
ve seçtikleri meslekten, yaptıkları kariyer planlamalarından
memnun olmaları, onların işlerini büyük ciddiyetle ve aynı
zamanda da keyifle sürdürmelerini sağlayabilir. Bireyin kariyer
planlamasında öğretmenlik mesleğinin yeri, mesleki anlamda
başarı ve doyum sağlamasında önemli bir etken olarak düşünülebilir.
PFE kurslarına devam eden öğretmen adaylarının kariyer
uyumları, onların bu mesleği benimsemeleri ile yakından ilgili
olduğu gibi, meslekleri ile ilgili gelecekte karşılaşabilecekleri
sorunlarla başa çıkabilmeleri hakkında da ipuçları verebilir. Bu
nedenle araştırmacılar, PFE kursuna katılan öğretmen adaylarının
kariyer uyumunu araştırmaya değer bulmuşlardır. Bu
kapsamda ele alınan araştırma soruları şunlardır;
1. Öğretmen adaylarının kariyer uyumları cinsiyet, medeni
durum ve mezun olunan bölüm değişkenlerine göre anlamlı
farklılık göstermekte midir?
2. Kariyer uyum puanı yüksek ve düşük olan öğretmen adaylarının
kendi kariyer uyumlarına yönelik görüşleri nelerdir?
|
Başa Dön
Öz
Giriş
Materyal ve Metod
Bulgular
Tartışma
Kaynaklar
|
|
Araştırmanın Modeli
Bu araştırmanın modeli karma yönteme dayanmaktadır. Bir
metodoloji olarak karma yöntem araştırmaları, nitel ve nicel
yöntemlerin güçlü yanlarının birbirini destekler nitelikte kullanıldığı kapsamlı entegrasyon çalışmalarıdır (Fırat, Kabakçı
Yurdakul & Ersoy, 2014). Araştırmada ‘açımlayıcı sıralı desen’
kullanılmıştır. ‘Açımlayıcı sıralı desen’, araştırma sorusuna
birincil öncelikle karşılık veren nicel verilerin toplanması ve
çözümlenmesi ile başlar, ilk aşamanın ardından, araştırmayı
nitel verilerin toplanması ve çözümlenmesi takip etmektedir
(Creswell & Plano Clark, 2014).
Araştırma Grubu
Araştırmanın ilk aşamasında, nicel verilerin toplanması için
araştırmanın evreni ve örneklemi belirlenmiştir. Araştırmanın
evrenini bir devlet üniversitesinde PFE programına kayıtlı
toplam 1726 öğretmen adayı oluşturmaktadır. Örneklem grubuna
tesadüfi, oransız küme örnekleme yöntemi ile ulaşılmıştır.
Evrende bulunan öğrenciler, üniversite tarafından 30 gruba
bölünmüştür. Kümeler, öğretmen adayları için oluşturulan bu
gruplar olarak ele alınmıştır. Balcı (2010) %5 hata payı ile evren
sayısı 1000 ise 277; 5000 ise 356 kişiye ulaşılmasını önermektedir.
Bu doğrultuda araştırmacılar 300 kişiye ulaşmayı hedeflemişlerdir.
Ancak eksik ve hatalı verilerin veri setinden çıkartılması
sonucu 260 kişi ile araştırma yürütülmüştür. Araştırmanın
örneklemini 192’si (%73.8) kadın, 68’i (%68.2) erkek olmak
üzere toplam 260 öğretmen adayı oluşturmaktadır. Katılımcıların
yaşları 21 ile 44 arasındadır, yaş ortalamaları 26.75’dir.
Örneklemde yer alan öğretmen adaylarına ait özellikler Tablo 1’de verilmiştir.
Tablo 1’de öğretmen adaylarının mezun oldukları bölümlere
eşit dağılmadıkları görülmektedir. Bunun nedeni, üniversite
tarafından belirlenen PFE gruplarının mezun olunan bölüm
açısından karma bir yapıda oluşturulmasıdır. Bundan dolayı
mezun olunan bölüm değişkeni için Türk dili, tarih, ilahiyat ve
felsefe bölümleri sosyal bilimler adı altında birleştirilmiştir.
Araştırmanın ikinci aşamasında nitel verilerin toplanması için
örneklem grubunda yer alan 260 kişi arasından çalışma grubu
oluşturulmuştur. Bu işlem, amaçlı örnekleme yöntemlerinden ölçüt örnekleme yöntemi ile yapılmıştır. Ölçüt örnekleme,
önceden belirlenmiş bir dizi ölçütü karşılayan durumların incelenmesidir
ve ölçütler araştırmacılar tarafından oluşturulabilir
(Yıldırım & Şimşek, 2011). Örnekleme için ölçüt; kariyer uyum
puanlarının yüksek ve düşük olmasıdır. Dolayısıyla PFE kursuna
katılan öğretmen adayları arasından puanları en yüksek ve en
düşük olan kişiler çalışma grubuna dâhil edilmiştir. Örneklem
büyüklüğüne karar verilirken Glaser ve Strauss’un (2006)
kuramsal örnekleme kavramından faydalanılmıştır. Araştırma
sorularına yanıt olabilecek kavramların tekrar etmeye başladığı,
başka bir deyişle doyum noktasına ulaştığı görülene kadar
veri toplanmaya devam edilmiştir. Örneklem büyüklüğü kariyer
uyumu yüksek 10 kişi ve kariyer uyumu düşük 10 kişi olmak
üzere toplam 20 kişiden oluşmuştur. Bu 20 kişi nicel veri analizi
için oluşturulan örneklemin (260 kişi) yüzde 7.7’sini oluşturmaktadır.
Çalışma grubundaki öğretmen adaylarının cinsiyet,
yaş, medeni durum, mezun olduğu bölüm ve öğrenim düzeyleri
Tablo 2’de sunulmuştur. Öğretmen adaylarının adları gizlenerek,
kariyer uyum puanları yüksek olan gruptakilere Y1, Y2, Y3,..
Y10 ve düşük olan gruptakilere de D1, D2, D3,…D10 şeklinde
kodlar verilmiştir.
Tablo 2’de görüldüğü gibi, kariyer uyum puanları yüksek olan
dokuz kadın ve bir erkek; kariyer uyum puanları düşük olan
sekiz kadın ve iki erkek öğretmen adayı ile çalışma yürütülmüştür.
Yaş ortalamaları kariyer uyum puanları yüksek olanlar
için 25 ve düşük olanlar için de 26.6’dır; her iki grupta da birer
kişi evlidir. Kariyer uyum puanları yüksek olan öğretmen adaylarından
dördü, kariyer uyum puanları düşük olan öğretmen
adaylarından biri yüksek lisans öğrencisi/mezunudur.
Veri Toplama Araçları
Bu çalışmanın nicel boyutunda öğretmen adaylarının kariyer
uyumlarına ilişkin veriler “kariyer uyumu ve iyimserliği ölçeği”
ile toplanmıştır. Sosyo-demografik özellikleri öğrenmek için
‘kişisel bilgi formu’ kullanılmıştır. Araştırmanın nitel boyutuna
ilişkin verileri ise araştırmacılar tarafından oluşturulan yarı
yapılandırılmış görüşme formu kullanılarak toplanmıştır.
Kariyer Uyumu ve İyimserliği Ölçeği (KUİÖ). Bu ölçek, Savickas’ın
(1999) kariyer uyumu ile Scheier ve Carver’ın (1987) iyimserlik
eğilimi kavramları dikkate alınarak Rottinghaus (2009) tarafından
geliştirilen ‘Kariyer Geleceği Envanteri-R (“Career Future
Inventory-R”)’nden esinlenerek Erdoğmuş Zorver ve Korkut
Owen, (2014) tarafından geliştirilen bir ölçektir. Ölçeğin geçerlik
ve güvenirlik çalışmaları 577 kişi üzerinde yapılmıştır. Geçerlik
çalışmaları kapsamında yapılan açımlayıcı ve doğrulayıcı
faktör analizi sonuçlarına göre KUİÖ 18 maddelik tek boyutlu
bir ölçektir. KUİÖ’nün Cronbach alfa katsayısı .93 ve test–tekrar
test güvenirliği ise .85 olarak bulunmuştur. KUİÖ ile “mesleki
sonuç beklentisi ölçeği” (MSBÖ) arasında r=.60 (p<.01) anlamlı
bir ilişki bulunmuştur. Ölçekten 18 ile 90 arasında puan alınabilmekte
ve alınan puanın yüksekliği yüksek düzeyde bir kariyer
uyumu ve iyimserliğine sahip olunduğu anlamına gelmektedir
(Erdoğmuş Zorver ve Korkut Owen, 2014).
Kişisel Bilgi Formu. Bu form, öğretmen adaylarının cinsiyet, yaş,
mezun oldukları bölüm gibi demografik özellikleri ile ilgili bilgi
toplamak amacıyla kullanılmıştır.
Kariyer Uyumuna Yönelik Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu.
Öğretmen adaylarının kariyer uyumlarına yönelik görüşlerini
belirlemek amacıyla araştırmacılar tarafından hazırlanan sorular,
yarı yapılandırılmış bir görüşme formuna dönüştürülmüştür.
Bu formda kariyer uyumunu incelemek amacıyla bireylerin
kariyer planlarına, karşılaştıkları engellere, bu engellerle nasıl
başa çıktıklarına ve çevrelerinde kimden nasıl destek aldıklarına
yönelik toplam yedi soru sorulmuştur. Görüşme soruları
oluşturulurken, Savickas’ın (2005) kariyer yapılandırma kuramında
ele alınan kariyer uyumunun dört farklı boyutu dikkate
alınmıştır. Bu boyutlar bireyin kariyer ilgisi, mesleki anlamda
kişisel kontrolü, geleceği planlamada meraklı olması ve istediği
işleri yaparak güven duymasıdır. Sorular bu boyutlar dikkate
alınarak oluşturulmuştur. Örneğin kontrol boyutu için “PFE
kursuna katılmaya nasıl karar verdiniz?”, ilgili olma boyutu için
“beş yıl sonrasını düşündüğünüzde, kariyeriniz ile ilgili olarak
hangi planlarınız var?” şeklinde sorular oluşturulmuştur.
Verilerin Toplanması
Araştırmanın birinci aşaması için veriler, İstanbul’da bir devlet
üniversitesinde açılan PFE programına katılan öğrencilerden
toplanmıştır. Örneklemi oluşturan gruplara araştırmacılar
sınıf ortamında çalışmanın amacını detaylı biçimde anlatmış,
yalnızca gönüllü olan katılımcılardan veriler toplanmıştır. Veri
toplama sürecinde, araştırmanın ikinci aşaması hakkında bilgi
verilmiş, bu kısma katılmak için gönüllü olanların veri toplama
formunda yer alan iletişim bilgileri kısmını doldurmaları
istenmiştir. Bu şekilde araştırmanın nitel analizi için iletişime
geçilebilecek, gönüllü olan kişiler belirlenmiştir.
Araştırmanın ikinci aşamasında görüşlerini ayrıntılı olarak araştırmacılarla
paylaşmayı kabul eden öğretmen adayları arasından
kariyer uyum puanları yüksek ve düşük olanlarla iletişime
geçilmiştir. Nitel veri analizi için oluşturulan görüşme formu
katılımcılara elden verilerek veriler toplanmıştır.
Verilerin Analizi
İlk aşama
Verilerin analizinde öncelikle her alt problem için uç değer analizi
yapılmıştır. Uç değer veren gözlemler analiz dışı tutularak
kalan veriler üzerinden (cinsiyet için 259, medeni durum için
258, mezun olunan bölüm için 242 kişi) normallik incelemeleri
gerçekleştirilmiştir. Karşılaştırılmak istenen gruplarda puan
dağılımının normal olup olmadığı incelenmiş ve her grup için
normal dağılımın olduğu belirlenmiştir. Cinsiyet ve medeni durum değişkenlerine göre farklılığı test etmek için ilişkisiz
örneklemler için t testi; mezun olunan bölüm değişkenine göre
farklılığı test etmek için de tek yönlü varyans analizi (ANOVA)
yapılmıştır. Tek yönlü varyans analizinin “varyansların homojenliği
varsayımı” Levene testi ile incelenmiştir ve varyansların
homojen olduğu belirlenmiştir.
İkinci aşama
Araştırmanın nitel verileri, içerik analizi yöntemi ile analiz edilmiştir.
İçerik analizi süreci ile birbirine benzeyen veriler kodlanmış
ve belirli kavram ve temalar çerçevesinde bir araya getirilmiştir
(Yıldırım & Şimşek, 2011). Cümleler ve sözcük öbekleri
veri analiz birimi olarak seçilmiş ve temalar oluşturulmuştur.
|
Başa Dön
Öz
Giriş
Materyal ve Metod
Bulgular
Tartışma
Kaynaklar
|
|
İlk Aşamaya İlişkin Bulgular
Öğretmen adaylarının KUİÖ puan ortalamalarının cinsiyete
göre anlamlı farklılık gösterip göstermediğini anlamak üzere
yapılan bağımsız gruplar için t testi sonuçları Tablo 3’de verilmiştir.
Tablo 3’de görüldüğü gibi, kadın ve erkek öğretmen adaylarının
KUİÖ puan ortalamaları arasında anlamlı fark bulunmamıştır
(t= 0,54; p> .05).
Öğretmen adaylarının KUİÖ puan ortalamalarının medeni
durumlarına göre anlamlı farklılık gösterip göstermediğini anlamak
üzere yapılan bağımsız gruplar için t testi sonuçları Tablo 4’de yer almaktadır.
Tablo 4’de görüldüğü gibi, bekâr ve evli öğretmen adaylarının
KUİÖ puan ortalamaları arasında anlamlı fark bulunmamıştır
(t= -0,19; p> .05).
Farklı bölümlerden mezun öğretmen adaylarının sayıları (N),
KUİO puan ortalamaları, standart sapmaları (S) ile KUİO puan
ortalamalarının mezun olunan bölüme göre farklılaşıp farklılaşmadığını
belirlemek için yapılan tek yönlü varyans analizi
(ANOVA) sonuçları Tablo 5’de verilmiştir.
Tablo 5’de görüldüğü gibi KUİO puan ortalamalarının mezun
olunan bölüme göre gruplar arasında anlamlı fark bulunmamıştır
(F =1.92; p>.05).
İkinci Aşamaya İlişkin Bulgular
Araştırmanın nitel boyutunda, öğretmen adaylarının yarı
yapılandırılmış görüşme formunda yer alan sorulara verdikleri cevaplar incelenmiştir. Analiz sırasında, birden fazla alt boyuta
uygun olan cevaplar ayrı ayrı bu alt boyutlarda ele alınmıştır. Bu
nedenle öğretmen adaylarının sayısı ile aşağıda yer alan tablolardaki
frekans dağılımları farklılık gösterebilmektedir. Temalar
açıklanırken kariyer uyum puanları yüksek (KUİÖ-Y) ve düşük
(KUİÖ-D) olan grupların frekanslarına ait bulgular ayrı ayrı
belirtilmiştir, aynı zamanda toplam frekans sayıları da tablolara
eklenmiştir. Araştırmanın nitel kısmının bulguları temalara
dayalı olarak sunulmuştur.
Bölüm Tercihi
Kişilerin okudukları bölümü tercih etme sebepleri, kariyer uyumu
ile ilgili ipucu sağlayabileceği için öğretmen adaylarına “üniversitede
okuduğunuz bölümü nasıl tercih etmiştiniz?” sorusu
yöneltilmiştir. Katılımcıların bölüm tercihlerine ait bulgular
Tablo 6’da verilmiştir.
Tablo 6’da görüldüğü gibi, öğretmen adayları, üniversitede tercih
ettikleri bölümler için dört farklı sebep göstermişlerdir. İki
grubun tamamında en çok ifade edilen sebepler, üniversiteye
giriş sınavından alınan puanın bu bölümü tutması ve bilinçli bir
seçim olması biçimindedir. Öğretmen adaylarının birden fazla
sebebi yazması ile ortaya çıkan frekanslar incelendiğinde, KUİÖ
puanları yüksek olan öğretmen adaylarının sekizinin üniversitede
okudukları bölümü bilinçli bir şekilde seçtiği; KUİÖ puanları
düşük olanlardan yalnızca bir kişinin bilinçli bir seçimden söz ettiği anlaşılmaktadır. KUİÖ puanı düşük olan öğretmen adaylarından
sekizi puanları bu bölümü tuttuğu için tercih ettiklerini
ifade ederken, KUİÖ puanları yüksek olanlarda bu sebebi ifade
edenlerin sayısı yalnızca üçtür. Ailenin istemesi sonucu mezun
olduğu bölümü seçen kişi sayısı üç ve yakının etkisiyle mezun
olduğu bölümü seçen kişi sayısı da yine üçtür.
PFE Kursuna Katılma Kararı
Kişilerin PFE kursuna katılma kararları, onların öğretmenlik
mesleği ile ilgili olarak kariyer planlamalarını ve kariyer uyumlarını
anlamayı kolaylaştıracağı için öğretmen adaylarına “PFE
Kursuna katılmaya nasıl karar verdiniz?” sorusu yöneltilmiştir.
Katılımcıların PFE kursuna katılma kararlarına ait bulgular Tablo 7’de verilmiştir.
Tablo 7’de öğretmen adaylarının birden fazla sebebi yazması ile
ortaya çıkan frekanslar incelendiğinde, KUİÖ puanları yüksek
ve düşük olan öğretmen adaylarının verdikleri cevaplarda 12
kişinin öğretmenlik mesleğini severek yapabileceğini düşündüğü
ve yine 12 kişinin de gelecekte PFE belgesine ihtiyaç duyma
düşüncesinin olduğu görülmektedir. Karar vermede etkili olan
diğer seçenekler ise kişisel gelişim, çalışma koşulları, öğretmenlik
mesleğinin saygın olduğu görüşü ve ekonomik koşullardır.
Tablo 7’ye göre KUİÖ puanları açısından yüksek ve düşük
olan gruptaki öğretmen adaylarının görüşleri oldukça benzerlik
göstermektedir. Sadece KUİÖ puanı düşük olan gruptan altı kişi kişisel gelişimlerine katkı sağlayacağını düşündüğü için PFE’ye
katılmaya karar verdiğini söylerken, KUİÖ puanı yüksek grupta
yalnızca iki kişi bu nedeni belirtmiştir.
Gelecek Planları
Kişilerin gelecekle ilgili planları, onların öğretmenlik mesleği ile
ilgili kariyer uyumlarını anlamayı kolaylaştıracağı için öğretmen
adaylarına “beş yıl sonrasını düşündüğünüzde, kariyerinizle ilgili
olarak hangi planlarınız var?” sorusu yöneltilmiştir. Katılımcıların
gelecek beş yıla yönelik planlarına ilişkin bulgular Tablo 8’de verilmiştir.
Tablo 8’de görüldüğü gibi, 20 katılımcının 10’u geleceğe yönelik
kariyer planında kendisini öğretmen olarak görmektedir. Öğretmen
adaylarından Y9 bu durumu ifade ederken şu cümleyi
kullanmıştır: “Beş yıl sonra kendimi güzel bir okulda, kadrolu
öğretmen olarak hayal ediyorum. Bunu başaracağıma da inanıyorum.”
D2 ise “yaklaşık üç yıl kadar öğretmenlik yaptım ve
kamuda öğretmen olmak benim ve ailem açısından çok uygun
olacak. Hedefim devlet memuru bir öğretmen olmak” şeklinde
öğretmen olma hedefini ifade etmiştir. KUİÖ puanı yüksek olan
dört kişi akademik kariyer planlarken, KUİÖ puanı düşük olan
öğretmen adayları arasında yalnızca bir kişinin böyle bir planı
olduğu görülmektedir. Y1: “İlk ve öncelikli olarak hedefimde
Doçent olabilmek var. Akademik kariyere ulaşabilmek asıl isteğim”
şeklinde açıklamada bulunurken D3: “Hedeflerim yüksek
lisans yapıp akademik olarak ya da araştırma laboratuvarı gibi
bir ortamda mesleğimin hakkını vererek çalışmaktır” şeklinde
açıklamada bulunmuştur. KUİÖ puanı düşük olan gruptaki üç
katılımcı, gelecekle ilgili yaşadıkları belirsizliği belirtmişlerdir.
D5’ifadesi “Emin değilim... Sürekli değişen eğitim sistemi karşısında
plan yapamıyorum” şeklindedir. KUİÖ puanı yüksek olan
grupta ise toplam altı katılımcı öğretmenlik mesleği dışında
kariyer planı çizmiştir. Örneğin mesleği dışında iş yapma temasında
bulunan Y10’nun ifadesi “gelecekte kendimi pilotluk kariyerimin
başında görüyorum. Pilotluk eğitimim bitmek üzere,
sınavlara hazırlanıyorum” şeklindedir.
Gelecek planları ile ilgili olarak öğretmen adaylarına bir soru
daha yöneltilmiştir: “Gelecekle ilgili planlarınızın gerçekleşmemesi
olasılığına karşı, alternatif kariyer planlarınız nelerdir?”
Katılımcıların alternatif gelecek planlarına ait bulgular Tablo 9’da verilmiştir.
Tablo 9’da görüldüğü gibi, KUİÖ puanları yüksek ve düşük olan
gruplarda yer alan öğretmen adaylarının alternatif gelecek
planlarıyla ilgili olan görüşleri arasında benzerlikler olduğu
görülmektedir. Bulgulara göre öğretmen adaylarının altısının
alternatif gelecek planı bulunmamaktadır. D5 bu konudaki
karamsarlığını “..gelecek için alternatif bir B planım yok ne iş
bulursam onu yaparım” cümlesi ile Y8; “..öğretmenlik mesleği
dışında başka bir meslek yapmak istemiyorum” cümlesi ile ifade
etmektedir. Beş öğretmen adayı başka bir sektörde çalışmayı
alternatif olarak görmektedir. Bu tema için tarih bölümünden
mezun Y10; “..yüksek lisans yaptıktan sonra uluslararası bir şirkette
çalışıp yönetici pozisyonuna ulaşabilirim” şeklinde ifade
ederken biyoloji bölümü mezunu D4 ise “..şu an aynı zamanda
iş güvenliği eğitimi almaya çalışıyorum. O belge elimde olursa,
gelecekte kariyerime farklı bir yön vermem gerektiğinde bu
durumu da değerlendirebilirim diye düşünüyorum” şeklindedir.
Dört öğretmen adayı akademik kariyeri alternatif olarak görmektedir.
Y9; “..yüksek lisans ve doktora amacım var” şeklinde
bir açıklamada bulunmuştur. Toplamda dört öğretmen adayı
ise öğretmenlik mesleğini B planı olarak değerlendirmektedir.
Bu konuda D3; “..öğretmenlik alternatif planım. Bu alanda önce
özel bir okulda belki ilerleyen yaşlarımda devlete geçmeyi düşünüyorum”
ifadesini kullanmıştır.
Kariyer Engelleri
Kişilerin gelecekle ilgili planları ile ilgili olası hangi engellerle karşılaşabileceklerini
tahmin ettiklerini anlamak amacıyla öğretmen
adaylarına “kariyer planlarınızı gerçekleştirme yolunda
karşınıza hangi engellerin çıkabileceğini tahmin ediyorsunuz?”
sorusu yöneltilmiştir. Öğretmen adaylarının kariyer engellerine
ilişkin görüşlerine ait bulgular Tablo 10’da verilmiştir.
Tablo 10’da görüldüğü gibi KUİÖ puanları yüksek ve düşük
olan öğretmen adaylarının, kariyer engellerine bakış açıları
oldukça benzerdir. Öğretmen adaylarının sekizi, kariyer planlarını
gerçekleştirirken karşılaşabileceği engel olarak KPSS puanı
ile devlet okullarına atanamamayı görmektedir. Bu konuda
Y8; “..sistemin gerektirdiği bir sınav var. Bu sınavda başarılı
olamazsam, atanamam. Öğretmenlik mesleği toplumun ihtiyacı
ama devlet bütçesiyle ilgili karşılıklar nedeniyle atanma
problemleri yaşayabilirim. Bu durum hedeflerime ulaşmamda
şu anki engeller, gelecekte de engel olabileceğini düşünüyorum”
ifadesini kullanmaktadır. Öğretmen adaylarının yedisi
iş bulamaması durumunda yaşayacağı maddi sıkıntıları dile
getirmektedir. Y2 sıkıntısını “..maddi engeller var. Ekonomik
özgürlüğümü sağlamak zorundayım. Böyle olmasaydı KPSS ile
atanmayı tercih etmez yurtdışında eğitimime sonuna kadar
devam etmeyi isterdim. Şimdi ise önce atanmalı sonra eğitimime
devam etmeliyim” cümleleri ile ifade etmiştir. Beş katılımcı
ise kişisel sorunlarını kariyer engeli olarak görmektedir. D3’ün
“..kendi özgüvensizliğimin beni engellemesi, öğrendiğim bilgilerin
kariyerim için yeterli olmaması beni korkutuyor” ifadesi ve
Y4’ün “..zaman zaman sosyal aktivitelere katılamıyorum. Geçmişte
yapmış olduğum birçok aktiviteye eşlik edemediğimden
birçok arkadaşımla görüşemiyorum. O zamanda bazı şeylerin
önüne mi geçiyor diye düşünüyorum. Hayatımda dengesizlik
yaşıyorum” ifadesi bu görüşlere örnek gösterilebilir.
Kariyer Engelleriyle Başa Çıkma Yolları
Kişilerin karşılaşabilecekleri engellerle hangi başa çıkma yollarını
kullanmayı planladıklarını anlamak amacıyla öğretmen
adaylarına “kariyerinizle ilgili bir engelle karşılaşırsanız, hangi
başa çıkma yollarını kullanırsınız?” sorusu yöneltilmiştir. Katılımcıların
kariyer engellerine ilişkin görüşlerine ait bulgular
Tablo 11’de verilmiştir.
Tablo 11’de görüldüğü gibi, KUİÖ puanı yüksek olan öğretmen
adaylarından beşi başa çıkma yolu olarak daha çok çalışmayı
ve planlı olmayı ifade etmiştir. KUİÖ puanı düşük grupta ise
bu seçeneği ele alanların sayısı yalnızca üçtür. Bu konuda Y3;
“KPSS, ALES, YDS gibi sınavlara çok iyi hazırlanıp iyi puanlar alarak
kariyerim adına güzel şeyler yapmayı planlıyorum. Yüksek
lisansa iyi bir üniversitede başlayıp burslar yardımıyla yurtdışına
çıkmayı düşünüyorum. Çok çalışarak engelleri aşabilirim
diye düşünüyorum” ve D2; “…kendime zaman ayırarak mesleki
anlamda kitaplar okuyarak ve yavaş yavaş yapabileceklerimi
planlayarak mesleki bilgilerimi güncelliyorum” şeklinde açıklamalarda
bulunmuştur. Karşılaşacağı engellerle başa çıkamayacağına
inanan beş öğretmen adayının KUİÖ puanı düşük olan
grupta yer alması dikkat çekicidir. KUİÖ puanı yüksek gruptan
da iki öğretmen adayı engellerle başa çıkamayacağını düşünmektedir:
Y7; “…hiçbir şekilde başa çıkamam ki... Çok mezun
var ve devletin hiçbir şekilde yardımcı olacağına inanmıyorum”
ve D1; “…şimdiye kadar pek başa çıkamadım. Umarım bu böyle
uzun süre gitmez”. Üç öğretmen adayı kariyer engelleriyle başa
çıkmak için çözüm yolları arayacağını söylemektedir: Y2; “…
başarabilmenin yollarını arıyorum ve engellerle karşılaştıkça
da çözüm yolları ararım”. KUİÖ puanı yüksek olan iki öğretmen
adayı da sabır göstermeyi bir yol olarak belirtmiştir: Y1; “…sabrettim,
daha fazla azim gösterdim, hakkımı aradım ve sonunda
ben galip geldim, gelecekte de bu böyle olabilir”.
Destek Kaynakları
Öğretmen adaylarının kariyer basamaklarında ilerlerken destek
aldıkları kişileri anlamak amacıyla öğretmen adaylarına “kariyerinizi
gerçekleştirirken kimlerden destek aldınız?” sorusu
yöneltilmiştir. Katılımcıların destek kaynaklarına ait bulgular
Tablo 12’de verilmiştir.
Tablo 12’de görüldüğü gibi, KUİÖ açısından yüksek ve düşük
puanlar arasında benzerlikler olduğu görülmektedir. Katılımcıların
büyük kısmı (15 öğretmen adayı) kariyer yolunda
ailelerinden destek almıştır. Aile desteğini Y9; “…ailem hem
maddi hem manevi en büyük destekçim. Her zaman arkamda
olmaları benim bütün güçlüklerin üstesinden gelmemi sağlıyor”
cümleleri ile ve D3 ise “Ailem bana güvenerek, inanarak
yanımda duruyor. İş bulma konusunda sürekli bir baskı yapmamaları
beni suçlu hissettirmiyor” cümleleri ile ifade etmiştir. İki
öğretmen adayı arkadaşlarından destek aldığını belirtmiştir.
D5; “…arkadaşlarım manevi anlamda destek oluyor bazen de
maddi” ifadesini kullanmıştır. Öğretmen adaylarından üçü de
hiç kimseden destek almadığını ifade etmiştir. Bu konuda D1;
“…açıkçası pek desteklenmediğimi düşünüyorum” ve Y6; “Hiç
kimse destek olmuyor destek olmayı bırakın köstek oluyorlar”
şeklinde açıklamada bulunmuştur.
|
Başa Dön
Öz
Giriş
Materyal ve Metod
Bulgular
Tartışma
Kaynaklar
|
|
Bu araştırmanın sonucunda öğretmen adaylarının kariyer
uyumlarının, cinsiyet, medeni durum ve mezun olunan bölüme
göre anlamlı fark göstermediği bulunmuştur. Her ne kadar
mezun olunan bölüme göre kariyer uyumları arasında anlamlı
fark bulunmamış olsa da, kariyer uyum puanları yüksek olan
gruptaki öğretmen adaylarının meslek seçimini bilinçli bir
şekilde ve isteyerek yaptıkları; kariyer uyum puanları düşük
olan gruptakilerin ise daha çok üniversiteye giriş sırasında
aldıkları puana uygun bölümleri tercih ettikleri bulgusuna
ulaşılmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre, her iki gruptaki
öğretmen adaylarının da PFE kurslarına katılma sebepleri
öğretmenlik mesleğini sevmeleri ve gelecekte PFE belgesine
ihtiyaçları olabileceğini düşünmeleridir. Sonuçlara göre, öğretmen
adaylarının neredeyse tamamı gelecekte öğretmenlik
yapmayı planlamakta; bir devlet okuluna atanamamayı ve
maddi sıkıntılar yaşamayı kariyerleri için önemli engeller olarak
görmektedirler. Kariyer engelleri ile başa çıkma konusunda iki
farklı uç dikkat çekicidir; KUİÖ-Y grupta daha çok çalışarak ve
planlı olarak kariyer engellerini aşabilme düşüncesi, KUİÖ-D
grupta ise başa çıkamamak biçiminde ifade edilen umutsuzluk
ifadeleri gözlenmiştir. Cinsiyet ve medeni durumlarına göre
kariyer uyum puanları arasında anlamlı fark bulunmadığı gibi;
öğretmen adayları için en önemli destek kaynakları da benzerlik
göstermektedir. Öğretmen adayları için kariyer engelleri ile
başa çıkmada en önemli destek aileleridir.
Araştırma bulgularına göre kadın ve erkek öğretmen adaylarının
kariyer uyumları farklılık göstermemektedir. Bu sonuç
Özkan (2012), Polat (2013) ve Yılmaz ve Yetim (2016) tarafından
yapılan ve PFE kurslarındaki öğretmen adaylarının öğretmenlik
mesleğine yönelik tutumlarını inceleyen araştırmaların bulguları
ile paraleldir. Ancak Eraslan ve Çakıcı (2011) PFE kursundaki
erkek öğretmen adaylarının öğretmenlik mesleğine yönelik
tutumlarının, kadınlardan daha olumlu olduğu sonucuna ulaşmıştır.
Öğretmenlik mesleğine yönelik yeterlik düzeylerini araştıran
Süral ve Sarıtaş (2015) ise araştırmalarında PFE kursuna
katılan kadın öğretmen adaylarının, erkeklere göre yeterliklerinin
daha yüksek olduğunu tespit etmiştir.
Bu araştırmanın ikinci bulgusu, medeni duruma göre öğretmen
adaylarının kariyer uyumlarının farklılık göstermediği biçimindedir. Savickas (2002; 2005) kariyer uyumunu; bireyin var olan
ve daha sonra ortaya çıkabilecek olan mesleki gelişim görevleri,
meslekle ilgili değişim ve dönüşümlerle başa çıkabilmesi olarak
tanımlamaktadır. Bu bağlamda medeni durumun bireyin kariyer
uyumundaki farklılığı açıklamadığı, bireyin kişisel ve çevresel
faktörlerinin kariyer uyumunu etkileyebileceği şeklinde
düşünülebilir. Bundan dolayı bu araştırmanın ikinci aşamasında
kariyer uyumunu etkileyen değişkenlerin anlaşılması için nitel
analiz gerçekleştirilmiştir. Kariyer uyum puanlarında farklılık
bulunmamasının kaynağını yorumlayabilmek için nitel veriler
değerlendirilmiştir.
Araştırmanın sonucunda mezun olunan bölüme göre öğretmen
adaylarının kariyer uyumları arasında anlamlı farklılık olmadığı
bulunmuştur. PFE kurslarındaki öğretmen adaylarının öğretmenlik
mesleğine yönelik tutumları düşünüldüğünde, mezun
olunan bölüm açısından fark olmadığı sonucuna ulaşan araştırmalara
(Özkan, 2012; Polat, 2013; Süral ve Sarıtaş, 2015; Yılmaz
ve Yetim, 2016) rastlamak mümkündür. Eraslan ve Çakıcı (2011)
ise çalışmalarında, PFE kursuna katılan öğretmen adaylarının
öğretmenlik mesleğine yönelik tutumlarını incelemiş ve kimya
ve matematik bölümü mezunlarının Türk dili edebiyatı bölümü
mezunlarından, kimya bölümü mezunlarının ise tarih ve fizik
bölümü mezunlarından daha olumlu tutuma sahip oldukları
sonucuna ulaşmıştır.
Kariyer uyumunun alt boyutlarından ilgili olma ve kontrol, kariyer
uyumu yüksek bireyin kariyer kararında geleceğini düşünmesini
ve kendi kontrolü ile seçim yapmasını ifade etmektedir
(Savickas, 2005). Bu bağlamda kariyer uyumunun, mesleki
seçimlerde bilinçli ve istekli olmayı etkilediği söylenebilir. Bulgulara
göre KUİÖ-Y gruptaki öğretmen adayları meslek seçimini
bilinçli bir şekilde ve isteyerek yaparken, KUİÖ-D gruptakiler
ise daha çok üniversiteye giriş sırasında aldıkları puana uygun
bölümleri tercih etmişlerdir. Dalgıç, Doyran ve Vatanartıran
(2012) PFE kurslarındaki öğretmen adaylarının bölüm seçme
sebepleri arasında üniversiteye giriş sırasında aldıkları puana
uygun bölümleri tercih etmelerini ilk sırada olduğu sonucuna
varmıştır. Elkatmış, Demirbaş ve Ertuğrul (2013) da PFE kursundaki
öğretmen adaylarının mesleği kendi isteğiyle ve aile
isteğiyle seçenlerin, çevre etkisiyle seçenlere göre daha yüksek
öz yeterlik inancına sahip olduklarını bulmuştur. Eğitim Fakültelerinde
yürütülen bazı araştırmalar (Aksoy, 2010; Bozdoğan,
Aydın ve Yıldırım, 2007; Polat, 2013) ise okuduğu bölümü
isteyerek seçen öğretmen adaylarının, isteyerek seçmeyen
öğretmen adaylarına göre öğretmenlik mesleğine yönelik
tutumlarının daha yüksek olduğu sonucuna varmışlardır.
Bu araştırmanın bulgularına göre, öğretmen adaylarının PFE
kurslarına katılma kararlarını öğretmenlik mesleğini sevme,
PFE belgesine ileride ihtiyaç duyma olasılığı, kişisel gelişim,
öğretmenliğin çalışma koşullarının uygun olması, öğretmenlik
mesleğinin saygınlığı ve öğretmenlik mesleğinin ekonomik
koşullarının cazipliği düşünceleri belirlemiştir. Bu sonuca
benzer şekilde Altınkurt ve ark., (2014) araştırmalarında PFE
alan öğretmen adaylarının öğretmen olmak istediğini ve PFE
belgesine sahip olmanın kendileri için çok önemli olduğu, PFE
alan öğretmen adaylarının öğretmenlik mesleğine karşı yüksek
motivasyonlarının olduğu, PFE kursunun öğretmenlik mesleğine yönelik tutumları pozitif etkilediği sonucuna ulaşmıştır. Gülşen
ve Gündüz (2016) ile Kartal ve Afacan (2012) PFE kursuna
katılan öğretmen adaylarının öğretmenlik mesleğine yönelik
genel tutumlarının olumlu olduğu, öğretmenlik mesleğine
yönelik kendilerini yeterli gördükleri ve öğretmenlik mesleğini
yapmak istedikleri gibi sonuçlara ulaşmışlardır. Süral ve Sarıtaş
(2015) da öğretmen adaylarının büyük çoğunluğun PFE alma
amaçlarının ideallerindeki öğretmenlik mesleğini yapabilmesi
olduğu ve öğretmenlik mesleğini yapmak için PFE alan öğretmen
adaylarının öğretmenlik mesleğine yönelik yeterlik düzeylerinin
yüksek olduğu sonuçlarına ulaşmışlardır. Bu sonuçların,
araştırmanın bulguları ile benzerlik gösterdiği düşünülmektedir.
Araştırmada PFE kurslarına katılma sebepleri arasında çoğunluğun
gelecekte PFE belgesine ihtiyaç duyma düşüncesi içinde
olduğu sonucuna varılmıştır. Benzer şekilde Altınkurt ve ark.,
(2014) araştırmalarında PFE kursundaki öğretmen adaylarının,
devlet okulları dışındaki eğitim kurumlarında şu anda
öğretmenlik yapabildiklerini ancak gelecekte bu kurumlarda
çalışabilmek için de PFE belgesi istenebileceği kaygısını taşıdıklarını
bulgusuna ulaşmışlardır. Bu sonuçlardan yola çıkılarak
gelecekte PFE belgesine ihtiyaç duyulabileceği düşüncesinin
katılımcıları bu kurslara katılmaya yönlendirdiği düşünülebilir.
Kariyer uyumu bireyin geleceğini yönlendirmesinde olumlu
yönde etkilidir (Öncel, 2014; Santilli ve ark., 2017; Zacher,
2014b). Bu araştırmanın sonuçlarına göre, öğretmen adaylarının
neredeyse tamamı gelecekte öğretmenlik yapmayı planlamaktadır.
Ayrıca öğretmenlik mesleğini yapma dışında katılımcıların
akademik kariyer yapma, mesleği ile ilgili işler yapma,
mesleği dışında işler yapma gibi gelecek planları vardır. KUİÖ-D
grubundaki dört öğretmen adayının gelecek planının belirsiz
olduğu göze çarpmaktadır. Yine bu gruptakilerin gelecek için
alternatif planlarının olmaması ve kariyer engelleriyle karşılaştıklarında
başa çıkamayacaklarına ilişkin umutsuzluk içinde
olmaları bir arada değerlendirilebilir. Bu durum, öğretmen
adaylarından bazılarının öğretmenlik mesleği dışında bir alternatif
göremedikleri için PFE kurslarına katılmış olabileceklerini
akla getirmektedir. Öğretmenlik mesleğini istemeyerek seçen
kişilerin ne derece meslekleri ile uyum içinde olabilecekleri ve
etkili öğretmenlik becerileri gösterebilecekleri ise hem öğretmen
adayı hem de onun öğrencileri olacak çocuklar ve gençler
için farklı sorunlara yol açabilecektir.
Araştırmanın bulgularına göre, öğretmen adaylarının sekizi bir
devlet okuluna atanamamayı, yedisi maddi sıkıntıları ve beşi
kişisel sorunları, kariyer engeli olarak görmektedir. Kariyer
engelleri ile başa çıkma konusunda ise KUİÖ-Y grupta daha çok
çalışarak ve planlı olarak kariyer engellerini aşabilme düşüncesi,
KUİÖ-D grupta ise başa çıkamamak biçiminde ifade edilen
umutsuzluk ifadeleri dikkat çekicidir. Savickas’a (2002; 2005)
göre bireyin kariyer engelleriyle başa çıkabilmesini kariyer
uyumu sağlar. Kariyer uyumu sayesinde birey mesleki görevler,
geçişler ve iş travmalarıyla ilgili olan karmaşık ve belirsiz
problemleri çözebilir (Savickas ve Porfeli, 2012) ve belirsiz
kariyer planları ile iş sorumlulukları konusu ile başa çıkabilir
(Rottinghaus, Day & Borgen, 2005). Özellikle kariyer uyum alt
boyutlarından biri olan güven boyutu, kariyer uyumu yüksek
olan bireylerin karşılaştıkları problemleri başarılı bir şekilde çözeceğine inançlarının olduğunu ve başarılı bir şekilde çözdüğünü
ifade etmektedir (Savickas, 2005). Bu bilgilerle tutarlı
olarak araştırmanın sonucunda kariyer uyumu yüksek olan
katılımcıların engellere başa çıkabilme inancına sahip oldukları
söylenebilir.
Sosyal destek bireyin kariyer uyumunu etkileyen önemli bir
değişkendir (Hirschi, 2009). Bu araştırmanın son bulgusu da,
öğretmen adaylarının kariyer planlarını oluştururken en çok
destek aldıkları kişilerin aileleri olduğu yönündedir. Savickas
(1997) bireyin ailesinden ve çevresinden destek almasının
ve anlaşıldığını hissetmesinin kariyer uyumu için önemini
vurgulamaktadır. Ancak bu araştırmada KUİÖ puanları yüksek
ve düşük olan öğretmen adaylarının cevaplarında benzerlik
bulunmaktadır. Bu durum kültürel özelliklerle açıklanabilir. Batı
kültüründe benlik oluşumunda bağımsız olmak ön plandayken;
diğer kültürlerde kişiler kendilerini tanımlarken, başkalarıyla
olan yakın ilişkilerini öncelikli olarak dikkate alabilmektedir
ve Asya kültürlerinde aile ya da dini cemaat gibi sosyal gruplara
atıfta bulunma eğilimi daha yüksektir (Aranson, Wilson &
Akert, 2012). Türk kültüründe ailelerin desteği genellikle ömür
boyu sürmektedir ve yine kültürün bir parçası olarak bu destek
yetişkin yaşlarda da oldukça istenen bir durum olarak göze
çarpmaktadır.
Öneriler
Bu araştırmanın sonucunda öğretmen adaylarının kariyer
uyumlarının, cinsiyet, medeni durum ve mezun olunan bölüme
göre anlamlı fark göstermediği bulunmuştur. Bu durum,
farklı özelliklere sahip öğretmen adaylarının, kariyer uyumu
açısından birbirine benzer düşüncelere sahip olduğu biçiminde
yorumlanabilir. Ancak bu bulgu, kariyer uyum puanları yüksek
ve düşük öğretmen adaylarının meslek seçimi sırasında farklı
düşüncelere sahip oldukları yönündeki bulgu ile birlikte ele
alındığında, gençlere sunulması gereken mesleki rehberlik
hizmetlerinin önemi anlaşılmaktadır. Kariyer uyumu yüksek
olan öğretmen adaylarının mesleklerini seçerken bilinçli oldukları
ve istedikleri meslekleri seçebildikleri görülürken; kariyer
uyumu düşük olan öğretmen adaylarının daha çok üniversiteye
giriş sırasında aldıkları puana uygun bölümleri tercih ettikleri
görülmektedir. Bundan dolayı lisede bireylerin kariyer uyumlarını
arttırıcı psiko-eğitim çalışmaların yapılması sağlanabilir.
Öğretmen adaylarının, daha lise dönemindeyken yaptıkları
bölüm tercihinden itibaren kariyer planlamaları başlamaktadır.
Bu durum, ortaöğretim düzeyinde verilen kariyer danışmanlığı
ve mesleki rehberlik hizmetlerinin, uzun vadedeki etkilerini de
göstermektedir. Dolayısıyla, ortaöğretim, hatta çok daha önceki
okul dönemlerinde, çocuklara ve gençlere etkili rehberlik
hizmetlerinin ulaştırılması ve bu hizmetler içinde kariyer danışmanlığı
ve mesleki rehberlik hizmetlerinin aktif biçimde yer
alması önerilebilir. Ayrıca kariyer uyumunun meslek seçimini
nasıl etkilediğine yönelik nicel ve nitel araştırmalar yürütülebilir.
Bu araştırmada PFE kurslarına devam eden öğretmen adaylarının
kariyer uyumları cinsiyet, medeni durum ve mezun olunan
bölüm değişkenleri açısından incelenmiştir. Gelecek araştırmalarda,
farklı örneklem gruplarının kariyer uyumları, farklı demografik değişkenlere göre ele alınabilir. Okul yaşamında
mesleki rehberlik hizmeti almış almamış grupların kariyer
uyumları karşılaştırmalı olarak incelenebilir.
Sonuçlara göre, öğretmen adaylarının neredeyse tamamı gelecekte
öğretmenlik yapmayı planlamakta ancak bir devlet okuluna
atanamamayı ve maddi sıkıntılar yaşamayı kariyerleri için
önemli engeller olarak görmektedirler. Elbette ülkelerin koşulları,
bireylerin kariyer planlarını etkileyebilmektedir. Ancak
yine de okul rehberlik hizmetlerinin bir parçası olarak, bireylere
daha küçük yaşlardan itibaren, gelecekle ilgili düşünme,
planlama yapma, olası engelleri düşünme ve alternatif planlar
üzerinde çalışma gibi konularda grup rehberliği etkinlikleri ile
beceri kazandırılması önerilebilir.
Literatürde PFE kurslarına katılan öğretmen adayları için yapılan
çalışmalar genellikle öğretmenlik mesleğine yönelik görüşleri
ve tutumları anlamak üzere yürütülmüştür. Oysa öğretmen
adaylarının kariyer planlarının, kariyer uyumlarının ya da
kariyer engellerinin incelendiği araştırmaların sayısı sınırlıdır.
Öğretmen adaylarının kariyer uyumları ile öz-yetkinlik, duygusal
zekâ, sosyal destek, karar verme becerisi gibi değişkenler
ile arasındaki ilişkiler incelenerek, kariyer uyumunu etkileyen
değişkenler ortaya çıkartılabilir. Bu konularda nitel ve nicel
araştırılmaların yapılması önerilebilir. Böylece PFE kursuna katılan
öğretmen adaylarının kariyer planlarında PFE kurslarının ve
öğretmenlik mesleğinin yeri de incelenebilir. Nitelikli öğretmen
yetiştirme anlamında hem eğitim fakültelerinin hem de PFE
kurslarının etkililiği de ayrıca incelenmeye değerdir.
|
Başa Dön
Öz
Giriş
Materyal ve Metod
Bulgular
Tartışma
Kaynaklar
|
|
1) Aksoy, M. E. (2010). Öğretmen adaylarının öğretmenlik mesleğine
ilişkin tutumları. Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi, 2(2), 197-
212.
2) Altınkurt, Y., Yılmaz, K., & Erol, E. (2014). Pedagojik formasyon
programı öğrencilerinin öğretmenlik mesleğine yönelik
motivasyonları. Trakya Üniversitesi Eğitim Fakültesi
Dergisi, 4(1), 48-62.
3) Aranson, E., Wilson, T.D., & Akert, R.M. (2012). Sosyal psikoloji
(Gündüz O., Çev.) İstanbul: Kaknüs Yayınları.
4) Balcı, A. (2010). Sosyal bilimlerde araştırma: Yöntem teknik ve
ilkeler. Ankara: Pegem Yayıncılık.
5) Bozdoğan A. E., Aydın D., & Yıldırım K. (2007). Öğretmen adaylarının
öğretmenlik mesleğine ilişkin tutumları. Ahi Evran Üniversitesi
Kırşehir Eğitim Fakültesi Dergisi (KEFAD), 8(2), 83-97.
6) Büyükgöze Kavas, A., Duffy, R., & Douglass, R. (2015). Exploring
links between career adaptability, work volition, and wellbeing
among turkish students. Journal of Vocational Behavior,
90, 122-131.
7) Büyüköztürk, Ş. (2011). Sosyal bilimler için veri analizi el kitabı.
Ankara: Pegem Yayıncılık.
8) Büyükşahin Çevik, G., Doğan, İ. & Yıldız, M. A. (2016).
Pedagojik formasyon eğitimi alan öğrencilerin yılmazlık ve
tükenmişliklerinin incelenmesi. Mersin Üniversitesi Eğitim
Fakültesi Dergisi, 12(3), 971-984.
9) Creed, P. A., Fallon, T., & Hood, M. (2009). The relationship
between career adaptability, person and situation variables,
and career concerns in young adults. Journal of Vocational
Behavior, 74, 219-229.
10) Creswell, J. W., & Plano Clark, V. L. (2014). Karma yöntem
araştırmaları tasarımı ve yürütülmesi. Dede Y., & Demir S. B.
(Çev. Ed.). (pp. 61-114). Ankara: Anı Yayıncılık.
11) Dadandı, İ., Kalyon, A., & Yazıcı, H. (2016). Eğitim fakültesinde
öğrenim gören ve pedagojik formasyon eğitimi alan öğretmen
adaylarının öz-yeterlik inançları, kaygı düzeyleri ve öğretmenlik
mesleğine karşı tutumları. Bayburt Eğitim Fakültesi
Dergisi, 11(1), 253-269
12) Dalgıç, G., Doyran, F., & Vatanartıran, S. (2012). Ücretli
öğretmenlerin, katıldıkları pedagojik formasyon programına
ilişkin deneyimleri. Mediterranean Journal of Educational
Research, 11(1), 39-54.
13) Elkatmış, M., Demirbaş, M., & Ertuğrul, N. (2013). Eğitim fakültesi
öğrencileri ile formasyon eğitimi alan Fen Edebiyat Fakültesi
öğrencilerinin öğretmenlik mesleğine yönelik öz yeterlik
inançları. Pegem Eğitim ve Öğretim Dergisi, 3(3), 41-50.
14) Eraslan, L., & Çakıcı, D. (2011). Pedagojik formasyon programı
öğrencilerinin öğretmenlik mesleğine yönelik tutumları.
Kastamonu Eğitim Dergisi 19(2), 427-438.
15) Erdoğmuş Zorver, C., & Korkut Owen, F. (2014). Developing a
career adaptability and optimism scale. International Journal
of Human Sciences, 11(2), 314-345.
16) Eryılmaz, A., & Kara, A. (2017). Comparison of teachers and preservice
teachers with respect to personality traits and career
adaptability. International Journal of Instruction, 10(1), 85-100.
17) Fırat, M., Kabakçı Yurdakul, I. & Ersoy, A. (2014). Bir eğitim
teknolojisi araştırmasına dayalı olarak karma yöntem
araştırması deneyimi. Journal of Qualitative Research in
Education- JOQRE, 2(1), 65- 86.
18) Ginevra, M. C., Di Maggio, I., Santilli, S., Sgaramella, T. M.,
Nota, L., & Soresi, S. (2017). Career adaptability, resilience,
and life satisfaction: A mediational analysis in a sample of
parents of children with mild intellectual disability. Journal
of Intellectual & Developmental Disability, 1-10. DOI:
10.3109/13668250.2017.1293236
19) Glaser B. G., & Strauss A. L. (2006) The discovery of grounded
theory: strategies for qualitative research. New Brunswick and
London: AldineTransaction. Retrieved from http://www.sxf.
uevora.pt/wp-content/uploads/2013/03/Glaser_1967.pdf
20) Gülşen, C., & Gündüz, H. Ç. (2016). Pedagojik formasyon eğitimi
alan öğretmen adaylarının öğretmenlik mesleği ve öğretmenlik
uygulamasına yönelik görüşleri. International Journal of Social
Sciences and Education Research, 2(3), 1077-1092.
21) Gülşen, C., & Seyratlı, E. (2014). Formasyon eğitimi alan öğretmen
adaylarının öğretmenlik mesleğine ilişkin tutumlar. Eğitim ve
Öğretim Araştırmaları Dergisi, 3(3), 2146-9199.
22) Hirschi, A. (2009). Career adaptability development in adolescence:
multiple predictors and effect on sense of power and life
satisfaction. Journal of Vocational Behavior, 74(2), 145-155.
23) Johnston, C. S., Luciano, E. C., Maggiori, C., Ruch, W., & Rossier,
J. (2013). Validation of the German version of the career
adaptabilities scale and its relation to orientations to happiness
and work stress. Journal of Vocational Behavior, 83, 295–304.
24) Kartal, T. & Afacan, Ö. (2012). Pedagojik formasyon eğitimi
alan öğretmen adaylarının mesleğe ilişkin tutumlarının
incelenmesi. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi
Dergisi, 12(24), 76–96.
25) Yavuz Konokman, G., & Alıcı, D. (2014). An attitude scale about
graduate education: reliability and validity study. International
Online Journal of Educational Sciences, 6(1), 112-129. Retrieved
from http://www.iojes.net/userfiles/Article/IOJES_1046.pdf
26) Maggiori, C., Johnston, C. S., Krings, F., Massoudi, K., & Rossier,
J. (2013). The role of career adaptability and work conditions
on general and professional well-being. Journal of Vocational
Behavior, 83, 437–449.
27) McLennan, B., McIlveen, P., & Perera, H. N. (2017). Pre-service
teachers' self-efficacy mediates the relationship between
career adaptability and career optimism. Teaching and Teacher
Education, 63, 176-185.
28) Öncel, L. (2014). Career adaptabilities scale: convergent validity of
subscale scores. Journal of Vocational Behavior, 85(1), 13-17.
29) Özkan, H. H. (2012). Öğretmenlik formasyon programındaki
öğretmen adaylarının öğretmenlik mesleğine ilişkin
tutumlarının incelenmesi (SDÜ Örneği). Ahi Evran Üniversitesi
Kırşehir Eğitim Fakültesi Dergisi, 13(2), 29-48.
30) Polat, S. (2013). Investigating the attitudes of students from
pedagogical formation certificate programs and faculties of
education on the prof. e-International Journal of Educational
Research, 4(2), 48-60.
31) Rottinghaus, P. J., Day, S. X., & Borgen, F. H. (2005). The career
futures inventory: a measure of career-related adaptability
and optimism. Journal of Career Assessment, 13(1), 3-24.
32) Santilli, S., Marcionetti, J., Rochat, S., Rossier, J., & Nota, L. (2017).
Career adaptability, hope, optimism, and life satisfaction in
Italian and Swiss adolescents. Journal of Career Development,
44(1), 62-76.
33) Savickas, M. L. (1997). Career adaptability: an integrative construct
for lifespan, life-space theory. The Career Development
Quarterly, 45, 247-259.
34) Savickas, M.L. (2002). Career construction: a developmental
theory of vocational behavior. In Brown D. (Ed.), Career
choice and development (4th ed., pp. 149-205). San Francisco:
Jossey-Bass. Retrieved from https://books.google.com.tr/boo
ks?hl=tr&lr=&id=U0SZRvNz4S8C&oi=fnd&pg=PA149&dq=Ca
reer+Construction.+Career+Choice+And+Development&ots=
jOEcCCr4Af&sig=SjMem02JaOFmoc0yLR6Y_T7W9bo&redir_
esc=y#v=onepage&q=Career%20Construction.%20Career%20
Choice%20And%20Development&f=false
35) Savickas, M. L. (2005). The theory and practice of career
construction. In Brown S. D., & Lent R. W. (Eds.). Career
development and counseling: putting theory and research to
work (pp. 42-70). Hoboken, NJ: John Wiley. Retrieved from
https://books.google.com.tr/books?hl=tr&lr=&id=4IdbmX
4pDpkC&oi=fnd&pg=PR9&dq=Career+development+and+
counseling:+Putting+theory+and+research+to+work&ots=
IgFCpHpzgb&sig=I0HKRvaFvNcqfjk_wru7R0Ws-pQ&redir_
esc=y#v=onepage&q&f=true
36) Savickas, M. L., & Porfeli, E. J. (2011). Revision of the career
maturity inventory: the adaptability form. Journal of Career
Assessment, 19(4), 355-374.
37) Savickas, M. L., & Porfeli, E. J. (2012). Career adaptabilities scale:
construction, reliability, and measurement equivalence across
13 countries. Journal of Vocational Behavior, 80(3), 661-673.
38) Scheier M. F., & Carver, C. (1987). Dispositional optimism and
physical well-being: the ınfluence of generalized outcome
expectancies on health. Journal of Personality, 55, 169-210.
39) Soresi, S., Nota, L., & Ferrari, L. (2012). Career adapt-abilities
scale-Italian form: Psychometric properties and relationships
to breadth of interests, quality of life, and perceived barriers.
Journal of Vocational Behavior, 80, 705–711.
40) Süral, S., & Sarıtaş, E. (2015). Pedagojik formasyon programına
katılan öğrencilerin öğretmenlik mesleğine yönelik
yeterliklerinin incelenmesi. Mersin Üniversitesi Eğitim
Fakültesi Dergisi, 11(1), 62-75.
41) Yalçın İncik, E., & Akay, C. (2015). Eğitim fakültesi ve pedagojik
formasyon sertifika programlarında öğrenim gören öğretmen
adaylarının öğretmenlik mesleği yeterliklerine yönelik
görüşleri. Ahi Evran Üniversitesi Kırşehir Eğitim Fakültesi
Dergisi (KEFAD) 16(2), 179-197.
42) Yazıcı, H. (2009). Öğretmenlik mesleği, motivasyon kaynakları
ve temel tutumlar: Kuramsal bir bakış. Kastamonu Eğitim
Dergisi, 17(1), 33-46.
43) Yıldırım, A., & Şimşek, H. (2011). Sosyal bilimlerde nitel araştırma
yöntemleri. Ankara: Seçkin Yayıncılık.
44) Yılmaz, E., & Yetim, H. (2016). Pedagojik Formasyon programındaki
öğrencilerin mesleki tutum ve mesleki kaygı düzeyleri
arasındaki ilişkinin incelenmesi. Electronic Journal of Education
Sciences, 5(10).
45) Zacher, H. (2014a). Career adaptability predicts subjective career
success above and beyond personality traits and core selfevaluations.
Journal of Vocational Behavior, 84(1), 21-30.
46) Zacher, H. (2014b). Individual difference predictors of change in
career adaptability over time. Journal of Vocational Behavior,
84(2), 188-198.
47) Zacher, H., & Griffin, B. (2015). Older workers’ age as a moderator
of the relationship between career adaptability and job
satisfaction. Work, Aging and Retirement, 1(2), 227-236.
|
Başa Dön
Öz
Giriş
Materyal ve Metod
Bulgular
Tartışma
Kaynaklar
|
|
|
|