|
2019, Cilt 9, Sayı 3, Sayfa(lar) 519-528 |
|
DOI: 10.5961/jhes.2019.351 |
Yükseköğretimde Mobil Eğitim Uygulamalarında Kritik Başarı Faktörlerinin Bulanık DEMATEL ile Değerlendirilmesi |
Osman PALA |
Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Ekonometri Bölümü, Karaman, Türkiye |
Anahtar Kelimeler: Mobil eğitim uygulamaları, Mobil öğrenme, Kritik başarı faktörleri, Bulanık DEMATEL |
|
Son dönemde, gelişen teknoloji ve akıllı telefonların yaygınlaşmasıyla, mobil yazılımlar bütün alanlarda geliştirilmeye başlanmış olup,
yoğun bir şekilde kullanılır hale gelmiştir. Yükseköğretimde eğitimi destekleme hedefi ile üretilen mobil uygulamaların etkin bir şekilde
geliştirilmesi, amaçlanan başarıya ulaşmak için çok önemlidir. Mobil eğitim uygulamalarının kullanıcılarına sağladığı en önemli faydalar
ulaşılabilirlik, hareket özgürlüğü ve sürekli eğitim olarak ifade edilmektedir. Mobil eğitim uygulamalarının başarılı ve kaliteli olabilmesi
için önem arz eden kritik başarı faktörlerinin belirlenmesi ve değerlendirilmesi son derece gerekli bir husustur. Bu kapsamda kritik
başarı faktörleri iki boyut halinde değerlendirilebilmektedir. Boyutlardan ilki öğrenci ihtiyaçları ikincisi ise kalite bileşenleri olarak ifade
edilebilmektedir. Çalışmada, birbirleriyle etkileşimleri olan kritik başarı faktörleri, Bulanık DEMATEL yöntemi ile incelenmiş ve sonuçlar
açısından önemli çıkarımlar sağlanmıştır. |
Başa Dön
Öz
Giriş
Materyal ve Metod
Bulgular
Tartışma
Kaynaklar
|
|
Son dönemde artan teknolojik gelişmeler sayesinde toplumdaki
bireylerin çoğunluğu mobil cihazlardan faydalanmaktadır.
Mobil cihazların en sık kullanılanı ise internete ulaşımı oldukça
kolaylaştıran akıllı telefonlar olarak göze çarpmakta ve bu
aletlerin kullanım alanları gün geçtikçe genişlemektedir. Bu
alanlardan bir tanesi ise kişilerin mobil platformlar ve sistemler
üzerinden eğitim alması anlamına gelen mobil öğrenmedir.
Çağımızda mobil eğitim uygulamaları vasıtasıyla gerçekleştirilen
mobil öğrenme genel anlamda eğitimin yeni bir şekli olarak
sayılmaktadır. Mobil öğrenme, zaman ve mekân kısıtlaması
olmaksızın eğitime sağladığı erişilebilirlik ile öğrencilere önemli
avantajlar sunmaktadır.
Eğitimde mobil öğrenmenin rolü bazı durumlarda diğer eğitim
tiplerine yardımcı olmakken bazen de eğitim hizmetinin tamamını
karşılayabilmektedir. Örneğin geleneksel sınıfta eğitim
anlayışına ek olarak sınıfta geçirilen süre dışında verdiği eğitim
desteği ile mobil öğrenme yaklaşımı eğitim süreçlerine katkıda
bulunabilmektedir. Yeni dönemde popülerleşen uzaktan eğitim
alanında ise mobil öğrenme çok önemli bir rol üstlenmekle
beraber mobil öğrenme sistemlerine ek olarak mobil olmayan
bilgisayarlar da uzaktan eğitimde kullanılabilmektedir.
Literatürde farklı tanımları olmakla birlikte en geniş anlamda
mobil öğrenme, kişilerin yanlarında taşıyabilecekleri akıllı
telefonlar ve dizüstü bilgisayarlar gibi cihazlar aracılığıyla bilgi
aktarımı sağlanan, yer ve vakit sınırlaması bulunmadan eğitim
materyallerine ulaşabilmeyi mümkün kılan, ortaya konulan
bilgilerin paylaşımına süratli bir şekilde imkân tanıyan, eğitici
ve öğrencilerin sürekli etkileşimde olmasını sağlayan ve öğrencinin
bireysel bilgi edinme ihtiyacına hemen yanıt verebilen
bir eğitim yaklaşımı olarak ifade edilmektedir (Keskin, 2010, p.
492).
Mobil öğrenme sistemini kullanan kişilerin, geleneksel sınıfta
eğitimde olduğu gibi bir derslikte veya taşınır olmayan bir
bilgisayarın başında bulunma zorunluluğu yoktur. Oldukça
kişiselleştirilmiş mobil cihazları üzerinden, zaman kısıtlamasız,
kendi seçebildikleri bir ortamda ve hatta hareket halinde eğitim
hizmetine ulaşabilmektedirler (Alexander, 2004, p. 61).
Mobil öğrenme sistemlerine adaptasyon teknolojik ve sosyal
açıdan bazı zorluklar içerse de sistem etkin çalıştığında hem
öğrencilere hem de eğitimcilere; ulaşılabilirlik, hareketlilik ve
sürekli etkileşim gibi çok önemli faydalar sunabilen bir eğitim
sistemidir (Corbeil & Corbeil, 2007, p. 67). Mobil eğitim uygulama
geliştirmesinde kaliteyi sağlayabilmek adına sistemin işleyişini
etkileyecek Kritik Başarı Faktörleri (KBF)’nin tanımlanması
ve değerlendirilmesi bu bağlamda oldukça önemlidir. Selim
(2007), KBF kavramının ilk defa 1980’li yıllarda bazı kuruluşların
diğerlerine göre neden daha başarılı olduğu sorusuna yanıt
aranırken ortaya çıktığını belirtmektedir. Söz konusu çalışmada
KBF, bir işi doğru ve etkin şekilde yapabilmek için üzerinde
durulması gereken, ölçülebilir, kontrol edilebilir ve az sayıda
faktörden oluşan bir yapı olarak ifade edilmiştir.
Eğitim-öğretim alanında mobil yazılım ve sistemlere dair
yapılmış akademik çalışmalar incelendiğinde; Papanikolaou ve Mavromoustakos (2006), yükseköğretimde eğitime destek
amacıyla geliştirilecek olan mobil eğitim sistemlerinin etkin
olması için gereken KBF’leri araştırmışlardır. Çalışmalarında
faktörleri teknoloji, öğrenci ihtiyaçları ve kalite bileşeni adını
verdikleri üç ayrı başlık altında toplamışlardır. Motiwalla (2007)
yaptığı çalışmada kendisinin geliştirdiği mobil öğrenme sistemini
Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan bir üniversitede
klasik eğitim sistemine destek amacıyla öğrencilerin kullanımına
sunmuş ve öğrencilerin deneyimlerini bir ölçek aracılığıyla
değerlendirmiştir. Sonuçlara bakıldığında gerektiği anda bilgiye
erişimin sağlanması ve öğrencilere hareket ve süre serbestliği
imkânı verilmesi nedeniyle öğrencilerin öğrenmeye ilgilerinin
arttığı ve kendi başlarına geçirdikleri süreleri daha faydalı ve
etkin kullanmaya başladıkları ortaya çıkmıştır. Economides
(2008), tarafından yapılan çalışmada mobil eğitim yazılımlarında
kaliteyi etkileyen faktörleri pedagojik, sosyokültürel,
ekonomik ve teknik unsurlar olarak dört üst boyut altında
değerlendirmiştir. Liu, Han ve Li (2010) tarafından yapılan derleme
çalışmasında mobil öğrenme sistemi incelenmiştir. Mobil
eğitime geçişte başarıyı belirleyen faktörlerin ve karşılaşılan
problemlerin araştırıldığı çalışmada, mobil öğrenme uygulamalarının
kullanıcı dostu olması gerektiğiyle birlikte aynı zamanda
doğru materyalleri bulundurmasının başarıda anahtar rol
oynadığı ifade edilmiştir. Wu ve ark. (2012) meta analiz metodu
ile derleme çalışması gerçekleştirmişlerdir. Mobil öğrenme ile
ilgili 2003 ve 2010 yılları arası ortaya konulan 164 akademik
eserin detaylı incelemesini yapmışlardır. Analiz sonuçlarına
bakıldığında alana dair eserlerin çoğunluğunda etkinlik konusu
işlenirken, bir başka önemli konunun ise mobil eğitim uygulamalarının
dizaynı olarak ortaya çıktığı görülmüştür. Alrasheedi
ve Capretz (2015), yükseköğretimde mobil eğitim sistemlerinin
hem eğitimciler hem de öğrenciler açısından daha faydalı hale
nasıl gelebileceğini araştırmışlardır. Mobil öğrenmenin kabul
görmesini etkileyen KBF’leri meta analiz metodu ile belirlemişlerdir.
Kolay kullanılabilir mobil eğitim uygulamaların daha
hızlı benimsendiği sonucuna eriştikleri çalışmalarında ayrıca
öğrenciler açısından mobil eğitimin sunduğu kolektif çalışma
imkânı ile yer ve süre özgürlüğünün mobil öğrenmenin en
büyük artıları olduğunu belirtmişlerdir. Küçük, Kapakin ve Göktaş
(2015), çalışmalarında tıpta anatomi biliminin öğrenilmesinde
mobil zenginleştirilmiş gerçeklik uygulaması kullanımının
öğrenciler üzerinde etkisini araştırmışlar ve mobil öğrenmenin
faydalı olduğu sonucuna varmışlardır. Yükseköğretimde farklı
alanlarda mobil öğrenmenin yaygınlaştırılmasının eğitime
katkı vereceğini ifade etmişlerdir. Al-Emran, Elsherif ve Shaalan
(2016) tarafından yapılan çalışmada hem öğreten hem de
öğrenenlerin mobil öğrenim sistemleri hakkındaki düşünce ve
algılarını incelemişlerdir. Çalışmada öğrencilerin mobil öğrenme
hakkında homojen görüşlere sahip olmadıkları belirlenirken
ayrıca mobil eğitim yazılımlarının daha iyi hale gelmesiyle
mobil öğrenime olan bakış açısının iyileşeceği sonucuna ulaşılmıştır.
Heflin, Shewmaker ve Nguyen (2017), iş birliğine dayalı
öğrenme sisteminde mobil eğitim uygulamalarının etkinliğini
üç farklı kooperatif öğrenme ortamında test etmişlerdir. Mobil
eğitim platformlarının öğrencilerin eğitimlerine destek olup
fayda sağladığını ancak sınıflara fiziksel olarak gelişin azaldığını
gözlemlemişlerdir.
Dünyada yükseköğretim alanında uzaktan eğitimin etkinliğini
artırmak için çok sayıda akademik çalışma yapılmakta iken
(Cabı, 2016, p. 95) literatür incelendiğinde yükseköğretimde
mobil öğrenme alanında yapılan çalışma sayısı oldukça azdır.
Ayrıca Cabı ve Ersoy (2017), çalışmalarında Türkiye’de yükseköğretim
alanında uzaktan eğitimin gün geçtikçe yaygınlaştığını
ve bu trendin gelecekte artarak ilerleyeceğini ifade etmişlerdir.
Bu açıdan bakıldığında ise uzaktan eğitimin ana kaynaklarından
biri olan mobil öğrenme sistemlerinin yükseköğretim alanında
etkinliğini artıracak çalışmalar oldukça önemli hale gelmektedir.
Çalışmadaki ana amaç yükseköğretimde kullanılacak mobil
öğrenme sistemlerinin etkin ve kaliteli olması için göz önünde
bulundurulması gerekli olan KBF’leri, aralarındaki etkileşimi
göz önüne alarak değerlendirmek ve faktör ağırlıklarını elde
etmektir. Çalışmada bir mobil eğitim uygulamasının başarılı
olabilmesi için gerekli olan karakteristiklerin neler olduğuna
kapsamlı cevap aranmıştır. Problemin çok kriterli bir yapıya
sahip olması nedeniyle ‘bulanık DEMATEL’ yöntemi ile sözel
ifadeler yardımıyla ilk defa Papanikolaou ve Mavromoustakos
(2006) ile ortaya atılan yükseköğretim özelinde KBF’ler; “öğrencilerin
ihtiyaçları boyutu” v e “ kalite bileşenleri boyutu” ana
başlıklarında analiz edilmiştir.
Çalışmada kullanılan araştırma yöntemi olan ‘bulanık DEMATEL’
ve DEMATEL yöntemleri ile KBF’lerin değerlendirildiği
çalışmalara bakıldığında; Zhou, Huang ve Zhang (2011), çalışmalarında
acil durumlarda yönetim için KBF’leri tanımlamada
ve aralarındaki bağlantıyı kurmada ‘bulanık DEMATEL’den
yararlanmışlardır. Wu (2012) işletmelerde bilgi yönetimi yaklaşımını
etkin bir şekilde uygulamak için gerekli olan KBF’leri
tanımlamış ve ‘bulanık DEMATEL’ ile etki ve ilişki düzeylerini
incelemiştir. Bai ve Sarkis (2013) Gri DEMATEL metodu ile işletme
süreç yönetimi için tanımladıkları sekiz adet KBF’yi değerlendirmiş
ve en önemli dördünü stratejik uyum, üst yönetim
desteği, proje yönetimi ve işbirlikçi ortam olarak ifade etmişlerdir.
Li, Hu, Zhang, Deng ve Mahadevan (2014), acil durum
yönetimi yaklaşımında önemli olan KBF’leri ‘bulanık mantık’ ve
DEMATEL yöntemleri ile tanımlamış ve değerlendirmişlerdir.
Yeh, Pai ve Liao (2014), yeni ürün geliştirmede önemli olan
KBF’leri ve Kritik Performans Göstergelerini ‘bulanık DEMATEL’
ile değerlendirmişlerdir. Patil ve Kant (2014), tedarik zinciri
yönetimine bilgi yönetimi yaklaşımını adapte etmede önemli
olan KBF’leri ‘bulanık DEMATEL’ ile değerlendirmişler ve adaptasyon
sürecinin başarılı olabilmesi için adım adım yapılması
gerekenleri sıralamışlardır. Mangla, Govindan ve Luthra (2016),
Hindistan’da sanayi sektöründe tersine lojistik yönetimi için
tanımlanmış KBF’leri DEMATEL yöntemi ile değerlendirmişler
ve yöneticiler için yeni stratejiler geliştirmişlerdir. Liang ve ark.
(2016), Çin’de biyoyakıt sektörünün sürdürülebilir gelişimi için
önemli olan altı adet KBF’yi tanımlamış ve ‘bulanık DEMATEL’
ile benzer nitelikleri de içeren ‘gri DEMATEL’ ile değerlendirmişlerdir.
Zhou vd. (2017) çalışmalarında bulanık sayılar ile
DEMATEL’i birlikte kullanarak acil durum yönetimi alanındaki
on adet KBF’yi değerlendirmişler ve altısını etkileyen, dört
tanesinin ise etkilenen faktör olduğunu ifade etmişlerdir. Han
ve Deng (2018) önerdikleri ‘bulanık DEMATEL’ yöntemiyle
Zhou, Shi, Deng ve Deng (2017) tarafından yapılan çalışmada
incelenen acil durum yönetimi KBF’lerini değerlendirmişlerdir.
Sonuç olarak etkileyen ile etkilenen KBF sayısını eşit bulmuşlar
ve önerdikleri yöntemin daha iyi olduğunu savunmuşlardır.
Aksaraylı, Pala ve Bayyurt (2019) yükseköğretimde TKY için
önemli olan KBF’leri ‘bulanık DEMATEL’ ile değerlendirerek aralarındaki
ilişkileri, etki düzeylerini ve önem derecelerini ortaya
koymuştur.
Çalışmada yükseköğretimde mobil eğitim uygulamalarının
başarılı olmasını sağlamak için çok önemli olan KBF’ler çok
yönlü incelenmiş ve ‘bulanık DEMATEL’ yöntemi ile KBF’ler
arası ilişkiler ortaya çıkarılmıştır. Analiz sonuçlarına göre önemli
stratejik çıkarımlar elde edilmiştir. |
Başa Dön
Öz
Giriş
Materyal ve Metod
Bulgular
Tartışma
Kaynaklar
|
|
Çalışmada mobil eğitim uygulamalarında önemli olan KBF’lerin
arasında var olan etkileşim ve sözel değerlendirme nedeniyle
Bulanık DEMATEL yöntemi kullanılmıştır.
Lin ve Wu (2008) ‘bulanık DEMATEL’i, uzman görüşlerine göre
kriterlerin birbirlerini etkilemesinin değerlendirilmesinin klasik
mantık (0- 1) ile yetersiz kalacağı öngörüsüyle sözel ölçek ve
bulanık küme yaklaşımından faydalanılarak alttaki aşamalar ile
tanımlamıştır:
Aşama 1: Amacın ve Karar Verici Grubun Belirlenmesi
Karar verilecek probleme dair amacın hiçbir şüpheye yer
bırakmayacak şekilde tanımlanması gerekmektedir. Karar verici
uzman grubun konuya hâkim kişilerden seçilerek gruba yöntemin
işleyişi net bir şekilde anlatılmalıdır. Problemin çözüm
aşamasında bulunanlar ve analiz çıktılarından faydalanılacak
herkes için tanımın aynı anlama gelmesi gerekmektedir.
Aşama 2: Değerlendirme Kriterlerinin Geliştirilmesi ve
Bulanık Sözel Ölçek Tasarımı
Probleme dair kriterlerin karar verici uzman grubun görüşleri
ve uygulayıcının literatürü taraması doğrultusunda oluşturulması
gerekmektedir. Kriterler belirlendikten sonra aralarındaki
etki değerlerini ifade edecek sözel ölçeğin tanımı yapılmalıdır.
Tablo 1’de Li (1999) tarafından bulanık ortamda karar vermek
için ilk defa ortaya atılan, Lin ve Wu (2008) tarafından da ‘bulanık
DEMATEL’ kriter değerlendirmeleri için faydalanılmış ve bu
çalışmada da kullanılan sözel ifadeler ve onlara karşılık gelen
üçgensel bulanık sayı karşılıkları gösteren sözel ölçek bulunmaktadır.
Aşama 3: Karar Vericilerden Değerlendirmelerin Toplanması
C = "Ci | i = 1,2, ...n, sayıdaki kriterin karşılıklı birbirlerine
etkisinin p sayıda uzmanın sözel ölçek ile değerlendirmesiyle

Aşama 4: Normalleştirilmiş Direkt İlişki Bulanık Matrisinin
Elde Edilmesi
Karar verici bireylerden k için normalleştirilmiş direkt ilişki
bulanık matrisi

Aşama 5: Yapısal Modeli Kurma ve Analiz Etme
Tüm değerlendirmeleri barındıran toplam ilişki matrisi,

eşitlikleriyle gerçekleştirilir ve sonrasında kriter önem dereceleri
aşağıdaki şekilde hesaplanır,
 |
Başa Dön
Öz
Giriş
Materyal ve Metod
Bulgular
Tartışma
Kaynaklar
|
|
Çalışmada yükseköğretimde mobil öğrenme yazılımı geliştirmede
başarılı olunması için üzerinde durulması gereken
KBF’ler literatürde araştırılmış ve uzman görüşleri de alınarak
Papanikolaou ve Mavromoustakos’un 2006 yılında yaptıkları
çalışmada önerdikleri ve “öğrencilerin ihtiyaçları” ile “kalite
bileşeni” boyutlarına ayrılmış KBF’ler kapsam bütünlüğü nedeniyle
çalışmada kullanılmak için uygun görülmüştür. Deneyimli
uzmanlardan oluşan ekip tarafından ‘bulanık DEMATEL’ yöntemiyle
ilgili KBF’ler iki boyutta ayrı ayrı değerlendirilmiştir.
Dokuz Eylül Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ve Dokuz Eylül
Üniversitesi Yönetim Bilişim Sistemleri Bölümü’nde bünyesinde
yükseköğretimde uzaktan öğrenme ve mobil öğrenme
konusunda çalışmakta olan uzman kişiler karar verici grubu
oluşturmuştur. KBF’lerin değerlendirme sonuçlarının analizleri,
‘bulanık DEMATEL’ ve DEMATEL metotları için tarafımızdan
“Python” programlama dilinde yazılan, “Windows” işletim sistemi
tabanında çalışan, tamamen ücretsiz ve akademisyenlerin
kullanımına açık olan ‘ABO karar destek sistemi’1 yazılımıyla
hesaplanmış ve sonuçlar elde edilmiştir. ABO yazılımının genel
görünüşü Şekil 1’deki gibidir.
Papanikolaou ve Mavromoustakos (2006) tarafından öğrencilerin
ihtiyaçları boyutunda yer alan KBF’ler aşağıdaki gibi ifade
edilmiştir;
Öğrencilerin ihtiyaçlarının tanımlanması (Ö1): Mobil öğrenme
sistemi, ön tanımlı öğrencilerin ihtiyaçlarına göre şekillendirilmeli
ve dersler pedagojik çıktılar sunmalıdır. Sosyokültürel
çevre, eğitim seviyesi ve önceki öğrenimden kazanılan yetkinliklere
göre öğrenci ihtiyaçları farklılaşabilmektedir.
Pedagojik materyalin yapılandırılması (Ö2): Her türlü eğitim
malzemesi, istenen enformasyonun kaliteli olarak iletilmesini
sağlayacak biçimde tasarlanmalıdır. Materyallerin kişiselleştirilmesi,
bireyin öğrenmeye ilgisini artırmakta ve devamlı
kılmaktayken aynı zamanda da enformasyonun dolaşımını
kuvvetlendirmektedir.
Eğitimde mobil eğitim uygulamasının rolü (Ö3): Mobil öğrenme
sistemi, uzaktan eğitim veya gerçek sınıf ortamını tamamlayıcı
olabilir veya onlara senkronize bir şekilde tanımlanabilir. İki
bağlamda da, sistem, reel ortamın ana parçaları ve fonksiyonlarıyla
uyumlu olmalıdır.
Öğrencilerin katılım motivasyonu (Ö4): Öğrencilerin mobil
ortama katılımını sağlamak çoğunlukla zor olmaktadır. Mobil
ortama katılmada kişiler; mobil uygulamayı kullanmada zorluk
yaşamaları, platformun duygulara tam olarak hitap etmemesi,
yüz yüze iletişimin olmaması gibi farklı sebeplerle isteksiz
olabilmektedirler. Uygulamanın başarıya erişebilmesi için son
teknoloji ve doğru altyapı kullanılmalıdır.
Öğrenci soru ve problemlerini çözme yeteneği (Ö5): Mobil
öğrenme sistemi kişilerin problemlerini sorunsuz bir şekilde
çözebilecek yapılara sahip olmalıdır. Çevrimiçi özel öğretici
programlar, öğretici ile haberleşme, faydalı kaynaklara ulaşım
ve teknik destek masası gibi yapılar, öğrenciler için çok faydalı
olmaktadır. Bu gibi yapılar mobil öğrenme sistemine karşı aidiyet
duyulmasını ve kişilerin topluluğun bir parçası gibi hissetmesini
sağlamaktadır.
İş birliği mekanizmaları (Ö6): Sanal ortam, öğrencinin aynı
dersi alanlar ile ayrışmasına neden olabilmekte ve bu durum
öğrenciyi izole hale getirebilmektedir. Gerçek sınıf ortamında
ise öğrencilerin kendi aralarında kurduğu yüz yüze iletişim ile
bu sorun çözülebilmektedir. Sanal sınıf ortamında, öğrenciler
arasında grupların kurulması ve grup içi işbirlikçi öğrenmeyi
destekleyici yaklaşımların geliştirilmesiyle öğrencilerin kendi
aralarında etkileşimi artmaktadır. İşbirlikçi yaklaşım öğrencilerin
birbirlerini motive etmesini de sağlamaktadır.
Destekleyici araçlar (Ö7): Öğrenmeye yardımcı olacak araçlar,
öğrencilere ve tanımlanmış olan öğrenme çıktılarına göre
belirlenmeli ve uygulanmalıdır. Örneğin; mesleki eğitim, akademik
eğitimden ve lisans eğitimi, lisansüstü eğitimden farklı
pedagojik amaçlara sahip olmaktadır. Mobil öğrenme sistemini
daha etkili hale getirmek için çeşitli araçların kullanımı faydalı
olmaktadır.
Öğrenme süreçlerinin toptan ele alımı (Ö8): En önemli öğrenme
süreçleri şu şekilde tanımlanmaktadır; analiz, sentez,
muhakeme, yargılama, problem çözme, iş birliği, benzetim, değerlendirme, sunum ve ilişki kurma. Öğrenme süreçleri, tüm
dersler ve öğrenciler düşünülerek dinamik bir şekilde beraber
kullanılmalıdır.
Papanikolaou ve Mavromoustakos (2006) kalite bileşeni boyutunda
yer alan KBF’leri aşağıdaki gibi ifade etmiştir:
Kullanılabilirlik (K1): Mobil eğitim uygulamalarının; anlaşılabilir,
kolay kullanıma sahip, öğrenilebilir, işletilebilir, eğlenceli ve etik
değerlere saygılı olması gerekmektedir. Mobil öğrenme ortamı,
işleyiş ve davranış bakımından kolay anlaşılabilir şekilde
tasarlanmalıdır. Uygulamanın ara yüz pratikliği, tutarlılığa sahip
olması ve kullanımının kolay olması, hızlı öğrenilen sistemlerin
ortak özellikleri olarak öne çıkmaktadır. Mobil öğrenme ortamı,
kullanıcıların etkileşimlerini ve kararlarını değerlendirerek
faydalı bilgiyi ortaya çıkarmalıdır. Uygulamanın eğlenceli yapıya
sahip olması ve bu yapının daha çok gençlere yönelik tasarlanmış
olması gerekmektedir.
İşlevsellik (K2): Mobil öğrenme yazılımı, eğitim amaçlı saptanmış
vazifeleri yerine getirmekte kullanılacak özellikleri içinde
barındırmalıdır. Mobil öğrenme sisteminin beklenildiği şekilde
performansa sahip olması için tasarım aşamasında üzerinde
durulması gereken konular; hassasiyet, elverişlilik, uyumlu
olma, interaktif çalışabilme ve mahremiyet şeklindedir. Bu
konular önem derecelerine göre sıralanmalı ve uygulamaya
aktarılmalıdır. Eğitmenler, uygulamanın bu özelliklere sahip
olduğunu eğitim süresince kontrol edebilmelidir.
Sistem Güvenilirliği (K3): Mobil öğrenme yazılımının güvenilirliğe
sahip olabilmesi için yanılgı payı, kilitlenme oranı, kurtarılabilirlik
ve sistem ömrü konularının önceden test edilmiş olması
gerekmektedir. Uygulamayı gerçekleştirenler tüm yazılımsal
hataları gidererek uygulamayı kullanıcılara sunmalıdır. Öğrencilere veya diğer kullanıcılara ait tüm önemli bilgiler düzgün
bir yaklaşımla saklı tutulmalıdır. Mobil öğrenme yazılımında,
özellikle çevrimiçi sınavlar gibi eş zamanlı değerlendirmelerde
ağ güvenilirliği ile ilgili özellikler bulunmalıdır.
Etkinlik (K4): Kişiler, mobil öğrenme yazılımını kullanırken sistemin
etkin çalışmasını beklerler. Sistemin cevap verme sürelerinin,
öğrencilerin beklentilerini karşılayacak kadar süratli
olması istenir. Kullanıcı bekleyişlerinin uzamaları, kişilerde ilgi
azalmasına, motivasyon kaybına ve sıkıntıya sebep olarak uygulamanın
kullanımını önemli ölçüde azaltmaktadır. Yazılım ayrıca
farklı tipte mobil aygıtlarda kullanılabilmelidir. Yazılım kısaca
hem kaliteyi hem de performansı aynı anda gözetmelidir.
Sürdürülebilirlik (K5): Mobil öğrenme sisteminin sürdürülebilirliğini
belirleyen temel öğeler; analiz edilebilir olması, değişebilmesi,
kararlı olması ve test edilebilir olmasıdır. Gelecekte
yapılacak güncellemelerin sorunsuz işlemesi için tasarımda bu
öğelere dikkat edilmesi gerekmektedir. Mobil teknolojide yaşanan
hızlı değişimlere ve devamlı yenilenen eğitim materyallerine
tam adaptasyon sağlayabilecek yapıda oluşturulan mobil
öğrenme yazılımının sürdürülebilirliği artmaktadır.
Farklı mobil sistemlere uygunluk (K6): Mobil öğrenme yazılımının,
farklı mobil cihazlarda ve işletim sistemlerinde çalıştırılabilmesi
ile değişik ortamlarda kullanılabilmesi, mobil öğrenme
sistemlerinin gelişiminde ve tasarımında kaliteyi artıran bir
unsur olarak görülmektedir.
Çalışmada öğrencilerin ihtiyaçları boyutunda ve kalite bileşeni
boyutunda yer alan KBF’lerin ‘bulanık DEMATEL’ karar matrisleri Dokuz Eylül Üniversitesi’nin uzaktan eğitim uzmanları
ve Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
Yönetim Bilişim Sistemleri Bölümü öğretim görevlilerinden
oluşan üç kişilik uzman ekibin ortak değerlendirmeleriyle elde
edilmiştir. KBF’lerin birbirini etkileme derecelerini belirten dilsel
ifadeler olan etkisiz (E), az etkili (A), orta etkili (O), çok etkili
(Ç) ve yüksek etkili (Y) kullanılarak, satırdaki KBF’lerin sütundaki
KBF’leri pozitif etkileme düzeyleri belirlenmiştir. Tüm değerlendirmeleri
içeren ortak karar matrisleri Tablo 2 ve 3’deki gibidir.
ABO karar destek sistemine veri girişi ve sonucunda oluşan ve
ekranda oluşan örnek karar matrisinin görüntüsü Şekil 2’deki
gibidir.
‘ABO karar destek sistemi’ne girilen karar matrislerinin sonucunda
Şekil 3 ve 4’te sırasıyla öğrenci ihtiyaçları boyutu ve
kalite bileşeni boyutu KBF’leri ‘bulanık DEMATEL’ hesaplama
sonuçlarının ekran görüntüleri verilmiştir.
Karar matrislerinin ‘bulanık DEMATEL’ yöntemiyle analizi sonucu,
öğrenci ihtiyaç boyutu ve kalite bileşeni boyutu KBF’leri için
ayrı ayrı ilişkili olma dereceleri D+R, etkileme dereceleri D-R
ve önem dereceleri (W) elde edilmiş ve Tablo 4 ile 5’te verilmiştir.
Bulanık DEMATEL analiz çıktılarının yorumu için örnek
olarak Tablo 4’deki sonuçlara bakıldığında Ö1 kriteri kendisi
dışındaki öğrenci ihtiyaç boyutu KBF’leri ile 3.633 değerinde
ilişkili olduğu görülmekteyken, etkileme düzey değeri pozitif
ve 1.125 ile daha çok etkileyen kriter olarak ortaya çıkmış ve
mobil eğitim uygulaması geliştirmede öğrenci ihtiyaç boyutu
KBF’leri içerisinde önem derecesi 0.132 olarak bulunmuştur.
Tablo 5’deki K5 kriterinin ise diğer kriterlerle 2.689 değerinde ilişkili olduğu görülmekteyken etkileme düzey değeri negatif ve
-0.716 ile daha çok etkilenen faktör olarak belirlenmiş ve mobil
eğitim uygulaması geliştirmede kalite bileşeni boyutu KBF’leri
içerisinde önem derecesi 0.191 ile en fazla öneme sahip KBF
olarak bulunmuştur.
Tablo 4’e göre ilişki derecelerini ifade eden D+R değerlerine
bakıldığında en yüksek ilişki değerine sahip kriter ‘Öğrencilerin
katılım motivasyonu (Ö4)’ olduğu görülmektedir. D-R etki düzeyleri göz önüne alındığında, diğer kriterleri en çok etkileyen
kriterin ‘Öğrencilerin ihtiyaçlarının tanımlanması (Ö1)’, en
çok etkilenenin ise ‘Eğitimde mobil eğitim uygulamasının rolü
(Ö3)’ olduğu görülmektedir. Kriter önem düzeyleri incelendiğinde
ise mobil eğitim uygulaması öğrenci ihtiyaçları boyutu
KBF’leri arasında en yüksek öneme sahip kriterlerin, ‘Öğrencilerin
katılım motivasyonu (Ö4)’ ve ‘Öğrencilerin ihtiyaçlarının
tanımlanması (Ö1)’ olduğu tespit edilmiştir.
Tablo 5’e göre ilişki düzeyi en yüksek kriterlerin ‘Kullanılabilirlik
(K1)’ ve ‘Sürdürülebilirlik (K5)’ olduğu söylenebilmektedir.
Diğer kriterleri en çok etkileyen kriterlerin ‘Kullanılabilirlik (K1)’
ve ‘İşlevsellik (K2)’, en çok etkilenenin ise ‘Sürdürülebilirlik (K5)’
kriteri olduğu D-R derecelerinden anlaşılmaktadır. Kriter önem
düzeyleri incelendiğinde ise mobil eğitim uygulaması kalite
bileşeni boyutu KBF’leri arasında en yüksek öneme sahip kriterlerin ‘Sürdürülebilirlik (K5)’ ve ‘Kullanılabilirlik (K1)’ olduğu
tespit edilmiştir.
Öğrenci ihtiyaç boyutu ve kalite bileşeni boyutu KBF’lerinin
‘bulanık DEMATEL’ ilişki grafiği ABO karar destek sistemi ile
elde edilmiş olup, sırasıyla Şekil 5 ve 6’daki gibi gerçekleşmiştir:
|
Başa Dön
Öz
Giriş
Materyal ve Metod
Bulgular
Tartışma
Kaynaklar
|
|
Günümüze bakıldığında teknolojik gelişmeler insan hayatının
her alanına olumlu etki yapmaktadır. Eğitimde, iletişim teknolojilerinin
gelişmesiyle etkinliği ve kullanımı artan uzaktan eğitim
yaklaşımı da bunlardan birisi olarak görülmektedir. Uzaktan eğitimi
destekleyici olarak veya tamamen kendi başına bir eğitim
yaklaşımı şeklinde kullanılabilen mobil öğrenme sistemleri ile
eğitime devamlılık ve mobilite kazandırılmaktadır. Mobil eğitim
uygulamalarıyla ayrıca gerçek sınıf ortamında yapılan eğitimin
de sürekliliği sağlanabilmektedir. Bu amaçlarla geliştirilmekte
olan mobil eğitim uygulamalarının başarılı ve faydalı olabilmesi
için dikkat edilmesi gereken KBF’ler vardır.
Çalışmada mobil eğitim uygulamasının kalitesini etkileyen
KBF’ler iki ana boyutta incelenmiş ve analiz edilmiştir. Bu
boyutlardan biri öğrenci ihtiyacı diğeri ise kalite bileşeni olarak
ifade edilmektedir. Öğrenci ihtiyacı boyutu KBF’leri değerlendirme
sonuçlarına bakıldığında, Alrasheedi ve Capretz (2015)
tarafından bulunan işbirliği mekanizmalarından farklı olarak
mobil eğitim uygulaması geliştirmede öncelikle üzerinde
durulması gereken ve diğer KBF’leri de olumlu yönde etkileyen
‘öğrencilerin ihtiyaçlarının tanımlanması’ ile diğer KBF’lerle
en çok ilişkiye sahip ve mobil eğitim uygulamasının kullanımı
için çok önemli olan ‘öğrencilerin katılım motivasyonu’ ön
planda bulunmaktadır. Bu durumda mobil eğitim uygulaması geliştirme aşamasında ilk adımda etkin şekilde gerçekleştirilen
‘öğrencilerin ihtiyaçlarının tanımlanması’ ile süreç başlangıçta
diğer adımları da etkileyecek önemli bir aşama kaydedecek
ve akabinde etkin bir şekilde sağlanmış ‘öğrencilerin katılım
motivasyonu’ ile mobil eğitim uygulaması kaliteli ve kalıcı olabilecektir.
Kalite bileşeni boyutu KBF’leri değerlendirme sonuçlarına
bakıldığında ise, Alrasheedi ve Capretz (2015) tarafından
bulunan kullanıcı dostu olma özelliği ile benzer olarak mobil
eğitim uygulaması geliştirmede ilk başta dikkatlice planlanması
gereken ve diğer KBF’leri de olumlu yönde etkileyen KBF’lerin
‘Kullanılabilirlik’ ve ‘İşlevsellik’ olduğu gözlenmektedir. Ayrıca
diğer KBF’lerle en çok ilişkiye sahip ve mobil eğitim uygulamasının
devamlı kullanımı için de önemli olan ‘Sürdürülebilirlik’
KBF’sinin üzerinde durulmasıyla, mobil eğitim uygulamasının
başarı şansının artacağı düşünülmektedir. Mobil eğitim uygulamaları
KBF’leri konusunda gelecekte yapılacak çalışmaların,
eğitimin konusuna ve öğrenci kitlesine göre değişkenlik arz
eden farklı yaklaşımlarla değerlendirilmesinin oldukça yararlı
olacağı öngörülmektedir. |
Başa Dön
Öz
Giriş
Materyal ve Metod
Bulgular
Tartışma
Kaynaklar
|
|
1) Aksaraylı, M., Pala, O., & Bayyurt, D. (2019). Yükseköğretimde
toplam kalite yönetimi için kritik başarı faktörlerinin bulanık
DEMATEL yaklaşımı ile değerlendirilmesi. Organizasyon ve
Yönetim Bilimleri Dergisi, 11(1), 36-50.
2) l-Emran, M., Elsherif, H. M., & Shaalan, K. (2016). Investigating
attitudes towards the use of mobile learning in higher education.
Computers in Human Behavior, 56, 93-102.
3) Alexander, B. (2004). Going nomadic: Mobile learning in higher
education. Educause Review, 39(5), 59-68.
4) Alrasheedi, M., & Capretz, L. F. (2015). Determination of critical
success factors affecting mobile learning: A meta-analysis
approach. Turkish Online Journal of Educational Technology,
14(2), 41-51.
5) Bai, C., & Sarkis, J. (2013). A grey-based DEMATEL model for
evaluating business process management critical success
factors. International Journal of Production Economics, 146(1),
281-292.
6) Cabı, E. (2016). Uzaktan eğitimde e-değerlendirme üzerine öğrenci
algıları. Yükseköğretim ve Bilim Dergisi, 6(1), 94-101.
7) Cabı, E., & Ersoy, H. (2017). Yükseköğretimde uzaktan eğitim
uygulamalarının incelenmesi: Türkiye örneği. Yükseköğretim
ve Bilim Dergisi, 7(3), 419-429.
8) Corbeil, J. R., & Valdes-Corbeil, M. E. (2007). Are you ready for
mobile learning? Educause Quarterly, 30(2), 51- 83.
9) Economides, A. A. (2008). Requirements of mobile learning applications.
International Journal of Innovation and Learning, 5(5),
457-479.
10) Han, Y., & Deng, Y. (2018). An enhanced fuzzy evidential DEMATEL
method with its application to identify critical success factors.
Soft Computing, 22(15), 5073-5090.
11) Heflin, H., Shewmaker, J., & Nguyen, J. (2017). Impact of mobile
technology on student attitudes, engagement, and learning.
Computers & Education, 107, 91-99.
12) Keskin, N. Ö. (2010). Mobil öğrenme teknolojileri ve araçları. Akademik
Bilişim, 10, 491-495.
13) Küçük, S., Kapakin, S., & Göktaş, Y. (2015). Tıp fakültesi öğrencilerinin
mobil artırılmış gerçeklikle anatomi öğrenimine yönelik
görüşleri. Yüksekögretim ve Bilim Dergisi, 5(3), 316-323.
14) Li, R. J. (1999). Fuzzy method in group decision making. Computers
& Mathematics with Applications, 38(1), 91-101.
15) Li, Y., Hu, Y., Zhang, X., Deng, Y., & Mahadevan, S. (2014). An evidential
DEMATEL method to identify critical success factors in
emergency management. Applied Soft Computing, 22, 504-
510.
16) Liang, H., Ren, J., Gao, Z., Gao, S., Luo, X., Dong, L., & Scipioni, A.
(2016). Identification of critical success factors for sustainable
development of biofuel industry in China based on grey decision-
making trial and evaluation laboratory (DEMATEL). Journal
of Cleaner Production, 131, 500-508.
17) Lin, C. J., & Wu, W. W. (2008). A causal analytical method for group
decision-making under fuzzy environment. Expert Systems
with Applications, 34(1), 205-213.
18) Liu, Y., Han, S., & Li, H. (2010). Understanding the factors driving
m-learning adoption: a literature review. Campus-Wide Information
Systems, 27(4), 210-226.
19) Mangla, S. K., Govindan, K., & Luthra, S. (2016). Critical success
factors for reverse logistics in Indian industries: a structural
model. Journal of Cleaner Production, 129, 608-621.
20) Motiwalla, L. F. (2007). Mobile learning: A framework and evaluation.
Computers & Education, 49(3), 581-596.
21) Papanikolaou, K., & Mavromoustakos, S. (2006, February). Critical
success factors for the development of mobile learning applications.
In EuroIMSA (pp. 19-24). Innsbruck, Austria: ACTA
Press.
22) Patil, S. K., & Kant, R. (2014). Knowledge management adoption
in supply chain: Identifying critical success factors using
fuzzy DEMATEL approach. Journal of Modelling in Management,
9(2), 160-178. Retrieved from https://doi.org/10.1108/
JM2-08-2012-0025.
23) Selim, H. M. (2007). Critical success factors for e-learning acceptance:
Confirmatory factor models. Computers & Education,
49(2), 396-413.
24) Wu, W. H., Wu, Y. C. J., Chen, C. Y., Kao, H. Y., Lin, C. H., & Huang,
S. H. (2012). Review of trends from mobile learning studies: A
meta-analysis. Computers & Education, 59(2), 817-827.
25) Wu, W. W. (2012). Segmenting critical factors for successful knowledge
management implementation using the fuzzy DEMATEL
method. Applied Soft Computing, 12(1), 527-535.
26) Yeh, T. M., Pai, F. Y., & Liao, C. W. (2014). Using a hybrid MCDM
methodology to identify critical factors in new product development.
Neural Computing and Applications, 24(3-4), 957-
971.
27) Zhou, Q., Huang, W., & Zhang, Y. (2011). Identifying critical success
factors in emergency management using a fuzzy DEMATEL
method. Safety Science, 49(2), 243-252.
28) Zhou, X., Shi, Y., Deng, X., & Deng, Y. (2017). D-DEMATEL: A new
method to identify critical success factors in emergency management.
Safety Science, 91, 93-104. |
Başa Dön
Öz
Giriş
Materyal ve Metod
Bulgular
Tartışma
Kaynaklar
|
|
|
|