Akademik Performans Değerlendirme Sistemlerinin Gelişimi
Akademik performans değerlendirme sistemlerinin gelişimi
temasına ilişkin bulgular Tablo
1’de yer almaktadır.
 Büyütmek İçin Tıklayın |
Tablo 1: Akademik Performans Değerlendirme Sisteminin Gelişimine İlişkin Tema ve Kodlar |
Tablo 1’de yer alan bulgulara göre katılımcı görüşleri sonucunda
nitelik (f=12), nicelik (f=16) ve süreç (f=5) olmak üzere üç tema
ortaya çıkmıştır. Nitelik temasında niteliğin geri planda kalması
(f=6), şaibeli yayınların akademide bir sorun oluşturması (f=4)
ve kaliteye katkı sunması (f=2) kodları elde edilmiştir. Nicelik
temasında ölçülebilir performansın ön planda tutulması (f=12)
ve yayın yapmaya teşvik etmesi (f=4) kodları elde edilmiştir.
Süreç temasında ise karmaşıklık ve tutarsızlık (f=5) kodu elde
edilmiştir.
Nitelik teması
Niteliğin geri planda kalması
Nitelik temasındaki niteliğin geri planda kalması kodunda
ülkemizdeki performans değerlendirme sistemlerinin nitelikleri
değerlendirmekten çok sayısal verileri değerlendirmesi
eleştirilmektedir. Elde edilen sayısal puanların kaliteyi ve performansı
yeteri kadar değerlendiremediği ifade edilmektedir.
Niteliğe ilişkin olarak katılımcılar tarafından ifade edilen görüşler
aşağıdaki gibidir.
“Ülkemizde geçmişte sistemli ve bütüncül bir performans değerlendirme
sisteminin varlığından söz etmek güçtü. Ancak son
yıllarda birbirinden bağımsız üç yöntemden söz edilebilir: sicil
sistemi, akademik yükseltilme ve atanma kriterleri ve öğretim
üyesi değerlendirme anketleri. Akademik teşvik, ülkemizdeki
yayın sayısını niceliksel olarak artırsa da değerlendirme kriterleri
çok iyi düzenlenmediğinden nitelikli ve iyi yayınların ortaya
çıktığını düşünmüyorum.” görüşü ile (K1) kodlu akademisyen,
günümüzde uygulanan performans değerlendirme yöntemlerinin
eskiye göre daha sistemli olduğunu, ancak bu durumun
yayınların kalitesini artırmadığını ifade etmiştir.
K14 kodlu akademisyen de “Akademik performansın ülkemizde
değerlendirilmediğine inanıyorum. Açıkçası pek de gelecek
vadeden bir sistem kurulamadığını da hissediyorum. Ülkemizde
tüm değerlendirmelerin yanlı olduğunu düşünüyorum. Bu
nedenle kalitenin gittikçe düştüğünü gözlemleyebiliyorum.
Maalesef bizde nitelikten çok nicelik değerlendirilmektedir.
Akademik teşvik ise bunun tuzu biberi olmuştur. İlk senelerde
uygulanan sistemle insanlar tuhaf yollara başvurarak puanlarını
yükseltmiş ve bundan para kazanmışlardı. Hatta o senelerde
teşvik kurallarına uygun kongreler düzenlemek moda oldu ve
bence ulusal kalması gereken pek çok bilimsel toplantı dışarıdan
getirilen üç beş isimle uluslararası yapıldı. Şimdi ise nitelikli
işlerden bile puan kazanmanın çok zor olduğu bir şey uygulanıyor.
Ne olduğunu anlamıyorum, anlamak da istemiyorum.” şeklindeki
görüşünde performans değerlendirme uygulamalarının
kolay şekilde suiistimal edildiğini, yapılan sayısal değerlendirmelerin
yayınlardaki niteliği azalttığını ifade ederken kaliteli
yayınların ise iyi değerlendirilmediğini vurgulamıştır.
Şaibeli yayınların akademide bir sorun oluşturması
Akademik performans değerlendirme sistemlerinin şaibeli
yayınları göz ardı ettiği başka bir eleştiri konusu olmuştur. Niteliksiz,
belirli ölçütlere dayalı bir değerlendirmeden geçmeden
kabul alan birçok yayın sayesinde insanların yükseldiği ve bu
durumun akademide kaliteye etki ettiği vurgulanmaktadır.
Şaibeli yayınlara ilişkin katılımcıların görüşlerine aşağıda yer
verilmiştir.
“Akademik performansla ilgili çalışmalar olumludur. Sözlü
sınavları konusu tekrar değerlendirilmelidir. Bu sınavların
olumsuz yönleri iyileştirilebilir. Şaibeli yayın konusu çok baş
ağrıtabilir.” (K8)
“Doçentlikte mülakat, çoğu üniversitede kalktı. Öncekine göre
doçent olmak kolaylaştı. Norm kadro planlaması ile kurum
kültürüne ve çalışan motivasyonuna büyük bir darbe vuruldu.
Şaibeli dergi çalışması var ancak atı alan Üsküdar’ı geçtikten
sonra gündeme alınması gerçekten çok doğru! bir eylem. Teşvik
kriterleri üst unvana sahip olanlara daha fazla imkân verirken
alttakiler ezilmeye devam ediyor.” (K10)
Kaliteye katkı sunması
Nitelik açısından akademik performans değerlendirme sistemlerinin
kaliteye de olumlu katkı sunduğu ifade edilmektedir.
Özellikle yükseltilme ve atanma kriterlerinin akademisyenlerin
kaliteli yayınlar yapması konusunda özendirici olduğu belirtilmiştir.
Bu durumu aşağıda verilen katılımcı görüşü destekler
niteliktedir.
“Akademik teşvikin gelmesini olumlu buluyorum ama suistimallere
açık bırakmayacak şekilde düzenlenmesinin önemli olduğunu
düşünüyorum. Doçentlik ve diğer yükseltilme kriterlerinin
tamamının kalite açısından kıymetli olduğunu düşünüyorum.
Ancak bunun yapboz tahtası şeklinde sürekli değiştirilmesinin
faydalı olmayacağı görüşündeyim. Ayrıca yazılan makalelerin
veya kitapların yayınlarında şaibeli olan yayın kuruluşlarının
iyice irdelenip net bir şekilde tam listesinin yayınlanmasının ve
kriterleri geçen yayınevleri veya dergilerin de sürekli kontrol
altında olmasının önemli olduğunu düşünüyorum.” (K4)
Nicelik teması
Ölçülebilir performansın ön planda tutulması
Nicelik temasındaki ölçülebilir performansın ön planda tutulması
kodunda akademik performans değerlendirme sistemlerinin
akademisyenlerin gerçekleştirdiği faaliyetlerin yalnızca
sayısal verilerini değerlendirdiği, bu faaliyetlerin özelliklerinin,
sağladığı yararların ve topluma ve bilime yaptığı katkı ve etkinin
dikkate alınmadığı vurgulanmıştır. Bu bakımdan akademisyenlerin
sadece görünür faaliyetlerinin değerlendirilmesinin sağlıklı
olmadığı ifade edilmiştir. Ölçülebilir performansın ön panda
tutulmasına ilişkin katılımcıların ifadeleri aşağıda verilmiştir.
“Yükseköğretim kurumlarındaki akademik değerlendirme
sistemi akademik teşvik ve diğer mekanizmaları ile fazlasıyla
niceliğe önem ve indeks referansına dayalıdır. İndekslere giren
her dergi nitelikli olmayabileceği gibi çok yayın yapmak da akademimize
etki ve itibar getirmemekte, bilimsel bilgi kendisi için
yapılan ve topluma fayda sağlayan nitelikten uzak kalmaktadır.
Ancak kriterlerin olmaması hiç olmamasından iyidir.” (K11)
“Bu türden gelişmeler ekseriyetle nicel açılardan yapılmaktadır.
Her ne kadar iyi niyetle yapılsa da bu yeniliklerin sahadaki yansıması istenilen sonucu vermemektedir. Özellikle eğitim
fakültelerinde bir öğretim elemanının yaptığı yayını kadar verdiği
derslerin niteliği ve öğrencilerle ilişkileri önemlidir. Ne yazık
ki akademik performans değerlendirme sistemleri çoğu zaman
kâğıt üstünde yapılan işlemlerden ibaret olmaktadır.” (K13)
Yayın yapmada destekleyici olması
Akademik performans değerlendirme sistemlerinin günümüzde
daha çok yayın yapmaya yönlendirme konusunda
etkili olduğu belirtilmiştir. Ancak yayın sayısındaki artışın nitelik
temasındaki kodlarda belirtildiği gibi kaliteye de yansıması beklenmektedir.
Buna ilişkin olarak destekleyici katılımcı görüşleri
aşağıda sunulmuştur.
“Akademik performans sistemi ülkemizde son yıllarda önem
verilen bir konu haline gelmiştir. Akademik performans sistemiyle
ülkemizdeki akademisyenlerin bilimsel makale ve ISBN’li
kitap sayılarında artış meydana gelmiştir. Ancak niceliksel
yönden artış yaşanırken niteliksel anlamda hiçbir fayda sağlanmamıştır.”
(K15)
“Akademik çalışmalarda nitelik önemlidir. Bu bakımdan
doçentlik şartları ve akademik yükselme kriterlerinin nispeten
ağırlaştırılmasını olumlu ve insanları gelişmeye yönlendirici
olması bulsam da akademik teşvikin ise düzenlenmeye ihtiyacı
olduğunu düşünüyorum.” (K20)
Süreç teması
Karmaşıklık ve tutarsızlığın hâkim olması
Süreç temasında ise karmaşıklık ve tutarsızlığın hâkim olması
kodunda akademik performansı değerlendirme kriterlerinin
açık ve net olmayışı vurgulanmıştır. Kurumlar arası ve kişiler
arası farklı uygulamaların olması eleştirilmiş, liyakate ve akademik
kültüre olumsuz yansıdığı ifade edilmiştir. Bu durumu
destekleyen katılımcı görüşlerine aşağıda yer verilmiştir.
“Akademik performansın belirli kriterlere göre belirlenmesi
tabii ki gereklidir. Fakat belirlenen kriterler ve bunları kimin
belirlediği önemlidir. Uluslararası geçerliği olan standartlar
bilimsel kaliteyi artıracağı gibi ülkemizin gelişimini de olumlu
etkileyecektir. Ülkemiz açısından mevcut durumun çok da iyi
olmadığını düşünüyorum. Belirlenen kriterlerde keyfi durumlar
var. Kriterleri belirleyenlerin kriterlere uymayan davranışları
söz konusu. Akademik teşvik araştırma görevlilerinin yayın yapmasını
zorlaştırdı. Dergiler çok yoğun ve unvana göre öncelik
veriliyor.” (K16)
“Akademik performans değerlendirme son yıllarda gelişim göstermiştir.
Hiç yayın yapmadan yıllarca çalışmanın önüne geçilmiştir.
Ancak kriterlerin sık sık değişmesi, bazı dergilerin sahte
olarak değerlendirilmesi bu alanda açık net kriterlerin olmayışı
olumlu bir çalışmanın olumsuz bir yönüdür. Ancak üniversiteler
arası geçişlerdeki belirsizlikler sürmektedir. Sözlü sınavın kalkıp
kalkmadığı net değildir. Bazı üniversiteler istemektedir…gibi…
Q yayınların hangisi olduğu net değildir. Daha önce profesör
ve doçent olanların yeni kriterlerden muaf olması adil değildir.
Yine de olumlu gelişmeler vardır. “(K7)
Yükseköğretim Kurumlarındaki Akademik Performans
Değerlendirme Ölçütlerinde Yer Alan Unsurlar
Yükseköğretim kurumlarındaki akademik performans değerlendirme
ölçütlerinde yer alan unsurlara ilişkin bulgulara Tablo
2’de yer verilmiştir.
 Büyütmek İçin Tıklayın |
Tablo 2: Yükseköğretim Kurumlarındaki Akademik Performans Değerlendirme Ölçütleri İlişkin Tema ve Kodlar |
Yükseköğretim kurumlarındaki akademik performans değerlendirme
ölçütlerinde yer alan unsurlara ilişkin bulgulara bakıldığında
bilimsel faaliyetler (f=53), öğretim faaliyetleri (f=15) ve
diğer faaliyetler (f=6) temalarının oluştuğu görülmüştür. Burada
dikkat çeken unsur, bilimsel çalışmaların akademik performansı
değerlendirmede diğerlerine göre daha çok ön planda
olması, akademik yayın ve araştırma çalışmalarının daha çok
önemsenmesidir.
Bilimsel faaliyetler teması
Bilimsel faaliyetler teması altında şu kodlar ortaya çıkarılmıştır;
bilimsel makaleler (f=18), araştırma projeleri (f=8), bilimsel
etkinliklere katılım (f=6)), hakemlikler, editörlük, bilim kurulu
üyelikleri (f=5), kitaplar (f=4), atıflar (f=3), patent ve tesciller
(f=3), dergilerin etki faktörleri (f=2), yönetilen tezler (f=2) ve
bilimsel/sanatsal etkinlikler düzenleme tezler (f=2). Buna göre
yükseköğretim kurumlarında akademik performansı değerlendirmede
en çok vurgu yapılan bilimsel makaleler olmuştur. Yine araştırma projelerinin de bilimsel faaliyetlerde ağırlığının olduğu
söylenebilir. Ayrıca bilimsel kongre ve etkinliklere katılım da
yine akademik performansı değerlendirmede dikkate alınan bir
unsur olarak göze çarpmaktadır. Bilimsel faaliyetler hakkında
katılımcı görüşlerine aşağıda yer verilmiştir.
“Bilimsel yayınlar, bildiriler, kitaplar, kongre, konferans, panel
vb. toplantılarda konuşmacı olmak, atıf almak, patent ve tesciller,
ödüller (kongre, TÜBİTAK bilim teşvik, hizmet ödülleri, proje
ödülleri), araştırma projeleri, bilimsel kurul üyelikleri, hakemlik,
yönetilen tezler, bilimsel toplantı düzenlemek gibi ölçütler yer
almaktadır. Öğretim elemanlarından yukarıdaki ölçütlerden
en yüksek puanları almaları bekleniyor -özellikle de çalıştıkları
üniversiteler tarafından. Her üniversitenin (bazılarının YÖK’e
bağlı olarak) akademik teşvik puan cetveli bulunmaktadır.
Akademisyenlerin akademik performansları bu cetvele göre
incelenmekte ve verilecek teşvik, ödül, akademik yükseltilmelere
karar verilmektedir.” (K1)
“Akademik performansı değerlendirme ölçütleri; öğrenci ders
değerlendirme memnuniyet anketleri, atıf dizinleri, dergilerin
etki faktörleri, akademik yükseltilme ve atama, yayınlar,
bildiriler, ödüller, kitaplar, projeler, öğretim elemanlarından
eğitim-öğretim kalitesini artırmayı ve niteliksel olarak alana
katkı sunacak bilimsel araştırma faaliyetlerine devam etmeleri
beklenmektedir.” (K6)
Öğretim faaliyetleri teması
Öğretim faaliyetleri temasında toplam 15 adet kod belirlenmiştir.
Bu kodlar ders yükleri (f=10), ders değerlendirmeleri (f=4)
ve sınavlar (f=1)’dır. Akademik performans değerlendirmede
öğretim faaliyetleri altında ders yükleri büyük oranda önemli
görülmektedir. Ancak derslere verilmesi gereken değerin
bilimsel faaliyetlere oranla çok daha düşük olduğu vurgulanmaktadır.
Buna paralel olarak öğretim elemanlarının verdikleri derslerin öğrencileri tarafından değerlendirilmesi akademik
performans değerlendirmede dikkat çekilen bir unsur olmuştur.
Ayrıca, hazırlanan sınavların niteliği de öğretimde önemli
görülmektedir. Öğretimle ilgili olarak katılımcı görüşleri aşağıda
sunulmuştur.
“Genelde öğretim elemanlarından makale, kitap (ulusal-uluslararası)
gibi yayınları yapmaları noktasında (yükseltilme kriteri
olarak) bir beklenti mevcuttur. Bu değerlendirme ölçütlerine
akademik personelin girdiği dersler, ders sayıları ve kaç saat
ders verdiği bu derslerin sınavları ve yayınlanması ile ilgili ne
kadar zaman harcadığı da önemli bir kriter olarak yükselme ve
atama kriterlerine eklenmelidir. Aksi halde öğretim elemanına
daha az ders vererek daha fazla yayın yapma imkânı sağlanmalıdır.”
(K4)
“Yükseköğretim kurumlarında yükselmek ve atanmak için
makale, proje, kitap gibi faaliyetler, patent ve atıf gibi kriterlere
bağlanmaktadır. Her kriter kendi içinde değerlendirilerek puanlanmakta
ve her kriterden belli bir puan alınması istenmektedir.
Ders değerlendirme ise yalnızca doçentlik kapsamında bir ders
yürütmek ile sınırlandırılmaktadır.” (K15)
Diğer faaliyetler teması
Akademik performans değerlendirme ölçütleri arasında yer
alan unsurlarda diğer faaliyetler teması altında toplam dokuz
kod belirlenmiştir. Bu kodlar ödüller (f=5), ve idari görevler (1)
olarak belirlenmiştir. Akademik performans değerlendirme
sürecinde akademisyenlerin gerçekleştirdikleri bilimsel ve
öğretimsel faaliyetleri destekleyecek nitelikte alınan ödüllerin
de etkisine dikkat çekilmiştir. Ayrıca kabul gören patent ve
tescillerin de akademik performans değerlendirmede dikkate
alınan unsurlardır. İdari görevlerin de akademik performans
değerlendirme sürecinde hesaba katıldığı ifade edilmiştir. Diğer
faaliyetler temasını destekleyen katılımcı görüşleri aşağıda yer
almaktadır.
“Akademik teşvik ve ödül sistemi bulunmaktadır. Ödül de fen ve
mühendislik ağırlıklıdır. Yükselme ve atanma ölçütleri uygundur.
Daha da iyileştirip öğretim üyesi, yayın yapmaya zorlanmalıdır.
Üretim çok zayıf görünmektedir. Öğretim üyelerinden şaibesiz
dergi ve kongrelerde yayın yapmaları beklenmektedir.” (K8)
“Akademik performansı değerlendirme ölçütleri; öğrenci ders
değerlendirme memnuniyet anketleri, atıf dizinleri, dergilerin
etki faktörleri, akademik yükseltilme ve atama, yayınlar,
bildiriler, ödüller, kitaplar, projeler, öğretim elemanlarından
eğitim-öğretim kalitesini artırmayı ve niteliksel olarak alana
katkı sunacak bilimsel araştırma faaliyetlerine devam etmeleri
beklenmektedir.” (K6)
“Yayın, ödül, idari görev, verdiği dersler, yazılı ve sözlü sınavlar,
bunların hepsinde iyi derecede olacak…” (K10)
Akademik Performans Değerlendirme Sistemlerinin Öğretim
Faaliyetlerini Değerlendirmesi
Akademik performans değerlendirme sistemlerinin öğretimi
değerlendirmesine ilişkin bulgulara Tablo 3’te yer verilmiştir.
 Büyütmek İçin Tıklayın |
Tablo 3: Akademik Performans Değerlendirme Sistemlerinin Öğretimi Değerlendirmesine İlişkin Kodlar |
Akademik performans değerlendirme sistemlerinde öğretim
faaliyetlerinin değerlendirilmesine ilişkin kodlar öğretim boyutu
(f=22) ve öğrenci boyutu (f=3) olmak üzere iki kategori altında
toplanmıştır. Öğretim boyutundaki kodlar niceliksel olarak
değerlendirme (f=10) ve ders/öğretim niteliğinin geri planda
kalması olarak belirlenmiştir. Akademik performans değerlendirmede
derslere yeteri kadar önem verilmediği yalnızca ders
sayılarının dikkate alındığı vurgulanmış, öğretimin niteliğinin
geri planda bırakıldığı ifade edilmiştir.
Öğretim boyutu teması
Ders/öğretim niteliğinin geri planda kalması
Ders/öğretim niteliğinin geri planda kalması kodunda elde
edilen bulgulara göre öğretim faaliyetlerinde derslerin daha
çok sayısal olarak değer gördüğü, nitelik konusunun dikkate
alınmadığı belirtilmiştir. Öğretimde içeriğin de geride kaldığı,
fazlasıyla öğretim elemanlarının öğretim yönünün ihmal edildiği,
araştırmacı rollerinin baskın görüldüğü ifade edilmiştir. Bu
durumu destekleyen katılımcı görüşleri aşağıda verilmiştir.
“Öğretim faaliyetlerine çok fazla değer verilmediğini düşünüyorum.
Bizim üniversitemizde daha çok Q yayınlarına önem
veriliyor ve Q yayını yapan öğretim üyeleri ön plana çıkarılıyor.”
(K8)
“Öğretim faaliyetlerinin olumsuz etkilendiğini düşünüyorum.
İnsanlar yayın niceliği kaygısı ile öğretim faaliyetlerini bir kenara
bıraktılar. Bırakmayanların teşvik puanlarının azlığı dedikodu
malzemesi olabilmektedir. Kimse sen iyi öğrenci yetiştirdin,
öğretim için şu kadar saat hazırlık yaptın diye seni ödüllendirmiyor
maalesef. Bence yeterince iyi değerlendirilmiyoruz. İnsanın
öğretimini değerlendirmek de çok zor iş. Bıraksınlar herkes
kendi değerlendirmesini kendi yapsın. Ekstra para vermesinler.
Bizde para işin içine girer girmez kalite yok oluyor. Yapılması
gereken tek şey iş verilecek insanlarda yeterliliği gerçekten
tespit etmek. Birinin tanıdığı olan kadro bulursa, derste kendi
yazıp sattığı kopyala-yapıştır kitabı satır satır okur, öğrencisine
yaptırdığı yayınlarla her sene para basar.” (K14)
Niceliksel olarak değerlendirme
Niceliksel olarak değerlendirme kodunda öğretim elemanlarının
gerçekleştirdiği öğretim faaliyetlerinin yalnızca sayısal bir veriden ibaret olduğuna, içeriğin önemsenmediğine ve kalite
konusunda iyileşmeye olan ihtiyaca vurgu yapılmaktadır. Bu
duruma ilişkin katılımcı görüşleri aşağıda sunulmuştur.
“Yapılan değerlendirmenin biraz daha içerik ve nitelik odaklı
olması gerektiği görüşündeyim. Yapılan değerlendirme sadece
teşvik odaklı ilerlemektedir. Bu da öğretim elemanlarının yaptığı
işin niteliğini artırmaktansa, niceliğini artırmaya yöneltmektedir.
Dolayısıyla öğretim faaliyetleri konusunda gerekli önemi
göstermeye gerek duymamakta, hatta derslerini zaman zaman
aksatmaktadır. Eğer öğretim faaliyetleri de nitelik olarak
değerlendirilirse, bu faaliyetlerin de gelişeceğini düşünüyorum.
Akreditasyon faaliyetleri bunu geliştirmek için atılan bir adım
olarak görülebilir.”(K18)
“Akademisyenin girdiği ders saati, sayısı ve ders içerikleri
onların doçentlik unvanı almalarını sağlayacak çalışmaların
yanında göz önünde bulundurulmaktadır. Yalnız akademik performans
değerlendirme de akademisyenin yaptığı yayınlar çok
daha ön planda olduğundan akademisyenlerin derslere girmek
yerine yayın yapmaya odaklanıyor.” (K1)
Öğrenci boyutu teması
Öğrenci memnuniyeti ile değerlendirme
Öğrenci memnuniyeti ile değerlendirme kodunda, öğretim
elemanlarının yürüttükleri derslerin öğrenci memnuniyeti dikkate
alınarak değerlendirildiği belirtilmektedir. Ancak derslerin
öğrenciler tarafından anket yöntemi ile değerlendirilmesinin
çok iyi çalışmadığı ve yeteri kadar dönütlerin verilmediği vurgulanmaktadır.
Buna ilişkin katılımcı görüşlerine aşağıda yer
verilmiştir.
“Üniversitedeki öğretim faaliyetleri daha çok öğrenci memnuniyet
anketi üzerinden bir değerlendirme yapılmaktadır. Fakültenin
mevcut fiziksel yapısında öğretim faaliyetleri içerisinde
değerlendirilmelidir. Öğretim faaliyetinde öğretim elemanı
değerlendirildiği gibi öğrenciler de öğretim elemanları tarafından
değerlendirilmelidir.” (K6)
“Maalesef değerlendirilmiyor. Üniversitede “lecturer/researcher”
ayrımı yok. Değerlendirmelerde de sadece “researcher”
var. En son ders değerlendirme diye bir anket getirildi. Öğrenciler
sisteme girince dijital ortamda dolduruyorlar. Hocalara
geri dönüt verildiğinden şüpheliyim. Dersini çatır çatır anlatan
hocalar ile öğrenciye ödev verip slayt hazırlatıp hiç ders anlatmayan
hocalar var. Ne ödül var, ne ceza…”(K19)
Akademik Performans Değerlendirme Sistemlerinin Yayın
Faaliyetlerini Değerlendirmesi
Akademik performans değerlendirme sistemlerinin akademik yayın faaliyetlerini değerlendirmesine ilişkin bulgulara tablo
4’te yer verilmiştir.
 Büyütmek İçin Tıklayın |
Tablo 4: Akademik Performans Değerlendirme Sistemlerinin Yayını Değerlendirmesine İlişkin Tema ve Kodlar |
Akademik performans değerlendirmede akademik yayınların
değerlendirilmesine ilişkin elde edilen bulgulara göre değerlendirme
süreci (f=12) ve kalite (f=8) olmak üzere iki temanın
oluştuğu görülmektedir. Değerlendirme süreci temasında
özelliklerine göre nicel puanlama (f=5), indekslere dayalı/ Q
sınıflama (f=4) ve değerlendirme sürecinin ve ölçütlerinin açık
olmaması (f=3) olmak üzere 3 kod belirlenmiştir. Kalite temasında
ise kaliteye önem verilmeli (f=8) kodu belirlenmiştir.
Değerlendirme süreci teması
Özelliklerine göre nicel puanlama
Değerlendirme süreci altında akademik çalışmaların çeşitli
özelliklere göre sayısal olarak puanlama yapıldığı vurgulanmaktadır.
Buna göre akademisyenler gerçekleştirdikleri yayınlarda
sayısal olarak bir değerlendirme alırken nitelik yönünden eksikliğin
yaşandığı vurgulanmaktadır. Bu duruma ilişkin katılımcı
görüşlerine aşağıda yer verilmiştir.
“Her bir akademik yayın için belli bir kritere uygunluğu ve kaç
puan alacağı belirleniyor. Yayınlar özelliklerine göre farklı şekillerde
puanlanıyor. Ancak akademik performans değerlendirmede
yayına daha çok önem verildiğinden -daha çok üniversitelerde-
akademisyenler derslerinde öğrencilerinden veri toplamaya
ya da veri toplatmaya ve analiz ettirme yollarına gidip aslında
uygulamaları gereken ders içerikleri göz ardı ediliyor.”(K1)
“Akademik yayın faaliyetleri daha çok niceliksel olarak değerlendirilmekte
ve bu ölçütte bilgi alınmaktadır. Yayının ne kadar
atıf yaptığı ve Q1-Q4 arasındaki dergilerden Q1’e yayın verdiyseniz
başarılı olarak değerlendirilmektesiniz.”(K6)
İndekslere dayalı/ Q sınıflama
Değerlendirme süreci içinde akademik yayınların indekslere
dayalı olarak ya da Q düzeyine ilişkin bir sınıflamaya gidildiği
belirtilmiştir. Bu durumun diğer yayınları kalitesiz görmeye
neden olduğu ve gerçek bir değerlendirmeyi yansıtmadığı
ifade edilmiştir. Buna ilişkin olarak katılımcı görüşleri aşağıda
sunulmuştur.
“Değerlendirme sadece yayınlar üzerinden yapılıyor. Q üzerinden
vurgu yapılınca diğer yayımlara değer verilmiyormuş gibi
bir durum algılanıyor. Q yayınları ve TÜBİTAK projelerine sürekli
teşvik yapılıyor.”(K8)
“Sistemin özellikle de yayın faaliyetlerini değerlendirmek amacıyla
oluşturulduğunu düşünüyorum. Fakat bu değerlendirme
her ne kadar yayının yapıldığı indeks bazında da farklı puanlar önerse de yine de nicelik incelemesinin daha önde olduğunu
düşünüyorum. Yani bir öğretim elemanı kaliteli bir yayın yapacağı
zamanı daha az kaliteli üç makale hazırlamaya tercih
ediyor olabilir, çünkü böylece toplamda daha çok puan almış
olur.”(K18)
“Yapılan “yayınlara” belirli dizinlerde değilse önemsizdir
gözüyle bakılıyor. Bir yayın yapmanın dergiye kabul almanın
bir yıldan uzun sürebilmesi olağandır. Fakat bu kriterler yıllık
bazda işlediği için her yıl yeni yayın beklenmektedir. Eksiklikler
var fakat bu eksiklikler dinlenmiyor bile…” (K21)
Değerlendirme sürecinin ve ölçütlerinin açık olmaması
Değerlendirme sürecinde öğretim elemanlarından sağlamaları
istenilen kriterlerin açık olmaması bir eleştiri konusu olmuştur.
Yapılacak Değerlendirmenin Ölçütlerinin Yeterince Şeffaf
Olmaması
“Yayın faaliyetleri ilk sırada ama yeterince güvenilir değil.
“Ulakbim” ile “uluslararası hakemli dergi” terimleri tam olarak
oturmuş değil.” (K9)
“Her yılın başında teşvik başvurusu sonuçları web sitesinde
açıklanıyor. Komisyonlardan gelen puan listesi gösteriliyor. İçeriği
sadece komisyonlar biliyor. Bu içerik akademik teşvik yönetmeliğinin
belirlediği ölçütler ile oluşturuluyor. Çoğunluklu bildiri
ve makalelerden başvurular yapılıyor. Hatırı sayılır indekslerde
taranmayan birçok makale ve bildiri ile yine de yüksek puanlar
alınabiliyor. Bunun dışında indeksli yayın yapan kişilerin bilgileri
isteniyor ve listeler rektörlüğe sunuluyor…” (K19)
Kalite teması
Kaliteye önem verilmeli
Değerlendirme sürecinde niteliğin geri planda tutulduğu,
akademik yayınların nitelik olarak değerlendirilmesinin ihmal
edildiği belirtilmiştir. Buna ilişkin katılımcı görüşlerine aşağıda
yer verilmiştir.
“Bu noktada değerlendirmede özellikle teşvik kriterlerindeki
değişimlerle biraz düzene girdiğini düşünüyorum. Ama nitelikli
yayın çıkması için özellikle eğitim alanında daha çok uygulamalı
yayınların kaliteyi artıracağını düşünüyorum. Bu sayede
akademik yayınlardaki ölçütlerin de daha fazla düzeleceği
kanaatindeyim. Genel olarak bakıldığında performans değerlendirme
sisteminin önemli ölçüde değerlendirme yaptığı kanaatindeyim.”
(K4)
“Akademik yayın değerlendiriliyor ancak iyi değil, hangi dergi,
hangi atıf dikkate alınmıyor. Kaliteden çok niceliğe bakılıyor.”
(K7)
“Akademik performans değerlendirme sistemiyle üniversitelerdeki
akademik yayın faaliyetleri niceliksel olarak artmakta;
yayın kalitesi nitelik açısından gelişmemektedir. Çünkü değerlendirme
sürecinde yalnızca yayın sayısı baz alınmaktadır.”
(K15)
Akademik Performans Değerlendirme Sisteminin Sağladığı
Motivasyon
Akademik performans değerlendirme sistemlerinin sağladığı
motivasyona ilişkin bulgulara Tablo 5’te yer verilmiştir.
 Büyütmek İçin Tıklayın |
Tablo 5: Akademik Performans Değerlendirme Sistemlerinin Motivasyona İlişkin Tema ve Kodlar |
Akademik performans değerlendirmede öğretim elemanlarına
yönelik motivasyona ilişkin olumlu (f=16) ve olumsuz (f=4)
olmak üzere iki tema ortaya çıkmıştır. Olumlu teması altında
maddi kazanç ile dışsal motivasyon sağlaması (f=13) ve kaliteli
yayın yapmayı teşvik etmesi (f=3) kodları belirlenmiş, olumsuz
teması altında ise alana özgü farklılıklar dikkate alınmaması
(f=2) ve motive etmemesi (f=2) kodları belirlenmiştir.
“Olumlu” teması
Maddi kazanç ile dışsal motivasyon sağlaması
Öğretim elemanlarının akademik performanslarının değerlendirilmesi
sürecinde maddi kazancın ya da ek maddi getirilerin
kendilerine olumlu motivasyon sağladığı ifade edilmektedir.
Akademik teşvik ve yükseltilmenin öğretim elemanlarını teşvik
ettiği, çalışmalarında ve kişisel gelişimlerinde özendirici olduğu
vurgulanmaktadır. Buna ilişkin olarak katılımcıların ifade ettiği
destekleyici görüşler aşağıda sunulmuştur.
“Kesinlikle kullanıldığını düşünüyorum. Kadrolara yerleştirilirken
bunu dikkate alarak yerleştirildiklerini düşünüyorum. Teşvik
edici oluyor. Bazı akademisyenler sırf ödülü almak (kadroya
yerleşmek) için araştırma yapıyor ve makale yazıyor. İnsanın
içten motive olması onun gelişimi için daha faydalı olduğunu
düşünüyorum. Ama akademisyenler dıştan motive olarak akademik
çalışma üretebiliyor.” (K3)
“Bu sisteme göre akademik teşvik ile akademisyenlerin maaşlarına
ek ücret verilme uygulaması başlamıştı. Ancak her zaman
olduğu gibi yine ülkemizde bu haksız yayınlarla suistimal edildi.
Şu an akademik teşvik kriterleri epey zorlaştırılmış durumda. Bu
nedenle eskiden olduğu kadar akademisyenler çalışma yapmak
için motive değiller diye düşünüyorum.” (K1)
“Akademik performans değerlendirme sistemi akademisyenlere
sağlanan akademik teşvik kapsamında teşvik edici olmaktadır.
Akademik teşvik alan akademisyen daha sonraki yıllarda teşvik
almaya devam etmek için yayın yapmaya devam etmektedir.”
(K15)
Kaliteli yayın yapmayı teşvik etmesi
Akademik performans değerlendirme sistemlerinin öğretim
elemanlarını kaliteli yayın yapmaya teşvik ettiği ve gerçekleştirdikleri
çalışmalarda motive ettiği vurgulanmaktadır. Yayın
konusunda teşvikle ilgili olarak katılımcıların destekler nitelikteki
görüşlerine aşağıda yer verilmiştir
“Akademik teşvik tam da bu noktada çalışmaları teşvik etme
ve kaliteli yayın yapma konusunda ortaya çıktığını düşünüyorum.
Ancak yaşanan gelişmelerde bu durumun biraz sorunlara
neden olduğunu düşünüyorum. Ama doğru bir değerlendirme
kriteri ile öğretim elemanlarının çalışmalarında bu noktada
motive olacağını düşünüyorum.” (K4)
“Özellikle atanma ve görevde yükselme için fazlasıyla teşvik
edici olduğunu düşünüyorum. Q1, Q2, Q3, Q4 düzeyinde makale
yapanlar akademik kurul toplantılarında övgüler alıyorlar.
Yine atanma kriterleri içerisinde resmi olmayan ölçütlerde bu
düzey yayınlar etkili oluyor.” (K19)
“Olumsuz” teması
Alana özgü farklılıklar dikkate alınmaması
Akademik değerlendirme sürecinde öğretim elemanlarının
çalıştıkları alana özgü farklılıkların dikkate alınmadığı, her alanın
aynı görüldüğü belirtilmiş ve bu durumun adil olmayan bir
sisteme dönüştüğü vurgulanmıştır. Kurgulanan değerlendirme
sistemlerinin değerlendirmede ve ödüllendirmede yeterince
teşvik edici olmadığı belirtilmektedir. Bu duruma ilişkin olarak
aşağıda sunulan katılımcı görüşleri destekler niteliktedir.
“Akademik teşvik uygulamasında bu bir derece oluyordu. Ancak
son değişikliklerle akademik teşvik almak zorlaştı. Dolayısıyla
birçok kişi alamadığı için ödüllendirme potansiyeli azaldı. Alana
özgü handikap katsayı uygulaması dışındaki değişiklikleri olumlu
buluyorum. “(K11)
“Hayır, daha doğrusu bence adil bir ödüllendirme değil. Alanlara
özgü farklılıklar daha çok dikkate alınmalı. Öğretim elemanlarının
dersini etkili ve verimli sunması daha çok ödüllendirilebilir.
Ödülden kastım uygun zemini hazırlamak gibi ek materyallerden
faydalanmak için ödenek kullanımı… Onun dışında akademik
teşvik az da olsa yeterli çalışmalar için de teşvik edici oldu.
Kongre vs. görevlendirmeleri daha çok olmalı.”(K12)
Motive etmemesi
Akademik değerlendirme sistemlerinin öğretim elemanlarının
performanslarını değerlendirirken yeterince motive edici unsur
barındırmadığı ve teşvik etmede etkili olmadığı belirtilmiştir.
Buna ilişkin katılımcı görüşleri aşağıda yer almaktadır.
“Motive etmiyor daha çok haksızlıklarla karşılaşıldığında insan
yapmak istediklerinden vazgeçiyor.” (K14)
“Akademik teşvik ilk oluşturulduğunda teşvik edici bir sistemdi.
Ancak katsayılar kaldırılınca araştırma görevlileri için bu sistemin
pek bir önemi kalmadı. Profesör, Doçent, Doktor Öğretim
Üyesi unvanlarına sahip akademisyenler, yürüttükleri tezlerden,
verdikleri dersler doğrultusunda yaptıkları çalışmalardan hali
hazırda puan almaktadır. Ancak araştırma görevlileri zamanının çoğunu tezine verdiği için yayın yapması zorlaşmaktadır.
2.5 katsayısı varken durum adildi ve teşvik ediciydi. Ancak şu
anki sistem teşvik edici değil…” (K17)