|
2020, Cilt 10, Sayı 1, Sayfa(lar) 144-152 |
|
DOI: 10.5961/jhes.2020.376 |
İç Hastalıkları Hemşireliği Doktora Programının Önemi ve Türkiye’deki Durum Analizi |
Ayşegül KOÇ, Esra TAYAZ, Erdal CEYLAN |
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Hemşirelik Bölümü, Ankara, Türkiye |
Anahtar Kelimeler: Eğitim, Hemşirelik, Doktora |
|
Türkiye’de hemşirelik eğitimi lisans, yüksek lisans ve doktora olmak üzere farklı diploma dereceleri ile verilmektedir. Bunlardan biri de
İç Hastalıkları Hemşireliği Doktora eğitimidir. Bu çalışmanın amacı doktora eğitiminin hemşirelik mesleğinde önemini vurgulamak ve
Türkiye’deki iç hastalıkları hemşireliği doktora eğitiminin yıllara göre yeni kayıt sayısı, mevcut öğrenci sayısı ve mezun öğrenci sayılarının
incelenmesidir. 1999-2000 eğitim öğretim yılından itibaren 2016-2017 yılına kadar İç Hastalıkları Hemşireliği doktora programına ait
veriler analiz edilmiştir. Bu verilerde yıllık yeni kayıt sayısı, mevcut öğrenci sayısı ve mezun öğrenci sayıları değerlendirilmiştir. 2013 yılına
kadar olan veriler Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi’nden, daha sonraki yıllara ait veriler ise Yükseköğretim Kurulu’ndan alınmıştır.
2010 öncesi ve 2010 sonrasına ait dönemlerdeki yeni kayıt ve mezun sayıları iki farklı dönem olarak analiz edilmiştir. Buna göre 1999-2000
eğitim öğretim yılından 2009-2010 eğitim öğretim yılına kadar toplamda 74 yeni kayıtlı öğrenci ve 31 mezun öğrenci olduğu belirlenmiştir.
2010-2018 arası dönemde ise 2 yılın verileri eksik olmasına rağmen yeni kayıt ve mezun sayısı ise sırasıyla 116 ve 62 olduğu belirlenmiştir.
İç Hastalıkları hemşireliği alanında doktora yapan öğrenci sayısında her geçen yıl artış olsa da İç Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı
bazında eğitim veren kurum sayısı ve doktoralı öğrenci sayısının hâlen istendik seviyede olmadığı görülmüştür. |
Başa Dön
Öz
Giriş
Materyal ve Metod
Bulgular
Tartışma
Sonuç
Kaynaklar
|
|
Doktora eğitiminde modern anlayış on dokuzuncu yüzyılda
gelişmiştir ve o zamandan beri dünyaya yayılmaktadır (ORPHEUS/
AMSE/WFME, 2012). Özellikle son yıllarda doktora eğitiminde,
profesyonel gelişim için standardizasyon sağlamak ve
kaliteli bir eğitim vermek önem kazanmıştır. Bunun için sadece
doktora düzeyinde değil aynı zamanda lisans ve yüksek lisans
eğitimlerinde de kaliteyi artırmak için Bologna Süreci ortaya
konulmuştur. Bologna sürecinin avantajı yükseköğrenimi
uyumlaştırmak için bir dizi Avrupa ülkesi arasında yakınlaşma
yaratmaktır (Standards and Guidelines for Quality Assurance
in the European Higher Education Area- ESG, 2015). Bologna
Süreci’ne göre, doktora programları “bilgi toplumu” geliştirmek
için bir araç olarak, lisans ve yüksek lisans süreçlerinin ardından
yükseköğretimin “üçüncü döngüsü”nü oluşturur. Doktora eğitiminin
temel özelliği öğrenmenin özgün araştırma yoluyla ilerlemesidir.
Özellikle, doktora programları temel olarak orijinal ve
uygulamalı araştırmalara dayanmaktadır. Bu nedenle doktora
öğrencileri birçok ülkede mevcut bilimsel araştırmanın temelini
oluşturmakla beraber doktora eğitimi geleceğin bilim adamları
olarak kendilerine bilgi toplumları inşa etmek için gerekli becerilere
sahip olmaları için bir temel ve kaynak oluşturmaktadır
(Organisation for PhD Education in Biomedicine and Health
Sciences in the European System- ORPHEUS/ The Association
of Medical Schools in Europe- AMSE/ World Federation for
Medical Education Faculty- WFME, 2012).
Ülkemizde hemşirelik eğitimi lisans, yüksek lisans ve doktora
olmak üzere farklı diploma dereceleri veren karmaşık bir eğitim
sisteminde devam etmektedir (Besen, 2016). Tüm mesleklerde
olduğu gibi hemşirelikte de mesleğin bilimsel teorik temelini
oluşturacak ve iyileştirecek bilim insanlarının yetiştirilmesinin
yolu doktora eğitimidir (Arslan, Uzun, & Oflaz, 2010). Hemşirelikte
doktora eğitiminde amaç; seçilen alandaki bilgilerin derinlemesine
ve geniş kapsamlı olarak öğrenilmesini sağlamaktadır.
Aynı zamanda olumlu tutumlar, değerler ve analitik düşünme
alışkanlıklarının kazandırılması, hemşirelik alanında klinik
uygulamalar için araştırmanın öneminin kavranması, kanıta
dayalı verilerin kullanılması, hemşirelik sorunlarının belirlenip
bu doğrultuda çözümler üretilmesi de amaçlanmaktadır (Ergöl,
2011). Hemşirelik alanında doktora yapmak çeşitli araştırmalarla
bilgilerin güncel kalmasını, kanıta dayalı uygulamaların ön
plana çıkmasını, malpraktis gibi durumların azalmasını, hasta
memnuniyetinin artmasını, sağlık bakım alanında ülkemizdeki
gelişmişliğin artmasını ve bakım alanında inovatif çalışmalara
yönelimi sağlamaktadır. Doktora yapan hemşire ister klinisyen
olsun ister akademisyen olsun araştırmayı öğrenmek, eksiklikleri görüp bu doğrultuda araştırmalar yaparak hasta popülasyonunu
iyileştirmek için bilimsel klinik merkezlere kanıtlar
sağlarlar (López-Montesinos & Maciá-Soler, 2015).
Hemşirelerden, toplumun sağlığının iyileştirilmesi ve ülkenin
sağlık reformu ihtiyacına yönelik görevlerini yerine getirmesi
beklenmektedir. Bu nedenle kalite, erişim, maliyet ve sürdürülebilirlikle
ilgili hedefler dâhil olmak üzere sağlık reformu ile
ilgili temel konulara analitik yaklaşmaları gereklidir. Analitik
çerçeveye ulaşmak için analitik düşünceyi geliştirmek, buna
ulaşmak için ise doktora düzeyinde hemşireler yetiştirmek
önemlidir (Cronenwett et al., 2011). Çünkü doktora programları
profesyonellik sürecini tamamlamada önemli bir adımdır
(Özdemir, Arslan & Taşçı, 2014). Hemşirelik doktora eğitiminde
öğrenciye bağımsız araştırma yapma, bilimsel olayları kapsamlı
ve derinlemesine bir görüş açısı ile analiz ederek yorum yapma
ve yeni sentezler elde etmek için gerekli adımları belirleme
yeteneği kazandırmak hedeflenir (Ergöl, 2011). Hemşireler
doktora düzeyinde klinik, örgütsel, ekonomik, sağlığı iyileştirme
ve liderlik becerilerinin birleşimini içerecek şekilde eğitim
almaktadır. Sağlık temelli bakım sağlama sistemlerini tasarlama,
sürekli olarak iyileştirme, araştırma temelli uygulama ve
mevcut sistemi iyileştirme doktora eğitimi almış hemşirelerden
beklenen eğitim çıktılarının başında gelmektedir (Cronenwett
et al., 2011). Kalite açısından bakıldığında ise doktora eğitimi
ile daha iyi eğitilmiş, daha nitelikli hemşireler yetiştirilir. Böylece
nitelikli, kaliteli hemşirelik bakımına, sorunlara çözüm ve
ihtiyaca yönelik ürün tasarımına, güvenli, etkili bakım sunulmasına
ve toplumun sağlığının geliştirilmesine katkı sağlanmış olur
(Hemşirelik Eğitim Programları Değerlendirme ve Akreditasyon
Derneği- HEPDAK, 2013).
Dünyada hemşirelik doktora programları araştırma düzeylerine
göre hemşirelik felsefe doktorası (Doctor of Philosophy- PhD),
hemşirelik bilim doktorası (Doctor of Nursing Science -DNS/
DNSc) ve eğitim doktorası (Doctor of Education- EdD) olarak
sınıflandırılmıştır (Ünsal, 2010). Hemşirelik felsefe doktorasında,
felsefe temelli olarak, bireylerin araştırmacı olarak yetiştirilmesi
ve özgün araştırmaların yapılması önemlidir. Hemşirelik
bilim doktorasında ise araştırmalar uygulama alanına odaklanarak
klinik çalışmalara yöneliktir. Eğitim doktora programlarında
eğitim, öğretim ve yönetim alanlarında çalışan hemşireler yer
alır (Ardahan & Özsoy, 2015). Ülkemizdeki hemşirelik doktora
programlarının mesleki doktora programı ile eğitim doktora
programının karması olduğu belirtilmektedir (Gümüş & Bellibaş
2013; Ardahan & Özsoy 2015).
Ülkemizde mevcut olan doktora programlarında başarılı sayılabilmek
için belli kriterleri hemşirelerin yerine getirmesi gerekmektedir. Lisansüstü eğitim ve öğretim yönetmeliğine göre
“Doktora programı, tezli yüksek lisans derecesi ile kabul edilmiş
öğrenciler için toplam 21 krediden ve bir eğitim-öğretim dönemi
60 AKTS’den az olmamak koşuluyla en az yedi ders, seminer,
yeterlik sınavı, tez önerisi ve tez çalışması olmak üzere en az
240 AKTS kredisinden oluşur. Lisans derecesi ile kabul edilmiş
öğrenciler için de en az kırk iki kredilik 14 ders, seminer, yeterlik
sınavı, tez önerisi ve tez çalışması olmak üzere toplam en az
300 AKTS kredisinden oluşur” (Lisansüstü Eğitim ve Öğretim,
2016). Daha ayrıntılı bakılacak olursa, ülkemizde doktora eğitim
programı ek süre olmaksızın dört yıl, dersler için en az bir yıl
ve tez hazırlığı için üç yıldır. Tezini zamanında tamamlayamayan
öğrencilere dört dönem ek süre verilebilir. Derslerini başarı ile
tamamladıktan sonra, yazılı ve sözlü olarak bir yeterlilik sınavına
girerler. Öğrenci başarılı olursa, üç aylık bir süre içerisinde
tez danışmanının önerisi doğrultusunda orijinal bir tez konusu
seçilir. Daha sonra araştırmanın hipotezini, bilimsel temeli,
çalışma programını birisi tez danışman olmak üzere üç kişiden
oluşan tez izleme komitesine sunarlar. Gerekli değişiklikler
yapıldıktan sonra tez çalışmalarına başlanır. Her altı ayda bir
tezi izleme komitesine karşı yaptıkları ve yapacakları adımları
savunmak zorundadırlar. Tez çalışmasının bitiminden sonra beş
kişiden oluşan bir jüriye karşı savunulmakta ve başarılı olması
durumunda, Bilim Doktoru ünvanı verilmektedir (Lisansüstü
Eğitim ve Öğretim, 2016; Bahçecik & Alpar 2009).
Ülkemizde şu an hemşirelikte doktora eğitimi bazı üniversitelerde
“Hemşirelik Doktora programı” olarak verilmekte iken bazı
üniversitelerde ise Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) belirlediği
alt alanlar olan Hemşirelik Esasları, İç Hastalıkları Hemşireliği,
Cerrahi Hastalıkları Hemşireliği, Kadın Sağlığı ve Hastalıkları
Hemşireliği, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği, Ruh Sağlığı
ve Hastalıkları Hemşireliği, Halk Sağlığı Hemşireliği, Hemşirelikte
Eğitim ve Hemşirelikte Yönetim olmak üzere dokuz anabilim
dalında doktora programı mevcuttur (Bahçecik & Alpar
2009). Hemşireliğe yönelik doktora eğitimi kapsamında 30’dan
fazla ülkede yaklaşık 250 program bulunmaktadır (McKenna,
2005). Amerika Birleşik Devletleri’nde aile hemşireliği, erişkin
hemşireliği, pediatrik primer bakım hemşireliği, kadın sağlığı
hemşireliği, neonatal hemşireliği, erişkin akut bakım hemşireliği,
pediatrik akut bakım hemşireliği, psikiyatri ve mental
sağlık hemşireliği, gerontolojik primer bakım hemşireliği ve
gerontolojik akut bakım hemşireliği doktora programları mevcuttur.
Ülkemizde var olan İç Hastalıkları Hemşireliği’nin tam
karşılığı bulunmamakta; erişkin hemşireliği, erişkin akut bakım
hemşireliği, gerontolojik primer bakım hemşireliği ve gerontolojik
akut bakım hemşireliği olarak alt dallar şeklinde karşımıza
çıkmaktadır (Fang, Li, Kennedy & Trautman, 2017).
Ülkemizde İlk Hemşirelik Yüksekokulu 1955 yılında Ege
Üniversitesi’nde açılmıştır. 1963’ten 1973’e kadar Ege Üniversitesi
Tıp Fakültesi’nde hemşireler için doktora derecesi
verilmiştir. Bu süre zarfında 15 hemşire, “Sağlık Bilimleri Doktorası”
derecesi ile mezun olmuştur. 1972 yılında ise Hacettepe
Üniversitesi’nde hemşirelikte doktora eğitimi verilmeye başlanmıştır
(Yavuz, 2004). Ülkemizde 2014-2015 eğitim-öğretim
yılı itibariyle yüksek lisans programı sayısı 57’ye, doktora programı
sayısı ise 30’a ulaşmıştır (Kocaman & Arslan-Yürümezoğlu, 2015). Özkütük, Orgun ve Akçakoca (2018) yaptıkları çalışmada
bu sayının 2016’da hemşirelik alanında 35 doktora ve 12 yüksek
lisans programının daha açıldığının bilgisine ulaştıklarını bildirmişlerdir.
Ülkemizde yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin
sayısı, 1994-2002 yılları arasında sırasıyla 880 ve 238; yüksek
lisans ve doktora programlarından mezun olanların sayısı 583
ve 106’dır; 2003-2012 yılları arasındaki yüksek lisans ve doktora
programlarındaki öğrenci sayıları 4661 ve 1194 iken mezun
sayıları 2205 ve 544’dür. Sekiz ve 10 yıllık bu iki zaman diliminde
yüksek lisans ve doktora öğrenci ve mezun sayılarında 4-5
kat artış olmuştur. 2012-2013 öğrenim yılında yeni kayıt olan
doktora öğrencisi sayısı 198’e ulaşmıştır (Kocaman & Arslan-
Yürümezoğlu, 2015).
Hemşireliğin ileri çalışma alanlarından biri olan iç hastalıkları
hemşireliği klinik gözleme, yeni bilgilerin öğrenilmesine ve güncel
bilginin hastalıklara, semptomlara uygulanmasına yönelik
olarak uzun ve özel bir tarihsel geçmişe sahiptir. İç Hastalıkları
hemşireleri; yaşam boyu öğrenme, planlı klinik çalışma, sürekli
bakım, öykü alma, fizik muayene, verilere göre doğru karar
verebilme, klinik farmakoloji, epidemiyoloji, bilimsel yayın
izlemi, tıbbi etik, sağlık bakım kalitesinin yönetilmesi, koruyucu
sağlık hizmeti gibi konularda bilgi sahibi olmalıdır (Akdemir,
Özdemir & Akyar 2011). Bu sebeple İç Hastalıkları Hemşireliği
doktora mezunu hemşirelerin sayısının ve dolayısıyla İç
Hastalıkları Hemşireliği’nde doktora eğitimini veren kurum
sayısının fazla olması gerekmektedir. Fakat ülkemizdeki hem
İç Hastalıkları Hemşireliği doktora eğitimi veren kurum sayısı,
hem de bu programlardan mezun olan doktoralı hemşire sayısı
istendik seviyede değildir. Buradan yola çıkarak bu çalışmanın
amacı doktora eğitiminin hemşirelik mesleğinde öneminin
vurgulanması ve Türkiye’deki İç Hastalıkları Hemşireliği doktora
eğitiminin yıllara göre yeni kayıt sayısı, mevcut öğrenci sayısı
ve mezun öğrenci sayılarının incelenmesidir. Aynı zamanda İç
Hastalıkları Hemşireliği doktora programının neden önem arz
ettiği, gelişimi ve sahaya yaptığı katkılar hakkında bilgi edinmek
amacıyla yapılmıştır. |
Başa Dön
Öz
Giriş
Materyal ve Metod
Bulgular
Tartışma
Sonuç
Kaynaklar
|
|
Tanımlayıcı tipte yapılan bu çalışmada, hemşirelikte alt alanlarda
doktora programı yürüten üniversitelere ulaşılarak kayıtlı,
mezun ve yeni kayıtlı öğrencilerin verilerine ulaşılmaya çalışıldı.
Fakat bu şekilde verilere ulaşılamayacağı sonucuna varıldı. Bu
sebeple Yükseköğretim Kurulu’nun her yıl yayınlamış olduğu
yükseköğrenimde eğitim gören öğrenciler, yeni kayıtlar ve
mezun öğrencilerin yıllara göre dağılımlarının yer aldığı istatistiksel
verilere ulaşılarak incelenmiştir. Bu veriler, iç hastalıkları
hemşireliğinde doktora düzeyinde eğitim veren Türkiye’deki
tüm üniversitelere ait verileri içermektedir. 2013 yılına kadar
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından, daha
sonra YÖK tarafından toplanan bu verilerden 1999-2000 eğitim
öğretim yılından itibaren en son kayıt altına alınan veri olan
2016-2017 yılına kadar olan istatistikler incelenmiştir. Verilerin
bir kısmı YÖK’ün internet sitesinden alınmış olup sitede yer
almayan veriler ise YÖK’ten temin edilmiştir. İç Hastalıkları
Hemşireliği doktora programlarına yeni kayıt sayısı, mevcut
öğrenci sayısı ve mezun öğrenci sayılarına ait verilerin analizinde
sayı, yüzde ve yıllara göre artışın anlamlı olup olmadığını incelemek için Mann Whitney U ve Bağımsız Gruplarda T Testi
uygulanmıştır. Çalışmada yer alan değişkenlerin (yeni kayıt sayısı,
mevcut öğrenci sayısı ve mezun öğrenci sayısı) normal dağılıma
uygunluğu Shapiro-Wilk testi ile incelenmiştir. İstatistiksel
anlamlılık düzeyi p<0.05 olarak kabul edilmiştir. İstatistiksel
analizler ve hesaplamalar için IBM SPSS Statistics 21.0 (IBM
Corp. Released 2012, IBM SPSS Statistics for Windows, Version
21.0. Armonk, NY: IBM Corp.) programı kullanılmıştır.
Sınırlılıklar: 2009-2010 eğitim öğretim dönemine ait veriler sisteme
eksik veri olarak geçtiği için bu döneme ait sayısal verilere
ulaşılamamıştır. Aynı zamanda ÖSYM’den verilerin YÖK’e devri
sırasında yaşanan sıkıntılardan dolayı 2013-2014 ve 2014-2015
eğitim öğretim yıllarındaki verilere ulaşılamamıştır. İç Hastalıkları
Hemşireliği doktora programının bazı üniversitelerde Hemşirelik
Anabilim Dalı altında olması sebebiyle bu kapsamdaki
doktora öğrencileri ve doktora mezunlarının verilerinin çalışma
kapsamına dahil edilememesi bir diğer sınırlılıktır. |
Başa Dön
Öz
Giriş
Materyal ve Metod
Bulgular
Tartışma
Sonuç
Kaynaklar
|
|
Bu araştırmada Türkiye’de 2000 yılından itibaren var olan iç
hastalıkları hemşireliği doktora eğitiminde yıllara göre yeni
kayıt sayısı, mevcut öğrencilerin sayısı ve mezun öğrencilerin
sayısı elde edilmeye çalışılmıştır. Bu kapsamda YÖK’ün her yıl
yayınladığı “öğretim alanlarına göre lisansüstü öğrenci sayıları”
verileri kullanılmıştır. Yapılan incelemede Tablo 1’deki bulgular
elde edilmiştir. 2010 öncesi ve 2010 sonrasına ait dönemlerdeki yeni kayıt sayıları
incelenmiştir. Buna göre 1999-2000 eğitim öğretim yılından
2009-2010 eğitim öğretim yılına kadar toplamda 74 yeni kayıtlı
öğrenci olduğu, daha sonraki dönemde ise 2 yılın verileri eksik
olmasına rağmen yeni kayıt sayısının 116 olduğu görülmektedir.
İlk dönemde yıllık yeni kayıt sayısı ortalaması 8.22±5.01
iken ikinci dönemde 18.67±4.13 olarak bulunmuş olup iki
dönem arasındaki yıllık ortalaması arasındaki fark istatistiksel
olarak anlamlı bulunmuştur (p=0.001) (Tablo 2). Yeni kayıt olan
öğrencilerin cinsiyetlere göre dağılımları incelendiğinde 2009-
2010 eğitim öğretim yılından 2017-2018 eğitim öğretim yılına
kadar yeni kayıt olan kadın öğrenci sayısı 183 iken yeni kayıt
olan erkeklerin sayısının 7 olduğu görülmektedir.
 Büyütmek İçin Tıklayın |
Tablo 1: Yıllara Göre İç Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı Doktora Programına Yeni Kayıt Sayısı, Toplam Öğrenci Sayısı ve Mezun Öğrenci
Sayıları |
 Büyütmek İçin Tıklayın |
Tablo 2: 2010 Öncesi ve Sonrası Yıllık Yeni Kayıt Sayısı, Mevcut Öğrenci Sayısı ve Mezun Öğrenci Sayı Ortalamaları Arasındaki Farka Ait Test
İstatistikleri |
Yıllara göre kayıt sayılarının artması beraberinde kayıtlı olan
toplam öğrenci sayısının ve dolayısıyla her yıl mezun olan
öğrenci sayısının artmasını da beraberinde getirmiştir. 2010
öncesi ve 2010 sonrasına ait dönemlerdeki toplam kayıtlı
öğrenci sayıları incelendiğinde 2003-2004 eğitim öğretim yılı
dışında tüm yıllarda belirgin bir artış olduğu görülmüştür. 2010
öncesi dönemde yıllık öğrenci sayısı ortalaması 30.33±15.28
iken 2010 sonrası 91.50±17.41 olarak bulunmuştur. İki dönem
arasındaki yıllık öğrenci sayısı ortalaması arasındaki fark istatistiksel
olarak anlamlı bulunmuştur (p<0.001) (Tablo 2).
Yıllara göre mezun sayıları incelendiğinde 2010 öncesi ve 2010
sonrasına ait dönemlerdeki belirgin fark göze çarpmaktadır.
Yapılan incelemede 1999-2000 eğitim öğretim yılından 2009-
2010 eğitim öğretim yılına kadar toplamda 30 öğrencinin
mezun olduğu, daha sonraki dönemde ise iki yılın verileri eksik
olmasına rağmen mezun öğrenci sayısının 62 olduğu görülmektedir.
İki dönem arasındaki yıllık ortalama mezun öğrenci sayıları arasındaki fark incelendiğinde 2010 öncesi dönemde
yıllık mezun öğrenci sayısı ortalaması 3.55±2.24 iken 2010
sonrası 12.40±1.14 olarak bulunmuştur. İki dönem arasındaki
yıllık öğrenci sayısı ortalaması arasındaki fark istatistiksel olarak
anlamlı bulunmuştur (p=0.001) (Tablo 2). Mezun öğrencilerin cinsiyete göre dağılımları incelendiğinde de kadın ve erkek cinsiyet
arasındaki belirgin fark dikkat çekmektedir. Tüm dönemlerde
mezun olan kadın öğrenci sayısı 90 iken erkek sayısı
sadece iki olarak bulunmuştur.
Yükseköğretim Kurulu’nun yıllık olarak yayınladığı istatistikler
incelendiğinde Adnan Menderes Üniversitesi, Akdeniz Üniversitesi,
Atatürk Üniversitesi, Cumhuriyet Üniversitesi, Dokuz
Eylül Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi, Hacettepe
Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Marmara Üniversitesi
ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi olmak üzere 22 üniversitede İç
Hastalıkları Hemşireliği anabilim dalında doktora programının
olduğu tespit edilmiştir. Var olan veriler incelendiğinde adı
geçen üniversitelerin 2015-2016, 2016-2017 ve 2017-2018
yıllarına ait İç Hastalıkları Hemşireliği doktora programına ait
verilere ulaşılmış olup bahsedilen yıllara ait yeni kayıt ve toplam
öğrenci sayıları Tablo 3 ve Tablo 4’te verilmiştir.
 Büyütmek İçin Tıklayın |
Tablo 3: Üç Yıllık Dönemde İç Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı Doktora Programına Yeni Kayıt Yaptıran Öğrenci Sayıları |
 Büyütmek İçin Tıklayın |
Tablo 4: Üç Yıllık Dönemde İç Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı Doktora Programındaki Mevcut Öğrenci Sayıları |
Hemşirelikte doktora eğitimi veren yükseköğretim kurumlarından
bir diğeri de Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’dir. 2010
yılında kurulan üniversiteden tümü 2017 yılında olmak üzere
şu ana kadar dört doktora öğrencisi mezun olmuştur. Ayrıca
halen İç Hastalıkları Anabilim Dalı doktora programında eğitim
gören yedi doktora öğrencisi mevcuttur.
|
Başa Dön
Öz
Giriş
Materyal ve Metod
Bulgular
Tartışma
Sonuç
Kaynaklar
|
|
Ülkemizde Hemşirelik Bölümü doktora öğrencilerinin 2003-
2012 yıllarındaki toplam sayıları 1194, mezun sayıları 544’dür
(Kocaman & Arslan-Yürümezoğlu, 2015). Bu süre içerisinde İç
Hastalıkları Hemşireliği doktora programına kayıtlı olan toplam
öğrenci sayısı 157 iken mezun olan öğrenci sayısı 75’tir (YÖK,
2018). İç hastalıkları anabilim dalı doktora programı öğrenci
sayısı ve mezun sayısının tüm doktora programlarındaki öğrenci
sayısı ve mezun sayısına oranının sırasıyla %13.1 ve %13.7’dir.
(2008-2009 yılına ait veriler eksik olduğu için mevcut öğrenci
sayısı ve mezun sayısı olarak önceki ve sonraki yılın mezun ve
mevcut öğrenci sayıları toplanarak ortalamaları alınmıştır). Bu
oranlara bakarak hemşirelik eğitimin en önemli alanlarından
biri olan İç Hastalıkları Anabilim Dalı doktora programındaki öğrenci ve mezun sayılarının düşük kaldığı söylenebilir. Bunun
sebeplerinden biri de İç Hastalıkları Hemşireliği doktora programının
bazı hemşirelik bölümlerinde ‘Hemşirelikte Doktora’
programı altında veriliyor olması ve bu verilerin hesaba katılamamasıdır.
Ülkemizde 1999-2000 eğitim öğretim yılından itibaren iç hastalıkları
hemşireliği anabilim dalı doktora programındaki yeni
kayıt sayısı, mevcut öğrenci sayısı ve mezun olan öğrenci sayısı
giderek artış göstermiştir. 1999-2000 Eğitim-öğretim yılında İç
Hastalıkları Hemşireliği doktora programında yeni kayıt olmayıp
mevcut öğrenci sayısı sekiz iken, 2017-2018 eğitim öğretim
yılında bu sayılar sırasıyla 23 ve 116’ya yükselmiştir. Belirtilen 15
yıllık süreçte mevcut öğrenci sayısının beş kat arttığı görülmektedir.
Mezun sayılarına bakıldığında 1999-2000 eğitim öğretim
yılında mezun sayısı bir iken 2016-2017 eğitim öğretim yılında
14 öğrenci İç Hastalıkları Hemşireliği anabilim dalı doktora
derecesi kazanmıştır (YÖK, 2018). Çalışmamızda 2010 öncesi
ve 2010 sonrası dönem incelendiğinde 2010 sonrası dönemde
İç Hastalıkları Hemşireliği anabilim dalı doktora programındaki
yıllık yeni kayıt sayısı, yıllık mevcut öğrenci sayısı ve yıllık mezun
öğrenci sayısı ortalamasının önceki döneme göre anlamlı şekilde
daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Benzer şekilde 2011
yılına ait İç Hastalıkları Hemşireliği doktora programına kayıt ve
mezun oranı önceki yıla göre sırasıyla %11 ve %44 artış meydana
gelmiştir (YÖK, 2018). Bu artışların ülkemizde artan enstitü
sayısı ve hemşirelikte üniversitelerin işbirlikleriyle ortaya
konulan bütünleşik doktora programlarının mezun vermesi ile
ilgili olduğu düşünülmektedir. Nitekim 2015 yılı verilerine göre
devlet ve vakıf üniversitelerinde Hemşirelik Doktora Programı
sayısı 30 iken (Kocaman & Arslan-Yürümezoğlu, 2015) 2018 yılı
verilerine bakıldığında 35 olduğu görülmektedir (Özkütük et.
al., 2018). Ayrıca yıllara göre Devlet ve Vakıf Üniversitelerinde
Hemşirelik Lisans Program sayıları incelendiğinde 2000-2001
eğitim öğretim yılı itibariyle 92, 2015-2016 eğitim öğretim yılı
itibariyle 133 (Kocaman & Arslan-Yürümezoğlu 2015), 2018-
2019 eğitim öğretim yılı itibariyle ise 142 olduğu bilinmektedir
(Torun, 2019).
Amerikan Yoğun-Bakım Hemşireleri Derneği’nin (American
Association of Critical-Care Nurses- AACN) Güz 2011 araştırmasından
elde edilen veriler doktora programlarına kayıtların
2011 yılında önemli ölçüde arttığını göstermektedir (O’Connor,
2012). Türkiye’de hemşirelik doktora programlarında, en büyük
büyüme 2010-2011 yılları arasında kayıt oranının %20.6 (135
okul raporu) arttığı hemşirelik uygulama programlarında görülmüştür.
Aynı dönemde, araştırma odaklı doktora programlarına
(PhD) %6.6 artarken, program mezunu sayısı %8.9 artmıştır
(Yılmaz et al., 2017).
Brezilya ve Latin Amerika’da hemşirelik doktora öğrencileri
2009 yılından itibaren ülke genelinde artmakta olup, 2014
yılında 34 programa ulaşarak beş yılda öğrenci sayısında
%127’lik bir artış meydana gelmiştir. (Scochi, 2015). Türkiye ile
karşılaştırıldığında 2009-2010 ve 2013-2014 yılları arasındaki
yıllık öğrenci sayısın ortalamasının (n=532) önceki beş yıllık dönemin yıllık öğrenci ortalamasına (n=315) göre %68.8 arttığı
belirlenmiştir (Kocaman & Arslan-Yürümezoğlu, 2015; YÖK,
2018). Brezilya’da hemşirelik doktora programlarında 2001-
2003 üç yıllık döneminde 343, 2010-2012 yılları arasında 502
tez savunulmuştur (Scochi, 2015). Aynı dönemlerde ülkemizde
savunulan tez sayısı ise sırasıyla 29 ve 209’dur. 2010-2012 yılları
arasında mezun olanlardan iç hastalıkları doktora programına
ait olanların sayısı 25’tir (%11.9) (Yılmaz et al., 2017).
Ülkemizde İç Hastalıkları Hemşireliği doktora eğitimi anabilim
dalı olarak verilmekle beraber, hemşirelik anabilim dalı
doktora programı altında da verilebilmektedir. Yükseköğretim
Kurulu’nun verilerine göre 2006 yılında İç Hastalıkları Hemşireliği
doktora programından mezun olan öğrenci sayısı dört
iken (YÖK, 2018) hemşirelik anabilim dalı altında eğitim alıp İç
Hastalıkları Hemşireliği doktora derecesine sahip olan öğrenci
sayısı 38’dir (Akdemir et al., 2011). Yılmaz ve ark. (2016)’nın ülkemizde 1977-2016 yılları arasında hemşirelik bölümünde
kabul edilen lisansüstü tezlerinin yayınlanma durumlarını
inceledikleri çalışmada yayınlanan doktora tezleri içerisinde
İç Hastalıkları Hemşireliği Anabilim dalı doktora programına
ait doktora tez sayısı 114 olup, yayınlanan 1017 doktora tezi
içerisinde %11.2’lik dilimi oluşturmaktadır. Fakat Hemşirelik
Anabilim Dalı doktora tez sayısı 217 (%21.3) olup, bunların
içerisinde İç Hastalıkları Hemşireliği doktora derecesi alanların
olduğu da göz önünde bulundurulmalıdır.
Doktora derecesi, hemşireliğin ülkenin sağlık sisteminin değişen
ve gelişen taleplerine cevap verebilmek için gerekli eğitimi
sağlaması için önemli bir adımdır. Amaç, hasta bakımının iyileştirilmesi
için mesleğimizin karar verme uygulamalarında kritik
bir fark yaratmaktır. Sağlık hizmetinde doktoralı hemşirelerin
uygulama sağlaması, artan talepleri karşılamak, tüm hemşirelik
uygulama düzeylerinde örgütsel etkinlik ve bakım sunumunu
sürdürmek için bir fırsat sunmaktadır. Aksini önermek, amacı
sınırlar ve ileri hemşirelik uygulamalarının diğer alanlarından
gelen bilimsel katkıları engeller (Emanuele & O’Dell 2011).
Kronik hastalıkların zaman ilerledikçe artması ve yönetimi ile
ilgili sıkıntıların bulunması, ölüme bakışın onurlu ve kaliteli
bir ölüm olarak değerlendirilmesi, kanserin gün geçtikçe artış
göstermesi iç hastalıkları hemşiresinin önemini ön plana çıkarmaktadır.
Bu nedenle iç hastalıkları hemşireliğinde, doktora
düzeyindeki hemşirelerin kliniklerde çalışması büyük önem
taşımaktadır. Doktora eğitimini tamamlamış iç hastalıkları
klinisyen hemşirelerinden beklenen semptom, etiyoloji ve
çözüm odaklı olarak, kronik hastalıkların yönetiminde aktif rol
almalarıdır. Hastanelerin 1. basamak korunma yöntemlerinden
çok medikal tedaviye yönlenmesi iç hastalıkları hemşireliğinin
önemini artırmaktadır. Çünkü özellikle doktora eğitimi almış
hemşirelerin bakış açıları lisans ve yüksek lisans mezunu hemşirelere
göre daha geniştir. |
Başa Dön
Öz
Giriş
Materyal ve Metod
Bulgular
Tartışma
Sonuç
Kaynaklar
|
|
Hemşirelik alanında doktora programlarında artış olsa da anabilim dalı bazında eğitim veren kurum sayısı ve doktoralı
öğrenci sayısı halen ‘istendik’ seviyede değildir. Ayrıca doktora
eğitimi veren öğretim üyelerinin kalite ve sayı açısından yetersiz
olması da önemli bir eksiklik olarak karşımıza çıkmaktadır.
İç hastalıkları hemşirelerinin yaşam boyu öğrenme, planlı klinik
çalışma, sürekli bakım, öykü alma, fizik muayene, verilere
göre doğru karar verebilme, klinik farmakoloji, epidemiyoloji,
bilimsel yayın izlemi, tıbbi etik, bakımın yönetilmesi, koruyucu
sağlık hizmeti gibi konularda bilgi sahibi olabilmeleri ve profesyonelleşmeleri
için doktora eğitimi çok önemlidir. Bu sebeple
İç Hastalıkları Hemşireliği doktora programlarının anabilim dalı
bazında artırılması gerekmektedir.
ÖNERİLER
• Hemşirelik lisans eğitiminde olduğu gibi hemşirelik doktora
programlarında da ortak doktrinler belirlenerek çekirdek
müfredat oluşturulmalıdır.
• Özellikle enstitülerde görev yapan öğretim üyelerinin tam
zamanlı ve daimi kadroda olması sağlanarak doktora eğitim
programlarının sürdürülebilirliği sağlanmalıdır.
• Doktora eğitimi alıp klinikte çalışan klinik hemşirelerinin
daha yüksek mevkilere istihdamı sağlanmalıdır.
• Eğit-donat uygulamasını etkin şekilde hayata geçirebilmek
için doktora mezunu hemşire sayısı artırılmalı ve doktora
eğitiminin kalitesi artırılmalıdır.
• Eğit-donat kapsamında Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı
Başkanlığı ile işbirliği sağlanarak, Orta-Doğu ülkeleri, Arap
ülkeleri, Asya ülkeleri gibi birçok ülkede ikili işbirlikleri
kapsamında doktora düzeyinde iç hastalıkları hemşireleri
yetiştirilmelidir. |
Başa Dön
Öz
Giriş
Materyal ve Metod
Bulgular
Tartışma
Sonuç
Kaynaklar
|
|
1) Akdemir N., Özdemir L., & Akyar İ. (2011). Türkiye’de mezuniyet
sonrası eğitim kapsamında iç hastalıkları hemşirelik eğitiminin
durumu. Anadolu Hemşirelik ve Sağlık Bilimleri Dergisi, 14(1),
50-58.
2) Ardahan, M., & Özsoy, S. (2015). Türkiye’de hemşirelik
araştırmalarındaki eğilimler: yüksek lisans ve doktora tezleri
üzerine bir çalışma. Gümüşhane Üniversitesi Sağlık Bilimleri
Dergisi, 4(4), 516-534.
3) Arslan, F., Uzun, Ş., & Oflaz, F. (2010). Türkiye’de hemşirelikte
doktora tez çalışmalarının özellikleri, yaşanan güçlükler ve
tezlerin kullanımı. Türkiye Klinikleri Journal of Nursing Sciences,
2(2), 110-122.
4) Bahçecik, N., & Alpar, Ş. E. (2009). Nursing education in Turkey:
From past to present. Nurse Education Today, 29(7), 698-703.
5) Besen, D. B. (2016). Examining post gradudate theses in nursing
in Turkey between 1980-2015. International Journal of Health
Science Research and Policy, 1(2), 46-51.
6) Cronenwett, L., Dracup, K., Grey, M., McCauley, L., Meleis, A., &
Salmon, M. (2011). The doctor of nursing practice: A national
workforce perspective. Nursing Outlook, 59(1), 9-17.
7) Emanuele, D. M., & O’Dell, D. G. (2011). Is the doctorate of nursing
practice a degree or a role? The Journal for Nurse Practitioners,
7(8), 644-645.
8) Ergöl, Ş. (2011). Türkiye’de yükseköğretimde hemşirelik eğitimi.
Yükseköğretim ve Bilim Dergisi, 1(3), 152-155.
9) Fang, D., Li, Y., Kennedy, K. A., & Trautman, D. E. (2017). 2016-2017
Enrollment and graduations in baccalaureate and graduate
programs in nursing. Washington, D. C.: American Association
of Colleges of Nursing.
10) Gümüş, S., & Bellibaş, M. Ş. (2013). Eğitim yönetimi doktora
eğitiminde uygulama temelli bir yaklaşım: Eğitim doktorası
(Ed. D.). Kuram ve Uygulamada Egitim Yönetimi Dergisi, 19(1),
7-29.
11) HEPDAK. (2013). 1. Genel kurul raporu. Retrieved from http://
hepdak.org.tr/images/belgeler/hepdak-toplanti/hepdak_
toplanti_2.pdf.
12) Kocaman, G., & Arslan-Yürümezoğlu, H. (2015). Türkiye’de
hemşirelik eğitiminin durum analizi: Sayılarla hemşirelik
eğitimi (1996-2015). Yükseköğretim ve Bilim Dergisi, 5(3), 255-
262. Retrieved from http://higheredu-sci.beun.edu.tr/pdf/
pdf_HIG_1679.pdf
13) Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği. (2016, 20 Nisan). Resmi
Gazete (Sayı: 29690). Retrieved from http://www.resmigazete.
gov.tr/eskiler/2016/04/20160420-16.htm
14) López-Montesinos, M., & Maciá-Soler, L. (2015). Doctorate nursing
degree in Spain. Revista Latino-Americana De Enfermagem,
23(3), 372-378.
15) McKenna, H. (2005). Doctoral education: Some treasonable
thoughts. International Journal of Nursing Studies, 42(3), 245-
246.
16) O’Connor, B. (2012). New American Association of Colleges
of Nursing data show significant enrollment increases
in baccalaureate, master’s, and doctoral nursing degree
programs. Journal of Professional Nursing, 28(1), 3–4.
17) ORPHEUS/AMSE/WFME Task Force. (2012). Standards for PhD
education in biomedicine and health sciences in Europe.
Zagreb, Croatia: ORPHEUS
18) Özdemir, H., Arslan, S., & Taşçı, S. (2014). A qualitative study about
nursing doctoral education in Turkey. International Journal of
Nursing Sciences, 7(2), 547-552.
19) Özkütük, N., Orgun, F., Akçakoca, B. (2018). Türkiye’de hemşirelik
eğitimi veren yükseköğretim kurumlarına ilişkin güncel
durumun incelenmesi. Yükseköğretim Dergisi, 8(2), 150–157.
20) Scochi, C. G. S., Gelbcke, F. L., Ferreira, M. D. A., Lima, M. A. D.
D. S., Padilha, K. G., Padovani, N. A., & Munari, D. B. (2015).
Nursing doctorates in Brazil: Research formation and theses
production. Revista Latino-Americana De Enfermagem, 23(3),
387-394.
21) Standards and Guidelines for Quality Assurance in the European
Higher Education Area (ESG). (2015). ESG 2015. Brussels, Belgium:
EURASHE. Retrieved from https://enqa.eu/wp-content/
uploads/2015/11/ESG_2015.pdf.
22) Torun, S. (2019). Türkiye’de hemşirelik lisans programlarında
hemşirelik tarihi dersi öğretiminin incelenmesi. Mersin
Üniversitesi Tıp Fakültesi Lokman Hekim Tıp Tarihi ve Folklorik
Tıp Dergisi, 9(3), 317-325.
23) Ünsal, A. (2010). Lisansüstü eğitimlere ilişkin yapılan eğitimin
hemşirelik öğrencilerinin bilgi düzeyleri üzerine etkisi. Fırat
Sağlık Hizmetleri Dergisi, 5(15), 45-57.
24) Yavuz, M. (2004). Nursing doctoral education in Turkey. Nurse
Education Today, 24(7), 553-559.
25) Yılmaz, A., Yazgan, E. Ö., Dur, B., Salman, F., & Demir, A. (2017).
Türkiye’de hemşirelik lisansüstü tezlerinin yayım olma durumu:
Bibliyometrik analiz (1977-2016). Turkish Journal of Research
& Development in Nursing, 19(3), 34-44.
26) Yükseköğretim Kurulu (YÖK). (2018). İstatistik verileri. Retrieved
from https://istatistik.yok.gov.tr/ |
Başa Dön
Öz
Giriş
Materyal ve Metod
Bulgular
Tartışma
Sonuç
Kaynaklar
|
|
|
|