|
2020, Cilt 10, Sayı 1, Sayfa(lar) 001-007 |
|
DOI: 10.5961/jhes.2020.362 |
Engelli Bireylerin Gelişim Özelliklerinde Müzik Eğitiminin Önemi |
Cemalettin BAYDAĞ |
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, Devlet Konservatuvarı, Sahne Sanatları Bölümü, Zonguldak, Türkiye |
Anahtar Kelimeler: Engelli bireyler, Müzik eğitimi, Engelliler ve müzik eğitimi, Zihinsel engelli, İşitme engelli |
|
Bu araştırma, engelli bireylerin gelişim özelliklerine müzik eğitiminin etkisini incelemeyi amaçlamaktadır. Müzik eğitiminin, engelli
bireylerin sosyalleşerek güdülenmesine, el ve göz koordinasyon becerisi kazanmasına, grup içerisinde yer edinebilmesine, işbirlikçi öğrenme
ile sorununu çözmesine, bilişsel, duyuşsal, zihinsel, dil ve psikomotor gelişimine, edindiği bilgileri ve gelişimi hayatına aktarabilmesine,
çevresine duyarlı ve ilgili bireyler yetişmesi ile sorumluluk bilincinin gelişmesine katkı sağlama durumu; engelli bireylerin gelişimlerinde
müzik eğitiminin önemli bir boyutunu göstermektedir. Betimsel modele dayalı nitel bir çalışma olan bu araştırmada, müzik eğitiminin
farklı engel gruplarına ilişkin geliştirici katkılarına değinilmiştir. Ülkemizde maalesef müzik eğitimi ve engelli kavramı üzerine yapılan
çalışmaların az sayıda olması, bu araştırmayı alana yeni bir katkı sağlaması açısından değerli kılmaktadır. Bu bağlamda, çalışmanın literatüre
ve kendisinden sonraki çalışmalara ışık tutma düşüncesi sevindiricidir. |
Başa Dön
Öz
Giriş
Sonuç
Kaynaklar
|
|
Müzik, hayatın hemen her alanında insanoğlunun hayatına eşlik
etmiş ve günümüzde neredeyse hayatının ayrılmaz bir parçası
olmuştur. Hiç şüphesiz bu özellik, müziğin insana dokunma, etkileme ve farklı boyutlara en hızlı bir şekilde ulaştırabilme
özelliğinden kaynaklanmaktadır. Çağlar boyunca müzik, farklı
ülkelerde ve kültürlerde kendine yer edinmiş, tedavi aracı olarak
kullanılmış, bazı durumlarda dil farklılığından dolayı anlaşılmasa
bile, duygu ve yapısı ile kendi içerisinde evrenselliğe bürünmüş bir yapıyı kazanmayı başarmıştır. Günümüz toplumunda
tiyatrodan sinemaya, film müziklerinden reklam müziklerine,
birçok farklı alanlarda pazarlama stratejisi olarak kullanımının
artış göstermesinde (turizm, çağrı merkezleri, halkla ilişkiler,
vb.), müziğin insan üzerindeki etkilerinin keşfedilmesi büyük
rol oynamaktadır. Bu çalışmada ise, müziğin; engelli bireylerin
hayatlarında ne gibi etkilere (olumlu-olumsuz) yol açtığı, nasıl
farklılıklar yarattığı ve sonucunda nasıl bir sonuç elde edildiği
üzerine derleme çalışması yapılmıştır. Çalışmada ilk olarak,
engel ve engelli tanımı ile eğitim boyutlarına değinilmiş, sonrasında
ise müzik ve müzik eğitiminin etkileri üzerine çalışmalara
yer verilmiştir.
Engel bedensel, anlıksal veya davranıştaki bir bozukluk ve
başarıyı güç leştiren her tür yetersizliktir (Öncül, 1989). Normal
bir kişinin kişisel ya da sosyal yaşantısında kendi kendisine
yapması gereken işleri, bedensel veya ruhsal yeteneklerindeki
kalıtımsal ya da sonradan olma herhangi bir noksanlık sonucu
yapamamasıdır (Koca, 2010).
Özürlülük, gelir düzeyi, statüsü ne olursa olsun toplumun tüm
kesimlerini etkileyen toplumsal bir sorun alanıdır (Saygın,
2002). Bu sorunun üstesinden gelebilmek için, engelli bireylerin
toplumda diğer insanlar arasında olağan yerlerini almaları,
kendilerini yücelmiş görüp aşağılık duygusundan kurtulmaları
gerekmektedir (Eyüpoğlu, 1984). Dolayısıyla söz konusu durum
için, hem bireyden topluma kadar engelli bireylerin olağan
yaşantısını sağlayacak koşullar yaratılmalı, hem de engelli
bireyin toplumda kendini her bakımdan yük sanmaması için
en yüksek düzeyde ekonomik ve sosyal bağımsızlığa sahip
olması sağlanmalıdır (Eyüpoğlu, 1984). Bu ve benzeri durumlar
ancak eğitim yoluyla kazandırılabilir. Kullandıkları yöntemler ve
öğ retme süreçleri farklılık gösterse de, eğitimin amacı bireylerin
gelişimine katkı sağlamaktır. Çünkü eğitim, toplumsal
kalkınmanın lokomotifidir. Söz konusu engelli bireylerin eğitimi
olduğunda ise, daha dikkatli davranmak gerekmektedir.
Eğitim bireyin davranışında, kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak
istendik değişimleri meydana getirme süreci olarak tanımlamakta
olup (Ertürk, 1972); bireylerin ve toplumların gelişim,
değişim ve dönüşüm aşamasında en önemli süreçlerden birini
oluşturmaktadır. Bu süreçte topluma kazandırılacak bireylerin
üretken, öğrenmeye yatkın, disiplinli, verimli ve sorunlara
çözüm üretebilen kazanımlar elde etmesi sağlanmalıdır. Ayrıca
eğitim bireyin bilişsel, duyuşsal ve devinimsel özelliklerine de
katkı sağlayabilmelidir. Her bireyin farklı kişilik özelliklerinin
olduğu düşünüldüğünde, eğitimin her birey için farklılık gösterdiği
görülmektedir. Bu farklılıklar hem öğrenme sürecini hem
de gelişim sürecini olumlu ya da olumsuz etkilemektedir.
Eğitim, bireyin gelişim sürecine katkı sağlamalı ve tüm yönleriyle
bireyi kapsamalıdır. Örneğin, eğitim görülen sınıf içerisinde
özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin varlığı, bu bireylerin eğitim
safhasında daha fazla ilgiye ihtiyaç duyabilme durumunu gerektirir.
Bu nedenle özel eğitime muhtaç ya da engelli çocuklar,
ortak bazı özelliklerine ya da eğitim gereksinimlerine göre
sınıflandırılmalı, eğitimdeki fırsat eşitliği doğrultusunda gerekli
eğitimi alabilmelidir (Çiftçi, 2006). Çünkü özel eğitimin amacı,
yetersizliği olan bireyleri yetersizliklerinden dolayı yaşamsal işlevlerini karşılamada başkalarına olan bağımsızlığı azaltmak
veya ortadan kaldırmaktır (Karaman, 2016). Bu ve benzeri
durumlar, engelli çocukların eğitimlerinde bireyselleştirilmiş
eğitim programlarının hazırlanması gereğini ortaya koymaktadır
(Akçamete & Kargın, 1994). Bireyselleştirilmiş eğitim programlarının
temel amacı, özel eğitime muhtaç çocukların sosyal,
duygusal, zihinsel ve fiziksel gelişim özelliklerini belirleyip,
bu özelliklere uygun eğitim programı düzenlemektir. Böylece
bireyselleştirilmiş eğitim programı ile her engelli çocuk, kendi
gereksinimlerine uygun eğitimden yararlanma olanağını elde
etmiş olacaktır (Akçamete & Kargın, 1994).
Eğitim her şeyden önce, insanoğlunun bugünkü ve yarınki
yaşamına bir müdahaledir. Eğitim sürecinde bireye bu tür bir
müdahale olmasından dolayı, bireyin eğitimden en doğru ve
yararlı şekilde yararlanabilmesi için çok çeşitli eğitim anlayışları
geliştirilmiştir (Hesapçıoğlu, 2008). Bu nedenle uygulamada
herkes tarafından kabul edilen ortak bir sınıflandırma bulunmamaktadır
(Çiftçi, 2006).
Diğer taraftan, eğitim öğretim faaliyetlerinde özürün engele
dönüş mesinin önlenmesinde iki temel etmen bulunmaktadır.
Bunlar; özel eğitim aracılığıyla özel gereksinimli bireylere bilgi
ve beceri kazandırmak ve yaşadığımız çevreyi özel gereksinimli
bireylerin kullanabilecekleri hâle getirmektir (Eripek, 1998).
Bu sayede, engellilere yönelik olumsuz tutumlar, acıma, alay
etme, uzak durma ya da aşırı koruyucu davranma biçiminde
ortaya çıkabilecek durumların önüne geçilmiş olacaktır. Tersi
durumlar ise, engelli bireylerin akademik başarısını, bağımsız
yaşam ve sosyal becerilerinin gelişimini ve topluma uyumunu
olumsuz yönde etkileyebilmektedir (Lombano, 1980).
Toplumla uyum ve işbirliği konusunda, genelde eğitim özelde
de müzik eğitimi engelli bireylerin gelişimine ve sosyalleşme
süreçlerine önemli katkılar sağlamaktadır. Çünkü müzik, insanlık
tarihinin her döneminde yer alan insan sağlığı üzerinde
olumlu etkileri olan (Koç, Ayhan-Başer, Kahveci & Özkara, 2016)
ve farklı kültürlerin kendine özgü var olan dokusunu yansıtan
ve içerisinde barındıran evrensel bir iletişim biçimidir (Çuhadar,
2008). Bu evrensel dil, özellikle engelli bireylerin yaşadığı psikolojik
sorunların üstesinden gelme noktasında adeta duyguların
dili olmuştur.
Müzik; çocuğun ve diğer insanların duygu, düşü nce ve tasarımlarını,
yaşadıkları belli durum, olgu ve olayları, belirli bir amaç
ve yöntemle, belirli bir güzellik anlayışına göre işlenmiş seslerle
anlatan estetik bir bütündür (Uçan, 1996).
Ünal (2017)’a göre ise, müzik sadece insan üzerinde ruhsal,
bedensel ve duygusal anlamda katkı sağlama potansiyelinin
geliştirilmesi açısından değil, aynı zamanda çağın ideolojisine
uyum sağlamak ve insan duygularını ifade etme gücünü geliştirmek
açısından da önemli bir konumda bulunmaktadır.
Müzik, insan yaşamında vazgeçilmez bir olgu olmasının yanı
sıra, çocuğun doğal çevresinde etkileştiği bir boyuttur. Değinilen
duruma, çocuğun oyun içinde söylediği tekerleme, şarkı, türkü
ile televizyonda ve radyoda dinleyip duyduğu müzikler örnek
gösterilebilir. Dikkat edildiğinde, müziğin ilköğ retim okullarında
genellikle etkili bir araç olarak kullanıldığı görülebilir (Çilden, 2001). Bu noktada müzik eğitimi ile kazandırılması gereken
hedefler bireylerin ruhsal ve zihinsel gelişimleri açısından çok
önemlidir (Uçan, 1996). Çünkü müzik eğitimi kritik düşü nme,
problem çözme ve bu amaçlara yönelik nasıl iş birlikçi bir yaklaşımla
çalışılması gerektiğini öğretmekte olup, akademik ve
kişisel becerilerin gelişmesini desteklemektedir (Şendurur &
Akgül-Barış, 2002).
Müzik eğitiminin amaçları, gelişim alanları göz önüne alınarak
şu şekilde sınıflandırılmaktadır (Bal & Artan, 1995):
• İletişim,
• Farkında Olma,
• Dil Gelişimi,
• Motor Gelişimi
• Zihinsel Gelişim ile ilgili amaçlar ve yaratıcılık,
• Duygusal amaçlar.
Yapılan araştırmalar ve bu konuda çalışan araştırmacıların
ifadeleri incelendiğinde, engelli bireylerin sosyalleşme ve
gelişim süreçlerinde müzik eğitiminin önemli olduğu sonucuna
ulaşılmaktadır. Günümüz koşullarında bilim ve bilgiye, dolayısıyla
eğitime duyulan gereksinim hızla artmaktadır. Müzik
eğitimi yoluyla çocuğu eğitme konusu, en önemli eğitim yollarından
biridir (Akkaş, 1993). Müzik eğitimi, çocuk ve gencin
yalnız duyarak değil, düşü nerek, tartıp biçerek, eleştirerek
ve yaşayarak bilgileri edinebilme potansiyeline katkı sağlar.
Diğer taraftan müzik eğitimi, dış dünyadan kopmadan, bilim
ve teknolojiyi de kapsamak üzere, insanın her alanda yaratıcı,
tasarlayıcı, düşü nen ve üreten yanını pekiştiren bir eğitimdir
(Balıkçı, 2001).
Değinilen bilgiler ve araştırma çıktıları, müzik eğitiminin engelli
bireyler üzerinde geliştirici, değiştirici ve dönüştürücü bir
özelliğinin olduğunu göstermektedir. Nitekim bu konuda yeteri
kadar çalışma olmaması ve 21. yy koşulları dikkate alındığında
hâlâ engelli bireylerin engeline yönelik sıkıntı çekmeleri, bu
konudaki eksiklikleri gözler önüne sermektedir. Bunun yanı sıra
müzik eğitiminin bağlayıcı ve birleştirici yönü, engelli bireyleri
kendileriyle barışık, sosyal ve engelliyle bütünleşmiş bir konuma
taşıyabilmektedir. Dolayısıyla böyle bir çalışmanın gerçekleşmesi,
hem farklı perspektifler doğrultusunda yeni arayışlar
ve eğitimde yeni yollar keşfedilmesine olanak sağlayacak, hem
de müzik eğitiminin engelliler üzerindeki kazanımlarının geliştirilmesine
katkılar sağlayabilecektir. Bu yönüyle bu çalışma
önem arz etmektedir.
Müzik Eğitiminin Engelli Bireyler Üzerindeki Etkileri
Yeryüzünde insanın var olduğu ilk çağlardan beri var olan
müzik, insan hayatında eğlence, dinsel, sağlık, eğitim ve sanatsal
açıdan her zaman önemli bir yer tutmuş, çağlar boyunca
insan hayatının bütünleyicisi olmuştur (Sun, 1997). Bunun olası
nedenlerinden birisi, müziğin insana dokunma durumudur.
Daha açık bir ifadeyle anlatmak gerekirse, müzik; insanın duygu
durumuna etki eder ve insanın gelişimine olumlu katkılar
sağlayarak farklı boyutlara taşınmasını sağlar. Karaçay (2010)
bu durumu, müziğin gözle görülmemesine rağmen, müzik ya da duyulan bir sesin gerçekte insana fiziksel olarak dokunduğu
şeklinde dile getirmektedir (36). Çü nkü kulağımıza ulaşan
bir ses dalgası, kulak zarına fiziksel olarak dokunarak onu
titreştirmekte ve kulak zarına temas eden kulak kemikçiklerini
harekete geçirmektedir (Karaçay, 2010). Bu hareket, müziğin
içerisindeki tarif edilemeyen yapının insanı sarmalaması
sonucunda, duygunun ifadesi olarak da karşımıza çıkmaktadır.
İnsan hayatının her alanında ve anında olan müzik, günümüzde
insandan ayrılmaz bir parça olarak nitelendirilebilmektedir.
Değinilen düşünceyi Vural (2004) şu şekilde desteklemektedir.
Müzik eğitimi, bireye kendini ifade edebilme özelliği kazandırmasının
yanı sıra, insanın yapısında var olan, müziği dinleme,
anlama ve anlatma yetisinin de ortaya çıkmasını sağlamaktadır
(p. 285). Dolayısıyla müzik eğitimi, bireylerde var olan yaratıcı
gücün ortaya çıkması ve geliştirilmesi konusunda etkin bir
disiplin olarak görülmeli (Özsoy, 2003), bireyin bilgisel, bilişsel,
duyusal ve duygusal eğitim ihtiyaçlarını karşılamayı amaç edinmelidir
(Yolcu, 2004).
Müzik, eğitimin her kademesinde yer alan öğrenme alanlarındandır
(Dayı & Gürkan-Öztürk, 2019) ve özü itibarı ile eğitsel
bir nitelik taşır (Artan, 2001). Bu eğitsel nitelik, sağlıklı bireylere
verilen müzik eğitimine göre, engelli bireylerin gelişim özellikleri
üzerinde daha etken bir rol oynamaktadır. Çünkü engelli
bireylerde müzik eğitimi, başarı getiren bir etkinlik olarak
kullanılmaktadır. Müzik işbirliğiyle engelli bireylerin gelişimine
sağlanan katkı, müziğin farkında olmadan insanı etkileme
durumundan kaynaklı, engelli bireyleri farkında olmadan ve
oyuna dahil ederek geliştirir. Yani gelişim farkında olmadan
değişimi ve beraberinde pek çok beceriyi getirmektedir. Bu
noktada, öğretmenin cinsiyeti, yaşı, eğitim düzeyi, öğretim
tecrübesi, engelli öğrencilerle olan deneyimi, özel eğitim konusunda
yeterli bilgi ve beceriye sahip olma vb. durumları, engelli
bireylerin gelişim düzeyinde artma ya da eksilme gibi durumları
sağlayacaktır.
Müzik eğitiminin engelli bireylerin eğitiminde kullanılması,
onların farklı deneyimler yaşamasına olanak sağlamaktadır.
Çünkü müzik eğitimi engelli bireye; ister müzik aleti çalsın,
isterse de sesini kullansın, düşü ncelerini ifade edebileceği ve
duygularını hissedebileceği işitsel zekâsını zenginleştireceği
özgün bir deney türü sunmaktadır (Bloomfield, 2000; Akt.
Akyüzlüer, 2007). Dolayısıyla engelli bireylerle yapılacak olan
müziksel etkinlikler, hem onların sosyal, fiziksel ve zihinsel
gelişimlerine katkıda bulunmakta, hem de özgüven ve başarı
eksikliği hissettikleri diğer alanlarda kendilerine güvenmelerini
sağlamaktadır (Turan, 2006). Bununla birlikte müzik eğitimi,
içerisinde gelişimsel alanları destekleyen pek çok boyut/etkinlik
barındırdığından, hem engelli hem de normal gelişim gösteren
bireyler için uygun ortam ve destek sağlandığında bireylerin
gelişim safhasına katkı sağlama potansiyeline sahiptir (Dayı &
Gürkan-Öztürk, 2019).
Yukarıda sözü edilen bilgilerden hareketle, müziğin başarı
getiren bir etkinlik olduğu ve engelli çocukların eğitiminde çok
değerli olduğu söylenebilir (Artan, 2001). Şekil 1’de, müzik
eğitiminin kazanımlarına ilişkin işlevleri hakkında bilgiler verilmiştir.
Şekil 1’de görüldüğü üzere iyi hazırlanmış bir müzik eğitimi
programıyla çocuk sınıf içinde, toplumda ve dünyada yaşamın
zevkini ve anlamını anlayabilmekte, ulusal ve dünya tarihini
anlamlı kılabilmekte, bilim, sanat, sosyal bilimler, sağlık ve din
gibi alanlarda ilgisini geliştirip bilgilendirilebilmektedir (Çilden,
2001). Nitekim engelli öğrencilerin söz konusu amaçlara ulaşabilmesi
için pek çok beceri kazanması ve kazandığı becerileri
hayatına aktarması gerekmektedir. Şekil 1’de de değinildiği
üzere müzik eğitiminin birey üzerinde yarattığı birçok kazanım
mevcuttur. Söz konusu kazanımlar, birey hangi engel grubuna
sahip olursa olsun, müzik eğitimi ile engelli bireyin gelişimine
imkan sağlayacaktır.
Müzik eğitimi, yaratıcı bir süreç olarak engelli bireyi özgür
düşü nmeye ve çalışmaya yöneltmekte (Buyurgan & Buyurgan,
2001), engelli bireylerin psikolojik gelişimlerine ve kişilik
oluşumlarına önemli katkılar sağlamaktadır (Gönen, 1998).
Üreten, seçen, beğenen ve kendini ifade edebilen birey, içinde
yasadığı toplumun bir üyesi, geleceğin temsilcisidir (Buyurgan
& Buyurgan, 2001). Özellikle görme engelli kişiyi canlandırmak,
harekete geçirmek ve etkin olmasını sağlamak için duyularının
geliştirilmesi gerekmektedir. Yürüme, oturma, dolaşma, koklama
ve hissetme gibi pratiklerle kişinin güven duygusunun
geliştirilmesine katkı sağlanabilir.
Özel eğitim alanında farklı teknikler kullanılmaktadır. Özellikle
müzik terapi alanında; doğaçlama, yeniden yaratıcı, alıcı ve
yaratıcı teknikler olmak üzere dört farklı teknik kullanılmaktadır
(Bruscia, 1989). Örneğin, zihinsel engelli çocukların eğitimine destek ve yardımcı olmada en etkili araçlardan biri
olan müzik (Nacakcı ve Dalkıran, 2019); müzikal unsurların
ve yaratıcı yöntemlerin, eğitilebilir zihinsel engelli çocukların
ihtiyaç duydukları yaşam becerilerini geliştirebilmelerine faydalı
olduğu söylenebilir (Yılma & Uçan, 2014). Bunun dışında
engelli bireye değişik müzikler dinletilerek, müziklere uygun
hareketler oluşturmasına imkan verilmelidir. Böylece engelli
birey, duyduğu müziğe ilişkin duygularını hareketlere döküp
hareketlerle kendini ifade edebilmeyi öğrenir. Ancak bazen
engelli bireylerin rahatlatmalarını sağlamak için, hem kendilerinin
bağırma ve gürültü yapmalarını, hem de ardından tekrar
sessizliğe gömülmelerini sağlayan çalışmalar da yaptırmak
gerekebilir (Gönen, 1998).
Özel eğitimde yapılan müziksel etkinlikler ve şarkılı oyunlar
sadece çocukların müzik becerileri gelişimi için değil, fiziksel,
sosyal, duygusal, bilişsel ve dil yaratıcılıklarının gelişimi için de
önem arz etmektedir. Engelli bireylerin toplum içine girmede,
yeni arkadaş edinmede oldukça zorlandıkları düşünüldüğünde,
müziğin bu anlamda etkili bir araç olduğu daha net görülebilir.
Örneğin, çocuklar için müzik eşliğinde bir balonla dans
etmek, eğlenceli olduğu kadar çocukların topluma girmesinde,
kaynaşmasında, ortama alışmalarında ve rahatlamalarında da
etkilidir (Uçan, Yıldız & Bayraktar, 1999).
Çadır (2008) tarafından yapılan bir araştırma, zihinsel engelli
öğrenciler için müzik terapi yöntemine göre hazırlanan sosyal
beceri öğretim programı, zihinsel engelli öğrencilerin
başkalarını oyun oynamaya davet etme, başkalarından aldığı
eşyayı geri getirme ve üstlendiği görevi yerine getirme gibi sosyal
becerileri öğrenme davranışları üzerinde müzik terapi yönteminin
etkili olup olmadığını incelemiştir. Araştırma çıktıları,
müzik terapi yöntemine göre hazırlanan sosyal beceri öğretim
programının, zihinsel engelli öğrencilere kazandırılması istenilen
sosyal beceriler üzerinde etkili olduğu sonucuna ulaşıldığını
göstermiştir (Akt. Pektaş, Düzkantar & Yurga, 2016).
Müzik etkinliklerinin engelli bireylerin davranışlarında
değişikliğe neden olan ilkeleri; hazırlık ve olgunlaşma, güvende
ve rahat hissetme, bireysel farklılıkların ortaya konulması,
motivasyon, çevre, problem çözümü, bütün-parça-bütün,
süreklilik ve değerlendirme olarak sıralanabilir (Nye, p. 43, Akt.
Çilden, 2001).
Engelli bireyler, normal gelişim gösteren çocuklarla karşılaştırıldığında
müzik etkinliklerinden sayısız yararlar sağlarlar. Ancak
engellilerle çalışmak oldukça zorlayıcıdır. Çünkü bu çocuklarda
temel özrün yanı sıra çeşitli problemler de görülebilmektedir.
Bazı engellilerde bu problemlerden biri bulunabilirken, bazılarında
ikisi, bazılarında ise üç ya da daha fazlası görülebilmektedir.
Bu problemlerden bazılarına aşağıda yer verilmiştir (Artan,
2001):
• Engelli çocuklar göz kontağı kurmakta zorluk çekebilir,
• Kendilerine güvenlerinin az olabilme durumu dolayısıyla,
sorumluluk almada güç lük yaşayabilirler.
• Koordinasyonla ilgili sorunlar yaşaması, oyun dans ve müzik
etkinliklerini sekteye uğratabilir.
• Arkadaşlarına vurma, çalışmalar sırasında arkadaşları ile
konuşma ve arkadaşlarını rahatsız etme gibi davranışlar
gösterebilir.
• Grup aktivitelerine katılma ve aktiviteleri yürütmede zorluk
çekebilir.
• Dil gelişimlerinin zayıf olması nedeniyle soruları cevaplamada
güçlük çekmesi, şarkılara katılamaması gibi problemlerin
görülmesine neden olabilir.
Yukarıda, engelli bireylerin genel olarak yaşadığı ve yaşamakta
olduğu problemlere değinilmiştir. İncelendiğinde; söz konusu
problemlerin yaşamın genel akışının sürekliliğini sekteye uğrattığını
ve engelli bireylerin yaşamında sorun teşkil ettiğini nitelendirmek
doğru olacaktır. Dikkatten uzak tutulmaması gereken
başka bir nokta ise, bu problemlerin daha da artırılabileceğidir.
Değinilen problemlerin çözüme ulaştırılması noktasında, müzik
eğitiminin sorunların büyüyüp çoğalmasını engelleme, aza
indirgeme ve üstesinden gelme gibi işlevinden yararlanılabilir.
Rickard, Toukhsati ve Field (2005), müziğin zihinsel engele sahip
otistik çocuklar üzerinde etkili olduğunu belirtmiştir. Berrakçay
(2008) tarafından otistik çocuklar üzerinde yapılan bir araştırmada
ise, otistik çocuklarla yapılan ritim çalışmalarının,
çocuklar üzerinde oluşan problem davranışlarının kontrolü
üzerinde olumlu etkisi olduğu ortaya konulmuştur. Ayrıca araştırma
çıktıları, otistik çocukların sergilediği tekrara dayalı olarak
ortaya çıkan problem davranışlarının iyileştirilmesinde müziğin
etkili olabileceğini göstermiştir.
Müzik, içerisinde yer alan büyüsü ile engelli bireyin iletişim
becerisinin artmasına, kendisinin ve başkalarının her konuda
farkındalık kazanmasına imkân sağlar. Müzik eğitimi ise, engelli
bireylerin bilişsel, psikolojik, duyuşsal, fiziksel, sosyo-duygusal
ve davranışsal değişimleri üzerinde olumlu etki etmektedir. Söz
konusu etki, hem engelli bireylerin sosyalleşmesini hem de
güven duygusu kazanmasını sağlayarak, özürlülerin toplumla
bütünleşmelerinde görünmez olan olumsuz tutumların önündeki
engeli de kaldırmaktadır.
Müzik eğitiminin engelli bireylerin gelişim süreçlerine katkısı
düşünüldüğünde, müziğin engelli bireylerin eğitimine daha çok
dahil edilmesi gerekmektedir. Bu anlamda daha önce yapılan
araştırma bulguları, işitme engelli çocukların dikkat becerilerinin
gelişimi üzerinde müzik eğitiminin etkili olduğunu ortaya
koymuş olup, bu çocukların sosyal, bedensel ve zihinsel gelişim
süreçleri üzerinde müzik eğitiminin önemli ölçüde katkı sağladığını
göstermiştir (Malkoç & Ceylan, 2011; Karşal & Malkoç,
2011).
Daha önceki bölümlerde değinilen konulara ve literatüre bakıldığında,
bu ve bunun gibi sayısız etkenlerle karşılaşılmaktadır.
Müzik eğitiminin engelli bireylerin gelişimine sağladığı katkılardan
bazıları aşağıda verilmiştir (Artan, 2001; Milli Eğitim
Bakanlığı, 2008; Yılma ve Uçan, 2014).
• Müzik eğitimi, şarkı söylerken sesini ve nefesini ayarlayabilmeyi
öğretmektedir.
• Müzik eğitimi çalışmalarında; ses dinleme ve sesi ayırt etme,
şarkı söyleme, ritim, yaratıcı hareket ve dans çalışmaları ile müzikli öyküler çalışılması, engelli bireylerin yapılan etkinliklerde
aktif rol oynamasını sağlayacaktır.
• Müzik eğitimi, engelli bireylerin dili kullanmaları, dinleme
becerileri, işitsel algıları ve dikkat sürelerinin artmasına
yardımcı olmaktadır.
Yılma ve Uçan (2014), öğretilebilir ve ileri derecede zihinsel
engelli çocuklara kıyasla (zekâ puanlarına göre değişkenlik
gösterebilir), eğitilebilir zihinsel engelli çocukların müziği,
işitsel ve görsel algı aracılığı ile algılayabilme durumlarının
daha ileri düzeyde olabileceğini belirtmiştir (p. 12). Malkoç ve
Ceylan (2012) ise, işitme engelli çocukların genellikle işitme
kalıntılarının bulunduğunu ve kullandıkları cihazlar sayesinde
işitme eylemini rahatlıkla gerçekleştirebildiklerini ifade etmiştir.
Bununla birlikte, işitme engeline sahip olan çocukların diğer
sağlıklı çocuklar gibi müziği hissedebildiğini ve hissedebildikleri
oranda (müziğe eşlik edebilme ve enstruman çalabilme) tepkiler
verebildiğini belirtmiştir. Söz konusu durumları analiz etmek
gerekirse, müziğin; engelli bireylerin bilişsel, ruhsal, duygusal,
toplumsal, sosyo-kültürel ve fiziksel açıdan gelişimine katkı
sağladığı söylenebilir.
Çoban (2005) ise, müziğin engelli çocuklar üzerinde; sosyal
ve duygusal davranışları düzeltmek, hareketle ilgili becerileri
geliştirmek, iletişimi düzeltmek, okul öncesi ve okul dönemi
becerilerini öğretmek ve boş zaman aktivitesi sağlamak gibi
işlevleri olduğuna dikkat çekmektedir (Akt. Yılma & Uçan,
2014). Müzik etkinlikleri, özel eğitime ihtiyaç duyan bireyler
üzerinde işitsel becerilerin gelişimini artırmak, görev başında
bireyin davranışını geliştirmek ve bireylerin yönergeleri takip
etme yeteneklerini artırmak gibi birçok katkı sağlayabilmektedir
(Daveson & Edwards, 1998). Buna ek olarak Darrow (1999)
müzik öğretmenlerinin, öğrencilerin ilgi ve ihtiyaçlarına göre
değişiklik gösteren bir öğrenme ortamı hazırlayarak derslerde
sistematik ve uygulanabilir öğretim stratejileri ve gerçek
öğrenme deneyimlerine yer vermesi gerektiğini vurgulamaktadır
(Akt. Aktaş & Tekinarslan-Çifci, 2016).
Günümüz dünyasında giderek ivmelenen bilimsel ve teknolojik
gelişmeler ile kitle iletişim araçlarının, eğitim başta olmak üzere
insanlara birçok alanda son derece kolaylıklar sağladığı, ve
özellikle engelli bireylerin yaşamlarını kolaylaştırmada yenilik
çalışmalarına ön ayak olduğu gözlemlenmektedir. Ayrıca kitle
iletişim araçları ve eğitim faktörü; hem engelli bireylerin yaşadığı
sorunların çözümünde ve insanların ön yargılarının kırılmasında,
hem de var olan sorunların saptanarak çözüm yollarının
bulunmasında farkındalığın artırılmasını sağlayabilme potansiyeline
sahiptir. Bu noktada Eyüpoğlu, (1984), engelli bireylerin
temel ihtiyaçlarının giderilmesi, ekonomik bağımsızlık, eğitim
ve kültürel sorunlar için bazı çözüm yollarının önerilmesi ile bu
konuda tedbirler alınmasına ihtiyaç duyulduğunu belirtmektedir
(p. 23). Böylece engellilerin hayatta bağımsız ve toplumda
üretken birer birey olabilmeleri için uygun eğitim-öğretim
ortamlarında bir takım becerilerin kazandırılması amacına ulaşılmış
olunacaktır (Enç, 1972). Bu noktada literatür kısmında
değinilen birçok araştırma çıktısı, engelli bireylerin gelişiminde
müzik eğitiminin hangi noktada olduğuna ilişkin vurgu yapmaktadır.
Eğitimin tüm sağlıklı ve özürlü bireylerin gelişiminde ne kadar önemli bir noktada olduğu düşünüldüğünde, çalışma
daha önemli ve anlam kazanmaktadır. Nitekim ülkemizde önem
ve bulunduğu konum karşılaştırıldığında bu konuya ilişkin az
sayıda çalışma olması üzücüdür. Bu çalışma, var olan eksikliğe
yeni bir ışık tutma düşüncesinden yola çıkılarak hazırlanmıştır. |
Başa Dön
Öz
Giriş
Sonuç
Kaynaklar
|
|
Bu araştırmada engellilik, eğitim ve müzik perspektifinde
müzik eğitiminin engelli bireylerin gelişim özelliklerine etkisi
incelenmiştir. Bu konuya ilişkin ulaşılan ve incelenen akademik
çalışmalar, ülkemizde engelliler ve müzik eğitimi konularında
yer alan boşluğa dikkat çekmektedir.
Literatür çıktılarına dayanarak yapılan araştırma çalışmaları
ve analizler değerlendirildiğinde, müziğin keyif vericiliği
dışında, bireysel ya da toplu şarkı söyleme, hareket etme,
müziğin ritmine uygun olarak dans edebilme, müziğe ritimle
eşlik edebilme, grup içerisinde kendine yer edinebilme, kendini
değerli hissedebilme, duygudurumu değiştirebilme, grup
aktivitelerinde yer alabilme ve motivasyonu artırabilme gibi
birçok davranışı bireye kazandırabilme özelliğine sahip olduğu
sonucuna ulaşılabilmektedir. Ayrıca müziğin, değinilen birçok
özelliği kazandırırken hem insanı asosyal bir durumdan en kısa
sürede sosyal bir duruma getirebildiği, hem de insanın fiziksel
ve ruhsal gelişimlerini sağlıklı bir şekilde devam ettirebilmesine
katkı sağladığı görülebilmektedir.
Çalışmanın birçok kısmında değinilen ve evrensel bir iletişim
diline sahip olan müziğin, insan hayatının ilk evresinden başlayarak
insanı sarıp sarmalayan ve farklı boyutlara taşıyan bir
iletişim biçimi olduğu karşımıza çıkmaktadır. İnsanların hüzünlendiğinde,
üzüldüğünde, mutlu olduklarında ya da korktuklarında
müziğe başvurmaları ve kendilerini rahatlatıcı bir konuma
taşımak istemeleri, hiç şüphesiz müziğin içsel dinamiğinin zenginliğinden
gelmektedir. Söz konusu durumlar, engelli bireylerin
eğitiminde müzikal etkinlikler aracılığıyla gelişimine büyük
olanaklar sağlamaktadır. Ayrıca araştırma ile müziğin, engelli
bireylerin toplumla kaynaşması ve bütünleşmesi aşaması ile
özgüven eksikliğinin üstesinden gelmesinde önemli katkıları
olduğu görülmektedir. |
Başa Dön
Öz
Giriş
Sonuç
Kaynaklar
|
|
1) Akçamete, G., & Kargın, T. (1994). Hizmet içi eğitim programının
öğretmenlerin işitme engelli çocuklara yönelik tutumlarına
etkisi. Özel Eğitim Dergisi, 1(4),13-19.
2) Akkaş, S. (1993). Okul öncesi eğitimde müzik. Ankara: Gazi Kitabevi.
3) Aktaş, B., & Tekinarslan-Çifci, İ. (2016). Müzik öğ retmenlerinin
kaynaştırma öğ rencilerine yönelik yaptıkları öğ retim
uyarlamalarının belirlenmesi. Abant İzzet Baysal Üniversitesi
Eğitim Fakültesi Dergisi, 16(İpekyolu Özel Sayısı), 2165-2179.
4) Akyüzlüer, F. (2007). İlköğ retim 4. sınıf öğ rencilerinin müzik
becerilerini geliştirmede dramanın etkisi (Doktora tezi). Dokuz
Eylül Üniversitesi, İzmir.
5) Artan, İ. (2001). Engelli çocukların eğitiminde etkili bir teknik:
Müzik. Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi, 21(2),
43-55.
6) Bal, S., & Artan, İ. (1995). Seslerle tanışalım. İstanbul: Ya-pa.
7) Balıkçı, T. 2001. Sanat eğitiminde drama ve yaratıcılığın önemi
(Yüksek lisans tezi). Niğde Üniversitesi, Niğde.
8) Berrakçay, O. (2008). Müziğin bir yaygın gelişimsel bozukluk tipi olan
otizmde ortaya çıkan problemli davranışlar üzerindeki etkisi:
ritim uygulaması çerçevesinde 4 örnek olay (Yayımlanmamış
doktora tezi). Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir.
9) Bruscia, K. E. (1989). Defining music therapy. Spring City, PA:
Spring House Books.
10) Buyurgan. S., & Buyurgan. U. (2001). Sanat eğitimi ve öğretimi.
Ankara: Dersal Yayıncılık.
11) Çiftçi, D. (2006). İşitme engelliler ıl̇ köğ retim okulu 1. sınıf ve 8. sınıf
öğrencilerinin 8 haftalık antreman programına yanıtı (Yüksek
lisans tezi). Sakarya Üniversitesi, Sakarya.
12) Çilden, Ş. (2001). Müzik, Çocuk gelişimi ve öğrenme. Gazi
Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 1, 1-8.
13) Çuhadar, H. (2008). Müzik ve beyin. Çukurova Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü Dergisi, 17(2), 67-76.
14) Daveson, B., & Edwards, J. (1998). A role for music therapy
in special education. International Journal of Disability,
Development and Education, 45(4), 449 – 457.
15) Dayı, E., & Gürkan-Öztürk, F. (2019). Türkıẏ e’de zıḣ ıṅ sel engellı ̇
öğrencıl̇ere hıż met veren özel eğıtı̇ ̇m okulları, müzık̇
öğretmenlerı ̇ ve müzık̇ sınıflarının durumunun ıṅ celenmesı.̇
Electronic Journal of Social Sciences, 18(69), 218-231.
16) Enç, M. (1972). Görme özürlüler: Gelişim, uyum ve eğitimleri.
Ankara: Gündüz Yayınları.
17) Eripek, S. (1998). Zihin engelliler. In S. Eripek (Ed.), Özel eğitim
kitabı. Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Açıköğ retim Fakültesi
Yayınları.
18) Ertürk, S. (1972). Eğitimde program geliştirme (Cilt 4). Ankara:
Yelken Yayınları.
19) Eyüpoğlu, H. A. (1984). Türkiye’de körler üzerine ıṅ celeme (Yüksek
lisans tezi). İstanbul Üniversitesi, İstanbul.
20) Gönen, M., Şahin S., İpek Yükselen, A., & Tanju, E. (1998). Çocuklar
ıç̇ in yaratıcı etkinlikler. İstanbul: Epsilon Yayıncılık.
21) Hesapçıoğlu, M. (2008). Öğretim ıl̇ ke ve yöntemleri. Ankara: Nobel
Yayın.
22) Kaptan, A. (1995). Sosyal bilimler araştırma ve ıṡ tatistik teknikleri
(1. Baskı). Ankara: Rehber Yayınevi.
23) Karaçay, B. (2010). Müzik ve beyin. Bilim ve Teknik Dergisi, 7, 32-39.
24) Karaman, N. A. (2016). Görme engelliler okullarında çalışan müzik
öğretmenlerinin müzik dersi öğretim programının ve ders içi
etkinliklerin uygulanışına ilişkin görüş leri (Adana ili örneği)
(Yüksek lisans tezi). Gazi Üniversitesi, Ankara.
25) Karşal, E., & Malkoç, T. (2011). Okul öncesi dönemi ış̇ itme engelli
çocuklarda müzik eğitimi. B- tipi /çok disiplinli araştırma
projesi. Marmara Üniversitesi, Bilimsel Araştırma Projeleri
Komisyon Başkanlığı, İstanbul.
26) Kırışoğlu, O., & Stokrocki, M. (1997). Ortaöğ retim sanat öğretimi.
Ankara: YÖK.
27) Koca, C. (2010). Engelsiz şehir planlaması bilgilendirme raporu.
İstanbul: Dünya Engelliler Vakfı
28) Koç, E. M., Ayhan-Başer, D. Kahveci, R., & Özkara, A. (2016). Ruhun
ve bedenin gıdası: Geçmişten günümüze müzik ve tıp. Konuralp
Tıp Dergisi, 8(1), 51-55.
29) Lombano, J. H. (1980). Fostering positive attitudes towards
handicapped studens: A guidance challenge. School Counsellor,
2, 176-183.
30) Malkoç, T., & Ceylan, F. (2012). Okul öncesi dönem ış̇ itme engelli
çocuklarda müzik eğitiminin sözel açıklama becerilerine etkisi.
Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi, 1(2), 59-65.
31) Malkoç, T., & Ceylan, F. (2011). Okul öncesi dönem ış̇ itme engelli
çocukların müzik eğitimi etkinliklerinde dikkat eksikliğini
geliştirme becerisine ait ıṅ celeme. 2nd International
conference on new trends in education and their implications.
Antalya.
32) Milli Eğitim Bakanlığı. (2008). Megep (mesleki eğitim ve öğretim
sisteminin güçlendirilmesi projesi). Özel eğitimde müzik
etkinlikleri. Ankara: Milli Eğitim Bakanlığı
33) Nacakcı, Z., & Dalkıran, E. (2019). Zıḣ ıṅ engellı ̇ özel eğıtı̇ ̇m
okullarındakı ̇ müzık̇ dersı ̇ uygulamalarına yönelık̇ öğretmen
görüş lerı.̇ Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü Dergisi, 8(15), 344-356.
34) Öncül, R. (1989). Özel eğitim sözlüğü . Ankara: Karatepe Yayınları.
35) Özsoy, V. (2003). Görsel sanatlar eğitimi- resim-ış̇ eğitiminin
tarihsel ve düşünsel temelleri. Ankara: Gündüz Eğitim ve
Yayıncılık.
36) Pektaş, S., Düzkantar, A., & Yurga, C. (2016). Özel eğitim alan
çocukların eğitiminde müziğin kullanılmasına ıl̇ işkin ebeveyn
görüş leri. Inonu University Journal of Arts and Design, 6(14),
1-17.
37) Rickard, N. S., Toukhsati, S. R., & Field, S. E. (2005). The effect of
music on cognitive performance: ınsight from neurobiological
and animal studies. Behavioral and Cognitive Neuroscience
Reviews, 4(4), 235-261.
38) Saygın, G. (2002). Özürlülük eğitimi: Toplum özürlülüğü nasıl
anlıyor: Temel araştırması. Ankara: Başbakanlık Özürlüler
İdaresi Başkanlığı.
39) Sun, M. (1997). Temel müzik eğitimi. Ankara: Doruk.
40) Şendurur, Y., & Akgül-Barış, D. (2002). Müzik eğitimi ve çocuklarda
bilişsel başarı. Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi,
22(1), 165-174.
41) Turan, D. (2006). Özel eğitimde müzikten yararlanmada karşılaşılan
sorunlarla ilgili öğretmen görüşlerinin incelenmesi (Yüksek
lisans tezi). Marmara Üniversitesi, İstanbul.
42) Uçan, A. (1996). İnsan ve müzik- ıṅ san ve sanat eğitimi. Ankara:
Müzik Ansiklopedisi.
43) Uçan, A., Yıldız, G., & Bayraktar, E. (1999). İlköğ retimde etkili
öğretme ve öğrenme öğretmen el kitabı. İlköğ retimde müzik
öğretimi. Modül 9. Burdur: MEB Yayınları. Retrieved from
https://www.academia.edu/35782434/İLKÖĞRETİMDE_
MÜZİK_ÖĞRETİMİ_İLKÖĞRETİMDE_ETKİLİ_ÖĞRETME_ve_
ÖĞRENME_ÖĞRETMEN_EL_KİTABI_SERİSİ_MODÜL_9
44) Ünal, B. (2017). Müzik öğretmeni adaylarının piyano dersine
yönelik tutumlarının değerlendirilmesi. Online Journal of
İfade ve beceri dersleri ıç̇ in özel öğretim uygulamaları Music
Sciences, 2(3), 163-178.
45) Vural, B. (2004). Öğrenci merkezli eğitim ve çoklu zeka. İstanbul:
Hayat Yayıncılık.
46) Yılma, G., & Uçan, B. (2014). Eğıtı̇ ̇lebıl̇ ıṙ zıḣ ıṅ sel engellı ̇ çocuklarda
müzık̇ aletlerıṅ ıṅ görsel desteklı ̇ algılanabıl̇ ıṙ lığ̇ ı ̇ üzerıṅ e bıṙ
çalışma (İstanbul/Sancaktepe Örneği). The Turkish Online
Journal of Design, Art and Communication, 4(1), 10-15.
47) Yolcu, E. (2004). Sanat eğitimi kuramları ve yötemleri. Ankara:
Nobel Yayınevi. |
Başa Dön
Öz
Giriş
Sonuç
Kaynaklar
|
|
|
|