|
2020, Cilt 10, Sayı 3, Sayfa(lar) 531-538 |
|
DOI: 10.5961/jhes.2020.413 |
Hemşirelik Öğrencilerinin Mesleği ile İlgili Düşünceleri ve Duygusal Zekâ Arasındaki İlişki |
Yeşim CEYLANTEKİN, Dilek ÖCALAN |
Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Hemşirelik Bölümü, Afyonkarahisar, Türkiye |
Anahtar Kelimeler: Duygusal zekâ, Hemşirelik mesleği, Hemşirelik öğrencileri |
|
Çalışma, öğrencilerin meslekleri ile ilgili düşünceleri ile duygusal zekâ arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla tanımlayıcı olarak yapıldı.
Araştırmanın evrenini, Sağlık Bilimleri Fakültesi hemşirelik bölümünde okuyan 375 öğrenci oluşturdu. Araştırmada örneklem seçimine
gidilmedi. Gönüllü olarak çalışmaya katılmayı kabul eden öğrenciler örneklemi oluşturdu. Veri toplama aracı olarak sosyo-demografik
özellikleri ve meslekle ilgili düşüncelerini kapsayan “Tanıtıcı Bilgi Formu” ve “Gözden Geçirilmiş Schutte Duygusal Zekâ Ölçeği” kullanıldı.
Veriler SPSS 20 paket programında değerlendirildi. Verilerin analizinde frekans, yüzdelik, Pearson Korelasyon, Mann Whitney, Kruskal
Wallis H testi kullanıldı. Öğrencilerin Duygusal Zekâ Ölçeği toplam puan ortalamaları 145±18.2’dir (min=93, max=190). Alt ölçek
puanları; İyimser (ruh hâlinin düzenlenmesi) 24.06±8.35, Duyguların Değerlendirilmesi 20.50±6.20, Duyguların Kullanımı 18.50±7.00
olarak bulundu. Dördüncü sınıf öğrencileri duygusal zekâ için en yüksek puanlara sahipti (M = 154.62, SD = 12,32). Hemşirelik mesleğini
seçtiği için kendini mutlu hisseden öğrencilerin iyimserlik puanları arasında anlamlı pozitif güçlü bir ilişki bulundu (p<0.01, r=0.070).
Mesleğini bir başkasına öneren öğrencilerin iyimserlik durumları arasında anlamlı pozitif yönde güçlü ve duygularını kullanımı arasında
anlamlı ancak zayıf bir ilişki bulunmuştur (p<0.01,r=0.64; p<0.01 r=0.022). Öğrencilerin duygusal zekâ ölçeği toplam puan ortalamaları
düşüktür. Öğrencilerin duygusal zekâlarının geliştirilmeye ihtiyaç olduğu sonucunu düşündürdü. Hemşirelik müfredat programında
duygusal zekâyı geliştirmek için yeni adımlar atılmasına ve teorik ya da uygulamalara yönelik olarak yeni derslerin eklenmesinin yararlı
olacağı düşünülmektedir. |
Başa Dön
Öz
Giriş
Materyal ve Metod
Bulgular
Tartışma
Sonuç
Kaynaklar
|
|
Duygusal zekâ kişinin kendisinin ya da başkalarının üzüntü,
korku ve mutluluğu içinde barındıran bilişsel bir durum, bilişsel
ve duyuşsal verilerini ayırabilme ve bu bilgileri düşünce ve
duygularda kullanabilen zekâ süreci olarak tanımlanmıştır (Abe
et al., 2013; Tuncer & Demiralp 2016).
Duygusal zekânın boyutları kendine güven, kendini kontrol
etme, duygusal farkındalık ve empatiyi içerir. Duygusal zekâ
kişinin empati yeteneğinin artmasına dolayısıyla doğru iletişim
teknikleri kullanabilmesine, öfke kontrolü ve stresle baş etme
yöntemlerini kullanabilmesine olanak sağlar (Abe et al., 2013;
Yeniçeri et al., 2015, Çetin&Baldemir, 2015; Tuncer & Demiralp,
2016).
Duygusal zekâ kavramı yeni bir kavram olmakla birlikte bireysel
ve toplumsal sorunların çözümünde ve yaşam kalitesinin artırılmasında
oldukça etkili olabileceği yönünde tüm Dünya’da ilgi
odağı hâline gelmiştir (Şen, 2018). Duygusal zekâ gelişimi noktasında
herhangi bir eksiklik kişinin hem sosyal hem de mesleki
performansında değişime neden olmaktadır. (Kılıç et al., 2017).
Duygusal zekâ, psikoloji literatüründe varolan ve hemşirelik
bakım kalitesi ile ilgili olduğu düşünülen bir konudur (Snowden
et al., 2015). Duygusal zekânın kişilerin verimliliğini etkilediği
belirlenmiştir. Bu bağlamda son zamanlarda, duygusal zekâ
ile klinik karar verme ilişkilendirmiştir. Duygulanım durumları
mesleki riskli durumlarda karar verme yetisini olumsuz etkilemektedir.
Kararlar öfke veya çatışma durumu ile birleştiğinde
duygular, bilişsel durumu tehlikeye sokabilir (Kozlowski et
al., 2017). Modern sağlık sisteminde klinik karar verme yetisi
yüksek, stresle baş edebilen, kaliteli hasta bakımı sunan, doğru
iletişim kurabilen ve empati yeteneği iyi olan hemşirelere olan
ihtiyaç her geçen gün artmaktadır. (Sevindik et al., 2012; Dooley
et al., 2019).
Hemşirelik eğitimi bilgi ve beceri odaklıdır. Ancak öğretim
yollarından ziyade eleştirisel bir eğitim anlayışı kazandırılması
ön plandadır (Snowden et al.,2015). Etkin bir kişiler arası ilişki
kurabilmek için de, duyuşsal becerilerin kullanılabilmesi gerekmektedir.
Bununla birlikte hastalardaki olumlu geliş¬meler de,
hemşirelerde mesleki doyum sağlamaktadır. Ayrıca, hemşirelik
mesleğini icrâ eden kişilerin hastalarla kişilerarası iletişim kurmayı
gerektirmesi ve ekip iş birliği içinde olması, duyuşsal alan
becerilerini etkin şekilde kullanılmasını gerektirmektedir. Gelişmiş
duygusal zekâ becerisine sahip olan hemşirelerin stresli bir
durumla karşılaştığında bu durumun üstesinden gelebildikleri, problem çözme yetilerinin iyi olduğu, iş motivasyonlarının yüksek
ve bunun sonrasında da iş doyumlarının arttığı belirtilmektedir
(Şişman & Buzlu, 2016). Global olarak ise duygusal zekâ
hemşireliğin merkezi olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle de
hemşirelik müfredatının merkezinde olması görüşü yaygındır
(Dooley et al., 2019)
Duygusal zekâ gelişimi hemşirelik eğitiminde, kaliteli bakım,
problem çözme, karar verme, iletişim becerileri, mesleki
beklenti ve farkındalık gibi birçok konuda öğrencilerin edinmesi
gereken önemli bir konu olmasına rağmen, müfredat
ve farkındalık programlarında bunu geliştirici dersler oldukça
yetersizdir. Literatür taramalarında hemşirelik öğrencilerinin
duygusal zekâ durumları değerlendiren çalışmalar mevcuttur
ancak hemşirelik mesleği hakkındaki düşünceleri ile duygusal
zekâyı ilişkilendiren ve Gözden Geçirilmiş Schutte Duygusal
Zekâ Ölçeği’ni kullanan çalışmaya rastlanmamıştır. |
Başa Dön
Öz
Giriş
Materyal ve Metod
Bulgular
Tartışma
Sonuç
Kaynaklar
|
|
Araştırmanın Evren ve Örneklemi
Tanımlayıcı ve kesitsel tipte yapılan çalışmanın evrenini, 2018-
2019 eğitim-öğretim yılında Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri
Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi hemşirelik bölümünde
öğrenim gören öğrencilerden oluşmuştur. Çalışmada örneklem
seçimine gidilmemiştir. Çalışmanın yapıldığı tarihlerde öğrenim
gören ve çalışmaya katılmaya gönüllü olan 375 hemşirelik
öğrencisi çalışmaya dâhil edilmiştir.
Veri Toplama Araçları
Verilerin toplanmasında, literatür taranarak hazırlanmış
öğrencilerin sosyo-demografik özelliklerini ve mesleğe yönelik
düşüncelerini içeren sorulardan oluşan “Tanıtıcı Bilgi Formu”,
“Gözden Geçirilmiş Schutte Duygusal Zekâ Ölçeği” kullanılmıştır.
Tanıtıcı Bilgi Formu:
Literatür ışığında, araştırmacılar tarafından hazırlanan formda
öğrencilerin yaş, cinsiyet, okuduğu sınıf, ailesinin öğrenim,
meslek ve gelir durumu, ailenin çocuk yetiştirme tarzı, hemşirelik
mesleğini sevme, meslekte okulunu bitirdikten sonraki
aşamada amacı gibi hemşirelik mesleğine yönelik düşüncelerini
içeren 28 soru yer almaktadır.
Gözden Geçirilmiş Schutte Duygusal Zekâ Ölçeği (Schutte
Emotional Intelligence Scale):
Mayer ve Salovey’in (1990), duygusal zekâ modeline dayanarak oluşturulmuş 33 maddelik bir ölçektir. Schutte, Malouff, Hall,
Haggerty, Cooper, Golden ve Dornheim tarafından geliştirilen
33 maddelik Schutte Duygusal Zekâ Ölçeği’nin, Austin, Saklofese,
Huang ve Mc Kenney tarafından 41 madde olarak yeniden
düzenlenmiştir. Schutte (1998), ölçeği tek boyutlu olarak ele
almıştır. Ölçeğin iç tutarlılığı alpha 0.90 olarak hesaplanmıştır
(Schutte, Malouff, Hall, Haggerty, Cooper, Golden&Dornheim,
1998). Ölçek, Tatar ve arkadaşları tarafından 2011 yılında Türkçeye
çevrilmiştir. Ölçek, İyimser (Ruh Hâlinin) Düzenlenmesi,
Duyguların Değerlendirilmesi ve Duyguların Kullanımı olmak
üzere üç boyutta değerlendirilmiştir (Tatar, Tok & Saltukoğlu,
2011). Bu çalışmada ise Cronbach Alfa değeri 0.82 olarak
hesaplanmıştır.
Verilerin Toplanması
Verilerin toplanmasında, öğrencilerin yazılı izni alınarak, gönüllülük
esas alınmıştır. Anket formları hakkında öğrencilere bilgi
verilerek sınıf ortamında formları doldurmaları için süre verilmiştir.
Verilerin Değerlendirilmesi
Verilerin istatistiksel analizi SPSS 20.0 paket programında değerlendirilmiştir.
Verilerin değerlendirilmesinde yüzdelik, frekans,
Pearson korelasyon analizi, Mann Whitney U ve Kruskal Wallis
testi kullanılmıştır. Bağımsız değişkenler, ölçek ve alt grup puanları
karşılaştırmalarında iki ortalama arasındaki farkın önemlilik
testi kullanılmıştır. Bağımsız değişkenlerin Duygusal Zekâ Ölçeği
ve alt gruplarına etkisi ikili gruplarda t testi ile değerlendirilip,
tanımlayıcı özellikler yüzdelik olarak gösterilmiştir. İstatistiksel
anlamlılık olarak p<0.05 değeri önemli kabul edilmiştir.
Araştırmanın Etik İzni
Araştırmaya katılan öğrencilerden “Bilgilendirilmiş Gönüllü
Olur Formu” ile yazılı onamları ve araştırmanın yürütülebilmesi
için Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi Klinik Araştırmalar
Etik Kurulu’ndan (13.04.2013 tarih 28617 sayılı) ve
Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanlığı’ndan izin yazıları alınmıştır. |
Başa Dön
Öz
Giriş
Materyal ve Metod
Bulgular
Tartışma
Sonuç
Kaynaklar
|
|
Öğrencilerin yaş ortalaması 20±3.4, %74.1’i kadın, %42.1’i
1.sınıf öğrencisi, tamamına yakını bekâr ve %42.4’ünün ailesi
büyükşehirde yaşamaktadır. Öğrencilerin neredeyse tamamı
duygusal zekâya yönelik herhangi bir ders almadığını belirtmiştir
(Tablo 1). Hemşirelik öğrencileri mesleğini bundan sonraki
süreçte olumlu yönde gelişeceğini düşünmekte, yarıdan fazlası
da hemşirelik mesleğini seçtiği için mutlu hissetmektedir.
Öğrencilerin büyük bir kısmı sosyal ve mesleki iletişimde sorun
yaşamadığını belirtmiştir (Tablo 2).
Öğrencilerin Duygusal Zekâ Ölçeği (DZÖ) toplam puan ortalamalarının
145±18.2 (min=93,max=190, alt ölçek puanları; İyimser
(ruh hâlinin düzenlenmesi) 24.06±8.35, Duyguların Değerlendirilmesi
20.50±6.20, Duyguların Kullanımı 18.50±7.00
olarak bulunmuştur (Tablo 3).
Duygusal zekâ puan ortalaması ile sosyo-demografik özelliklerden
olan medeni durumu, yaşanan yer, ailenin gelir durumu,
ailenin yetiştirme tarzı ve ebeveynlerin birlikte yaşamasına ilişkin değişkenler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark
saptanmamıştır (p>0.05). Duygusal zekâ puan ortalaması ile
yaş, cinsiyet ve okuduğu sınıf arasında ise anlamlı fark bulunmuştur
(p<0.05) (Tablo 4).
 Büyütmek İçin Tıklayın |
Tablo 4: Hemşirelik Öğrencilerinin Duygusal Zekâ Ölçeği Sosyodemografik
Özelliklere Göre Karşılaştırılması |
Hemşirelik mesleğini seçtiği için kendini mutlu hisseden öğrencilerin
iyimserlik puanları arasında anlamlı pozitif yönde güçlü
bir ilişki bulunmaktadır (p<0.01, r=0.070). Okulu bittikten sonra
hemşirelik mesleğine devam etmek isteyenlerin duygularını
değerlendirmesi arasında anlamlı pozitif yönde zayıf bir ilişki
bulunmuştur (p<0.01, r=0.003) Mesleğini bir başkasına öneren
öğrencilerin iyimserlik durumları arasında anlamlı pozitif yönde
güçlü ve duygularını kullanımı arasında anlamlı ancak zayıf bir
ilişki bulunmuştur (p<0.01,r=0.64; p<0.01 r=0.022). Öğrencilerin
kişilerarası ilişkilerde yaşadığı iletişim sorunları ve mesleki
anlamda yaşadığı ilişkiler ile duygusal zekâ alt puanları arasında
anlamlı bir ilişki bulunmamıştır (p>0.05) (Tablo 5).
 Büyütmek İçin Tıklayın |
Tablo 5: Hemşirelik Öğrencilerinin Duygusal Zekâ Ölçek Puanlarının Hemşirelik Mesleğine Yönelik Düşünceleri Arasındaki İlişki |
Kendini lider olarak tanımlama ile duygusal zekâ ölçeği arasında
istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmamıştır (r=0.064).
Hemşirelik mesleğini severek yapma durumu ile duygusal zekâ
ölçeği ortalaması arasında da bir ilişki bulunmamıştır (r=-0.177).
İyimser (Ruh Hâlinin Düzenlenmesi) ile cinsiyet arasında istatistiksel
olarak anlamlı bir ilişki bulunmaktadır (p<0,05; r=0,204).
Başka bir ifade duygusal zekâ boyutlarından olan iyimserlik ile
cinsiyet arasında pozitif yönlü güçlü bir ilişki bulunmuştur. |
Başa Dön
Öz
Giriş
Materyal ve Metod
Bulgular
Tartışma
Sonuç
Kaynaklar
|
|
Çalışmada duygusal zekâyı etkileyen değişkenler ve öğrencilerin
hemşirelik mesleği ile le ilgili düşüncelerinin duygusal zekâ ile olan ilişkisi incelenmiştir. Duygusal zekâ ile kişinin yaşı arasında
doğrusal bir ilişki olduğu belirlenmiştir. Diğer yandan sınıf
arttıkça duygusal zekâ puanı ortalamasının artmasının yaşın
artmasıyla birlikte, kişisel deneyimlerin artmasına da bağlı
olduğu düşünülmektedir. Literatürde yapılan çalışmalarda yaş
değişkenin duygusal zekâ seviyesini etkilemediği de her yaşta
geliştirilen bir kavram olduğu belirlenmiştir (Yılmaz & Özkan
2011;Yeniçeri et al.,2015). Literatürde tutarlı kavramsal zekâya
rağmen duygusal zekânın ölçüldüğü, yaşla birlikte arttığını
belirten farklı sonuçlara rastlanmıştır (Snowden et al.,2015).
Klinik hemşirelerinde yapılan çalışmada ise yaş ile duygusal
zekânın olumsuz etkilendiği görülmektedir (Tuncer&Demiralp,
2016).
Bazı araştırmalar kız öğrencilerin duygusal zekâ düzeylerinin
erkeklerden yüksek olduğunu vurgulamaktadır (Erdoğdu,
2008; Sevindik et al., 2012; Snowden et al., 2015; Hajibabaee
et al., 2018; Stiglic et al., 2018). Erkek öğrencilerin duygusal
zekâ düzeylerinin kız öğrencilerden yüksek olduğu belirten
çalışmalar da mevcuttur (İkiz ve Totan, 2012; Şen 2018). Ancak bazı araştırmalarda, cinsiyet ile duygusal zekâ ve alt ölçek
puan ortalamaları arasında anlamlı fark olmadığı saptanmıştır
(Yılmaz & Özkan 2011; Erigüç et al., 2014; Kılıç et al., 2017;
Okumuş&Uğur, 2017; Çankaya&Eriş, 2020). Çalışmamızda ise,
cinsiyet farkının duygusal zekâ puan ortalamasını değiştirdiği
ve kadınların duygusal zekâ puanlarının erkeklerden anlamlı
oranda yüksek olduğu belirlenmiştir (U=6080.000, P=0.004). Bu
durum kız öğrencilerin olayları anlamlandırmada ve duygularını
ortaya koymakta daha yetkin olduğunu düşündürmektedir.
Farklı iki bölümde okuyan öğrencilerin duygusal zekâ puan
ortalamaları ile bulundukları sınıflar incelendiğinde 1. ve 2. sınıf
öğrencilerinde orta düzeyde olduğu görülmektedir (Şen, 2018).
Benzer şekilde farklı çalışmalarda öğrencilerin duygusal zekâ
puan ortalamasıyla öğrenim gördükleri sınıf arasında istatistiksel
olarak anlamlı fark bulunmamıştır (p<0.05) (Yılmaz & Özkan,
2011; Kılıç et al., 2017). İran’da yapılan benzer bir çalışmada da
öğrencilerin üniversitede okudukları yıl arttıkça duygusal zekâ
durumlarının arttığı, 4.sınıf öğrencilerinin duygusal zekâ puan
ortalamalarının 1.sınıfa göre yüksek olduğu belirtilmiştir (Hajibabaee
et al., 2018). Benzer sonuçlar çalışmamızda da sınıf
arttıkça duygusal zekâ puan ortalamasının anlamlı düzeyde
arttığını göstermiştir. Bu durumun öğrencilerin mesleki bilgi ve
becerilerinin artması, sosyal ve kişilerarası becerilerinin olumlu
yönde gelişmesinin etkileri olduğu düşüncesine varılmıştır.
Yılmaz ve Özkan (2011), duygusal zekâ puan ortalaması ile yaşanan
yer arasında istatistiksel olarak anlamlı fark olmadığı ancak
ailenin gelir durumu ile duygusal zekâ puanının anlamlı oranda
değiştirdiği belirtilmiştir (Yılmaz ve Özkan, 2011). Çalışmamızda
ise yaşanan yer, ailenin gelir durumu, ailenin yetiştirme tarzı
gibi değişkenlerin duygusal zekâ puan ortalamalarını anlamlı
oranda değiştirmediği belirlenmiştir. Duygusal zekâ gelişiminde
mekân, ekonomik durum gibi değişkenler yerine öğrencinin
kendine ait (yaş, sınıf gibi) değişkenlerin daha olumlu etkiler
yarattığı düşünülebilir.
Duygusal zekâ toplam puan ortalaması incelendiğinde ise, Yılmaz
ve Özkan (2011) çalışmasında 293.09±19.87; Okumuş ve
Uğur (2017) çalışmasında 146.30±14.67; Tofighi vr arkadaşlarının
(2015) çalışmasında 121.08 ± 17.56 olarak bulunmuştur (Yılmaz ve Özkan, 2011; Okumuş ve Uğur, 2017; Tofighi et
al.,2015). Yılmaz ve Özkan (2011) çalışmasında, duygusal zekâ
ölçeğinin alt boyutları incelendiğinde ise en yüksekten aşağı
doğru sıralandığında kişisel beceriler, kişiler arası beceriler,
uyumluluk, stresle başa çıkma, genel ruh durumu iken, Okumuş
ve Uğur (2017) çalışmasında alt boyutlar en yüksek iyimserlik/
ruh halinin düzenlenmesi; duyguların değerlendirilmesi
ve duyguların kullanımı şeklinde sıralanmıştır (Yılmaz ve Özkan,
2011; Okumuş ve Uğur, 2017). Tofighi ve arkadaşları (2015)
çalışmasında ise duygusal zekânın alt gruplarında, ilişki yönetimi,
diğer faktörlerin ortalamasından yüksek bulunmuştur
(Tofighi et al., 2015). Kılıç ve arkadaşları (2017) yaptığı çalışmada,
öğrencilerin duygusal zekâ ölçeği toplam puan ortalamalarının
düşük (123.31 ± 34.27) olduğu ve %45’inin duygusal zekâ
düzeyinin geliştirilmeye ihtiyacı olduğu sonucu vurgulanmıştır
(Kılıç ve ark., 2017). Bu bulgu hemşirelik lisans öğrencilerinde
duygusal zekâ düzeyini düşük (Mahmoud & Mousa, 2013;
Duman & Acaroğlu 2014; Tambag et al., 2014) ve orta düzeyde
(Avşar & Kaşıkçı, 2010; Karabulutlu et al., 2011) bulan çalışma
sonuçları ile benzerlik göstermektedir. Çalışma bulgumuzdan
farklı olarak İran’da yapılan bir çalışmada öğrencilerin duygusal
zekâ düzeyleri tatmin edici düzeyde bulunmuştur (Barkhordari
& Rostambeygi, 2013). Yapılan başka bir çalışmada duygusal
zekâ değerlendirme ölçeğinin alt boyutlarına ilişkin puan
ortalamalarının düşük olduğu, en düşük puan ortalamasının
ise “Duyguları Yönetme” alt boyutundan alındığı belirtilmiştir
(Mahmoud & Mousa, 2013). Literatürde duygusal zekâ puan
ortalamasının en düşük puan ortalamasının “duyguları yönetme”
olduğu (Karakaş & Küçükoğlu 2011; Duman & Acaroğlu
2014) bazı çalışmalarda da “duygulardan faydalanma” alt boyutunun
düşük puanda olduğu belirtilmiştir (Mahmoud & Mousa,
2013). Tuncer & Demiralp (2016), çalışmasında, hemşirelerin
DZÖ alt boyutları olan “kişiler arası ilişkiler” ve “genel ruh hâli”
alt boyutları puanları ile yaş değişkeni arasında; negatif yönde,
zayıf derecede, istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmuştur
(Tuncer & Demiralp, 2016). Hemşirelerin duygusal zekâ düzeylerinin
yüksek olduğunu (Büyükbayram et al., 2016; Okumuş
ve Uğur, 2017; Cerit ve Öz, 2019) hemşirelerin duygusal zekâ
seviyelerinin orta düzeyde olduğunu (Avşar ve Kaşıkçı,2010) ve düşük düzeyde olduğunu gösteren çalışmalara rastlanmıştır
(Duman & Acaroğlu, 2014; Kılıç et al., 2017). Büyükbayram ve
arkadaşları (2016) çalışmasında, duygusal zekâ toplam puan
ortalaması 225.85±26.10 olarak bulunmuş ve duygusal zekâ
ölçeğinin kişisel farkındalık alt boyutu diğer boyutlara oranla
daha yüksek bulunmuş, ancak kişilerarası beceriler, şartlara ve
çevreye uyum, stres yönetimi ve genel ruh durumu alt boyutlarının
daha düşük olduğu saptanmıştır (Büyükbayram et.al.
2016). Benzer sonuçlar Yılmaz ve Özkan (2011) çalışmasında da
vardır. Çalışmamızda duygusal zekâ puan ortalamalarının düşük
olduğu belirlenmiştir (145±18.2). Alt ölçek puanları iyimser
(ruh hâlinin düzenlenmesi) 24.06±8.35, Duyguların Değerlendirilmesi
20.50±6.20, Duyguların Kullanımı 18.50±7.00 olarak
bulundu. Çalışmamızda öğrencilerin yarısına yakının duygusal
zekâ düzeyinin düşük çıkması ve duygularının kullanımı konusunda
yetersiz olmaları dikkat çekicidir. Bu sonuç, öğrencilerin
duygusal zekâlarının gelişiminin desteklenmediğini düşündürmüştür.
Bu bağlamda hemşirelik müfredatının duygusal zekâyı
etkileyen faktörler açısından gözden geçirilmesi ve duygusal
zekâyı geliştirici eğitim stratejilerine yer verilmesi düşünülmektedir.
Duygusal zekâ gelişimindeki eksikliklerin hem kişilerarası
ilişkilerde hem de mesleki başarıda çok önemli bir role sahip
olduğu belirtilmiştir. Literatürde hemşirelik öğrencilerinin duygusal
zekâ düzeylerini geliştirmeye yönelik uygulanan eğitim
programlarının etkili olduğunu gösteren çalışmalara rastlanmaktadır
(Codier & Odell 2014; Ouyang et al., 2015). Yapılan
bir çalışmada, hemşirelerin duygusal olarak zor durumları
yönetmede hazırlıksız olduğu belirtilmiştir. Duygusal zekânın
gelişmesi beklenmeyen durumlarda problem çözme yeteneğini
olumlu yönde etkilemekte sonrasında akademik başarı
artmakta ve stresle başa çıkma kolaylaşmaktadır (Dooley et
al., 2019). Yapılan bir çalışmada hemşirelik bölümünde okuyan
kendisini içe dönük olarak tanımlayan öğrencilerin duygusal
zekâ puan ortalamaları ile kişisel farkındalık ve genel ruh hâli
puan ortalamaları kendisini girişken, konuşkan ve sessiz sakin
olarak tanımlayan öğrencilerden düşüktür. Kendisini “konuşkan
girişken” olarak tanımlayan öğrencilerin duygusal zekâ ölçeği
puan ortalaması 212.6±32.3, içe dönük olarak tanımlayanların
ise 192.6 ±38.0’dır (Sevindik et al., 2012). Başka bir çalışmada
duygusal zekâ ile empati arasında pozitif bir ilişki varlığından
bahsetmektedir (Hajibabaee et al., 2018). Kunduracılar ve
arkadaşları (2012), öğrencilerin farkındalık düzeylerinin, mesleği
tercih etme nedenleri ile ilişkilendirilebileceği gösterilmiştir.
Mesleklerini bilinçli ve istekli olarak tercih edenlerin mesleki
farkındalık düzeylerinin, zorunluluk veya baskı sonucu tercih
edenlerinkine oranla daha yüksek olduğu da belirtilmiştir
(Kunduracılar, et.al. 2012). İran’da yapılan bir çalışmada, sosyal
ve kültürel bağlamdaki farklılıkların, duygusal zekâ kavramını
etkilediği örneğin batı ülkelerinde hemşirelerin profesyonel
pozisyonlarının gelişmekte olan ülkelere göre farklı olduğu
ve bu durumun muhtemelen hemşire motivasyonunu etkileyeceğinin
altı çizilmiştir (Hajibabaee et al., 2018). Duygusal
zekânın insanlarda duygu ve duyguların rolü ile ilişkili olduğu
vurgulanmıştır. Duygusal zekânın gelişimi, hemşirelerin duygularının
büyümesinde ve empatik ilişkilerin kurulmasında iyi bir
strateji olarak görülmektedir (Hajibabaee et al., 2018). Başka
bir çalışmada hemşirelerin iyimserlik/ruh hâlinin düzenlenmesi ile bireylere saygılı olma arasındaki pozitif ilişki bulunmuştur
(Okumuş & Uğur 2017). Çalışmamızda, öğrencilerin %53.2’si
hemşirelik mesleğini seçtiği için kendini mutlu hissettiğini ifade
etmiştir. Hemşirelik mesleğini seçtiği için kendini mutlu hisseden
öğrencilerin iyimserlik puanları ve mesleğini başkasına
önerme durumları artmıştır. Mesleğini bir başkasına öneren
öğrencilerin duygularını kullanımı arasında ise zayıf bir ilişki
olması dikkat çekicidir. Okulunu bitirdikten sonra hemşirelik
mesleğine devam etmek isteyen öğrencilerin duygusal zekâ
ölçeği alt bölümü olan duygularını değerlendirme arasında ilişki
bulunmuştur. Elde ettiğimiz veriler mesleği sevme, mesleği
devam ettirme isteğinin duygusal zekâ puanı ortalamalarına
olumlu yansıdığını göstermektedir. Özellikle okulu bitirdikten
sonra da hemşirelik mesleğinde kararlı olan öğrencilerin duygularını
daha iyi değerlendirdikleri belirlenmiştir. Bu durumun
da mesleki performansı daha çok artıracağını böylece hasta
memnuniyetinin de artabileceğini düşünmekteyiz. |
Başa Dön
Öz
Giriş
Materyal ve Metod
Bulgular
Tartışma
Sonuç
Kaynaklar
|
|
Bu çalışma, hemşirelik mesleğine yönelik düşüncelerin duygusal
zekâyı etkilediğini göstermektedir. Öğrencilerin yaş ve
cinsiyet durumları duygusal zekâ puanını değiştiren değişkenlerdir.
Öğrencilerin duygusal zekâlarının düşük düzeyde olduğu,
yarıdan fazlasının mesleğini sevdiği ancak bu durumdan emin
olmayanların sayısının da yüksek olduğu görülmektedir. Mesleğini
seven, devam ettirmek isteyen ve başkasına öneren meslek
adaylarının duygularını daha iyi değerlendirdiği, daha iyimser
olduğu ve bu bakış açısının duygusal zekâ düzeylerine olumlu
yansıdığı anlaşılmıştır. Hemşirelik mesleğini sevme ve mesleğin
farkındalığın ve mesleki performansın artırılması, problem
çözme tekniklerinin geliştirilmesi ve iletişim problemlerinin
ortadan kaldırılması adına duyuşsal alanı geliştirmeye yönelik
uygulamalara yer verilmelidir. Özellikle iletişim ve duygusal
becerilerin geliştirilmesine yönelik derslerin ders müfredatlarına
eklenmesi ve en az beceri dersleri kadar önemsenmesi
yararlı olabilir. Hemşirelik mesleğine farklı bir bakış açısı getirmek
adına öğrencilerin duygularını kontrol etme ve duygularını
değerlendirme fırsatı sunulmasının da kişisel ve mesleki gelişime
önemli katkı sağlayabileceği düşünülmektedir.
TEŞEKKÜR
Çalışmamızın anketine katılmayı kabul eden hemşirelik bölümü
öğrencilerine ve anketlerin uygulanmasına yardımcı olan hemşirelik
4.sınıf öğrencileri Ayşegül Köse ve Rabia Er’e teşekkür
ederiz.
ÇIKAR ÇATIŞMASI
Yazarlar arasında çıkar çatışması bulunmamaktadır. |
Başa Dön
Öz
Giriş
Materyal ve Metod
Bulgular
Tartışma
Sonuç
Kaynaklar
|
|
1) Abe, K., Evans, P., Austin, E., Suzuki, Y., Fujisaki, K., Niwa, M.,
Aomatsu, M. (2013). Expressing one’s feelings and listening to
others increases emotional intelligence: a pilot study of Asian
medical students. BMC Medical Education, 13(82). http://
www.biomedcentral.com/1472-6920/13/82.
2) Avşar, G., Kasıkçı, M. (2010). Hemşirelik yüksekokulu öğrencilerinde
duygusal zekâ düzeyi. Anadolu Hemşirelik ve Sağlık Bilimleri
Dergisi,13(1),1-6.
3) Barkhordari, M., Rostambeygi, P. (2013). Emotional intelligence in
nursing students. Journal of Advances in Medical Education &
Professionalism,1(12),46-50.
4) Büyükbayram, A., Baysan Arabacı, L., Taş, G., Varol, D. (2016).
Öğrenci Hemşirelerin Duygusal Zekâ ve Sosyotropi-Otonomi
Kişilik Özellikleri ile Psikolojik Dayanıklılıkları Arasındaki İlişki.
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi.
1(3), 29-37.
5) Codier, E., Odell, E. (2014). Measured emotional intelligence ability
and grade point average in nursing students. Nurse Education
Today, 34(4),608-612. doi/10.1016/j.nedt.2013.06.007.
6) Çankaya, M., Eriş, H. (2020). Hemşire ve Ebelerin Duygusal Zekâ
Düzeylerinin Tespitine Yönelik Bir Araştırma. Elektronik Sosyal
Bilimler Dergisi.19(74),656-664.
7) Dooley, D., East, L., Nagle, C. (2019). Emotional intelligence: a
qualitative study of student nurses’ and midwives’ theoretical
and clinical experience. Contemporary Nurse, 55:4-5, 341-350.
DOI: 10.1080/10376178.2019.1661784.
8) Duman, D., Acaroğlu, R. (2014). Hemşirelik Yüksekokulu birinci sınıf
öğrencilerinin duygusal zekâ düzeyleri ile empati becerileri
arasındaki ilişki. Florence Nıgtıngale Hemşirelik Dergisi, 22(1),
25-32.
9) Erdoğdu, M. (2008). Duygusal Zekânın Bazı Değişkenler Açısından
İncelenmesi. Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, 7,62-76.
10) Erigüç, G., Eriş, H., Kabalcıoğlu, F. (2014). Emotional İntelligence
And Communication Skills Of Nursing Students: Example
Of Harran University School Of Health. International Online
Journal of Educational Sciences, 6, 398-412.
11) Hajibabaee, F., Farahani, M., Ameri, Z., Salehi, T., Hosseini, A.
(2018). The relationship between empathy and emotional
intelligence among Iranian nursing students. International
Journal of Medical Education, 9,239-243. DOI: 10.5116/
ijme.5b83.e2a5.
12) İkiz, E., Totan, T. (2012). “Üniversite Öğrencilerinde Öz-Duyarlık ve
Duygusal Zekânın İncelenmesi”. Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü Dergisi,14 (1), 51-71.
13) Karabulutlu, E.Y., Yılmaz, S., Yurttaş, A. (2011). Öğrencilerin
duygusal zekâ düzeyleri ile problem çözme becerileri arasındaki
ilişki. Psikiyatri Hemşireliği Dergisi, 2(2),75-79.
14) Karakaş, A.S., Küçükoğlu, S. (2011). Bir eğitim hastanesinde çalışan
hemşirelerin duygusal zekâ düzeyleri. Anadolu Hemşirelik ve
Sağlık Bilimleri Dergisi,14(3),8-13.
15) Kılıç, H., Çağlıyan, S., Sucu Dağ, G.(2017). Hemşirelik Öğrencilerinin
Duygusal Zekâ Düzeyleri ve Etkileyen Faktörler. Hemşirelikte
Eğitim ve Araştırma Dergisi, 14 (4), 275-282. Doi:10.5222/
Head.2017.275
16) Kozlowski, D., Hutchinson, M., Hurley, J., Rowley, J., Sutherland,
J. (2017). The role of emotion in clinical decision making: an
integrative literature review. BMC Medical Education, 17,255.
DOI 10.1186/s12909-017-1089-7.
17) Kunduracılar, Z., Akbaş, E., Büyükuysal, Ç., Biçki, D., Erdem, E. (2012).
Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğrencilerinde Mesleki
Farkındalığın Değerlendirilmesi. Journal of Higher Education
and Science, 2(3),186-192 DOI: 10.5961/jhes.2012.049.
18) Mahmoud, H., Mousa, M. (2013). Emotional intelligence among
baccalaureate students at the faculty of nursing, Alexandria
University, Egypt:a crosssectional study. Journal of Education
and Practice, 4(27),49-62.
19) Okumuş, D., Uğur, E. (2017). Hemşirelerin Duygusal Zekâ
Düzeylerinin Bakım Davranışlarına Etkisi. ACU Sağlık Bil
Dergisi,(2),104-109.
20) Ouyang, Z., Sang, J., Li, P., Peng, J. (2015). Organizational justice
and job insecurity as mediators of the effect of emotional
intelligence on job satisfaction: A study from China. Personality
and Individual Differences, 76,147-152. doi/10.1016/j.
paid.2014.12.004.
21) Schutte, N. S., Malouff, J. M., Hall, L. E., Haggerty, D. J., Cooper,
J. T., Golden, C. J., Dornheim, L. (1998). Development and
validation of a measure of emotional intelligence. Personality
and Individual Differences, 25(2),167-177.
22) Sevindik, F., Uncu, F., Güneş Dağ, D.(2012). Sağlık Yüksekokulu
Öğrencilerinin Duygusal Zekâ Düzeylerinin Bazı Değişkenler
Açısından İncelenmesi. F.Ü.Sağlık Bilimleri Tıp Dergis,. 26 (1),
21- 26.
23) Snowden, A., Stenhouse, R., Young, J., Carver, H., Carver,
F., Brown, N. (2015). The relationship between emotional
intelligence, previous caring experience and mindfulness in
student nurses and midwives: a cross sectional analysis. Nurse
Education Today, 35, 152-158.
24) Stiglic, G., Cilar, L., Novak, Z., Vrbnjaka, D., Stenhousec, R.,
Snowdend, A., Pajnkihar, M.(2018). Emotional intelligence
among nursing students: Findings from a crosssectional study.
Nurse Education Today.66,33-38.
25) Şen, C. (2018). Sosyal Hizmet Bölümü İle Fizik Tedavi Ve
Rehabilitasyon Bölümü Öğrencilerinin Duygusal Zekâ
Durumlarının Karşılaştırılması. AİBÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü
Dergisi,18(2),235-260.
26) Şişman, F.N., Buzlu, S. (2016). Can Affective Domain Skills be
Developed in Nursing Education? Medeniyet Medical Journal,
31(4),296-300. Doi:10.5222/MMJ.2016.1006.
27) Tambag, H., Kaykunoğlu, M., Gündüz, Z., Demir, Y. (2014).
Hemşirelik öğrencilerinin duygusal zekâ düzeyleri ve etkileyen
faktörler. Hemşirelikte Eğitim ve Araştırma Dergisi, 11(1),41-
46. http:// www.kuhead.org/jvi.aspx?pdir=kuhead&plng=tur
&un=KUHEAD-40427.
28) Tatar, A., Tok, S., Saltukoğlu, G. (2011). Gözden Geçirilmiş Schutte
Duygusal Zekâ Ölçeğinin Türkçe’ye Uyarlanması ve Psikometrik
Özelliklerinin İncelenmesi. Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, 21
(4), 325-338. DOI: 10.5455/bcp.20110624015920.
29) Tofighi, M., Tirgari, B., Fooladvandi, M., Rasouli, F., Jalali, M.
(2015). Relatıonshıp Between Emotıonal Intellıgence And
Organızatıonal Cıtızenshıp Behavıor In Crıtıcal And Emergency
Nurses In South East Of Iran. Ethiop J Health Sci, 25 (1). DOI:
http://dx.doi.org/10.4314/ejhs.v25i1.11
30) Tuncer, M., Demiralp, M. (2016). Psikiyatri Kliniklerinde Çalışan
Hemşirelerde Duygusal Zekâ Ve İletişim Becerileri İlişkisi: Çok
Merkezli Bir Çalışma. TAF Prev Med Bull, 15(5),389-395. DOI:
10.5455/pmb.1-1448277282.
31) Yeniçeri, E.N., Yıldız, E., Seydaoğulları, A., Güleç, S., Çetin, E.,
Baldemir, E. (2015). Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp
Fakültesi öğrencilerinde duygusal zekâ ve empati ilişkisi. Türk
Aile Hek Dergisi, 19 (2), 99-107. DOI: 10.15511/tahd.15.02099
32) Yılmaz, E., Özkan, S. (2011). Hemşirelik Öğrencilerinin Duygusal
Zekâ Düzeylerinin Bazı Değişkenler Açısından İncelenmesi.
Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Bilim ve Sanatı Dergisi,
4(1),40-49.
|
Başa Dön
Öz
Giriş
Materyal ve Metod
Bulgular
Tartışma
Sonuç
Kaynaklar
|
|
|
|